Horlama ile Yüksek Tansiyon İlişkisi

Horlama ve Yüksek Tansiyon

İçindekiler

Ücretsiz Danışmanlık Alın

Horlama basit bir sorun olarak değil, genel vücut sağlığının göstergelerinden birisi olarak görülmelidir. Horlamayla ilişkilendirilen hastalıklardan birisi de yüksek tansiyondur. Peki, horlama mı yüksek tansiyona neden olur, yoksa yüksek tansiyondan dolayı mı horlama oluşur?

Horlama ve Hipertansiyon Arasındaki Bağlantı

Horlama ve hipertansiyon arasındaki ilişkiyi açıklamanın en kolay yolu, horlamanın vücudu içine soktuğu strestir. Horlama anında beyin oksijen açlığı yaşamaya başlar. Bu durum sinir sistemini etkiler ve beyin, vücuttaki strese cevap olarak adrenalin üretmeye başlar. Adrenalin, kan damarlarının spazm geçirmesine ve kan basıncının artmasına neden olur. Damar spazmı ve kan basıncı yükselmesi de hipertansiyona neden olmaktadır.

Horlama Neden Yüksek Tansiyona Neden Olur?

Horlama ile yüksek tansiyon arasındaki ilişkiye şüpheli yaklaşmak gerekir. Son zamanlarda yayınlanan araştırmalar, horlamanın yüksek tansiyon üzerinde az da olsa etkisi olduğunu göstermektedir. Ancak yüksek tansiyon yüzünden horlama meydana gelmemektedir. Orta ya da yüksek seviyede uyku apnesi olan hastaların yüksek tansiyona sahip olma olasılığı, basit seviyede horlaması olan ya da hiç uyku apnesi problemi bulunmayanlara göre 7 kat daha yüksektir.

Yüksek Tansiyon Horlamaya Neden Olur mu?

Basit bir cevap vermek gerekirse hayır, horlama nedenlerinden birisi yüksek tansiyon değildir.

Horlama ve Yüksek Tansiyon Tedavisi

Horlamanın hipertansiyona neden olduğu sonucuna varmak, horlamanın ortadan kaldırılmasıyla hipertansiyonun da iyileşebileceğini düşündürür. Ancak horlama ve yüksek tansiyon tedavisi, hem obstrüktif uyku apne sendromundan hem de basit horlama tedavisinden oldukça farklıdır. Tansiyonun iki türü bulunmaktadır ve her iki tür için de uygulanması gereken farklı tedavi yöntemleri bulunur.

Yüksek tansiyon ve horlama:

  • Daha az tuz tüketmek
  • Daha fazla fiziksel aktivitede bulunmak
  • Kilo vermek
  • Alkol tüketimini azaltmak

Düşük tansiyon ve horlama:

  • Daha fazla tuz tüketmek
  • Daha fazla su içmek
  • Daha rahat geniş ve elastik kıyafetler giymek (Özellikle çoraplar)

Tedavi sürecinde hastaların uykularının izlenmesi ve horlama yoğunluklarının takip edilmesi oldukça önemlidir. Uykunun kaydedilmesi, horlama yoğunluğunu izlenebilmesi, uyurken kasların hareketliliğinin takip edilmesi ve çok daha fazlasının istatistiklerinin yer alabildiği bir uyku raporu çıkarılabilmesi büyük önem taşımaktadır. Böyle detaylı bir rapor ancak içerisinde uyku laboratuvarı bulunan bir hastaneden alınabilir.

Avicenna Uyku Laboratuvarı

Uyku laboratuvarı, kulak burun boğaz, nöroloji, psikiyatri, kardiyoloji ve göğüs hastalıkları gibi birimlerden destek alarak faaliyet gösteren birimdir. Hastalara multidisipliner bir yaklaşım sergilenir. Hastalar uyku laboratuvarında güvenle ve rahatlıkla uykuya dalarak, bir gece geçirirler. Daha sonra hastalardan tüm gece boyunca çeşitli kayıtlar alınır. Hastanın uyanmasıyla birlikte, bu kayıtlar inceleme altına alınır.

Hastanın uykusu esnasında polisomnografisi, EEG’si, göz hareketliliği, çene EMG’si, tüm solunumsal kayıtları, EKG’si ve bacak EMG’si gibi çok sayıda kayıt alınır. Bu kayıtlar, hastanın gece boyunca yaşadığı uyku evrelerine göre detaylı olarak incelenir.

Tedavi sürecinde disiplinler arası bir yaklaşım sergilenir. Aksi halde gerçekçi bir tedaviden bahsetmek mümkün değildir. Çünkü horlama ve yüksek tansiyon arasındaki ilişkinin temeline inebilmek için çok sayıda branşın katılım gösterdiği bir tedavi uygulanmalıdır. Tedavi sürecinde hastaların psikiyatrik bir yaklaşımla tedavi edilmeleri bile gerekebilir.

Yaşam Kalitesine Etkisi

Horlama, yıllarca zararsız bir durum olarak görülmüş ve çeşitli şakalara konu olmuştur. Fakat gelişen tıp teknolojileriyle birlikte, horlama sorunu ile kalp veya yüksek tansiyon hastalıkları arasındaki ilişki keşfedilmiştir. Aynı zamanda horlama ile kalp krizi geçirme riski arasında bile bir ilişki olduğu görülmüştür. Elbette yüksek tansiyon horlamayan insanlarda da bulunmaktadır. Ancak araştırmalar, horlayan insanlarda daha fazla yüksek tansiyon görüldüğünü ortaya koymuştur.

Kalbe, beyne ve diğer organlara olması gerektiği kadar oksijen gitmediği zaman, tıkayıcı uyku apnesi denilen sendrom meydana gelir. Uyku apnesi görülen hastaların çok büyük bir bölümünde yüksek tansiyon hastalığı da bulunur. Bu durum hastalarda uykusuzluğa, yorgunluğa ve buna bağlı olarak olumsuz psikolojik etkilere neden olur. Sağlıklı bir psikolojiye sahip olmayan insanlar, sosyal hayatlarında çeşitli problemler yaşarlar. Bu da yaşam kalitesinin ciddi oranda düşmesine neden olur.

Aynı zamanda horlama esnasında ortaya çıkan gürültü, çevrede uyuyan insanları ve özellikle de eşleri oldukça rahatsız etmektedir. Bu durum aile içerisinde huzursuzluklara neden olabilir. Horlama yüksek tansiyon, inme ve hatta kalp krizi gibi büyük problemlere yol açabildiği gibi, yaşam kalitesine ve sosyal hayata da olumsuz yönde etki etmektedir.

Paylaş:

⚠️ Yasal Uyarı

“Bu internet sitesinin içerikleri, siteye giriş yapan hastaların ve ziyaretçilerin güncel bilgilere ulaşabilmesi adına hazırlanmıştır. Sitedeki bilgilerin, sağlık alanında tanı, tedavi ya da ilaç reçetesi gibi bir özelliği bulunmamaktadır. İnternet sitemiz, sağlıkla ilgili bütün konuların ancak, doktor muayenesi ile teşhis ve tedavi edilebileceğini savunmaktadır. Sitede yer alan bütün bilgiler doktor muayenesine teşvik amacıyla hazırlanmaktadır. Doğru bilgiyi her zaman doktorlardan alabilirsiniz. Sitede yer alan bilgilerin yanlış anlaşılmasına bağlı olarak ortaya çıkabilecek mağduriyetlerden internet sitemiz sorumlu değildir. Site içerisindeki bilgilerin kopyalanarak, başka internet sitelerinde kullanılması kesinlikle yasaktır. İnternet sitemizdeki bilgiler, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerince, internet sitesinin sahibinin iznine bağlı olarak kullanılabilmektedir. Siteye giriş yapan tüm ziyaretçiler, yukarıda yer alan yasal uyarıyı bütünüyle ve şartsız olarak kabul etmiş sayılır.

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Ücretsiz Danışmanlık Alın

İçindekiler

Avicenna MAG

İlgili İçerikler

Hemofobi (Kan Korkusu) Nedir?

Hemofobi (Kan Korkusu) Nedir?

Hemofobi halk arasındaki adıyla kan korkusu, yaralanma, kan görme veya iğne gibi durumlardan panik olma ve korkma durumudur. Kan korkusu olan kişiler, sadece kandan değil,

Sosyal Anksiyete(Sosyal Fobi) Nedir?

Sosyal Anksiyete(Sosyal Fobi) Nedir?

Sosyal anksiyete diğer adıyla sosyal fobi, kişinin başka insanlarla iletişime geçtiğinde hissettiği korku ve endişedir. Sosyal anksiyete bozukluğu olan kişiler, biriyle tanışmaktan, flört etmekten, hatta

Niktofobi (Karanlık Korkusu) Nedir?

Niktofobi (Karanlık Korkusu) Nedir?

Niktofobi halk arasındaki adıyla karanlık korkusu, dünya genelinde yaygın olan fobilerden biridir. Niktofobi, kişinin karanlıktan aşırı bir şekilde korkmasına neden olan bir fobi türüdür. Karanlık

Klostrofobi (Kapalı Alan Korkusu) Nedir?

Klostrofobi (Kapalı Alan Korkusu) Nedir?

Klostrofobi halk arasındaki adıyla kapalı alan korkusu, kişilerin kapalı alanlara karşı olan korku ve kaygısıdır. Kapalı alan korkusu olan kişiler, asansör, tünel, metro gibi kapalı

🇹🇷 المستشفى الأكثر ترجيحاً في تركيا لمتحدثي اللغة العربية في عام ٢٠٢٣