Hidrosalpenks tedavisinde en etkili yöntemlerden biri cerrahidir. Genellikle laparoskopik yöntemle gerçekleştirilen bu işlem sırasında, tıkanıklığa ve sıvı birikimine neden olan fallop tüpü ya tamamen çıkarılmaktadır. Veya tüp ile rahim arasındaki bağlantı kesilerek sıvının rahme sızması önlenmektedir.
Hidrosalpenks Nedir?
Hidrosalpenks, kadın üreme sisteminde fallop tüplerinin uç kısmının tıkanması ve bu bölgede sıvı birikmesi durumudur. Genellikle enfeksiyon, geçirilmiş pelvik iltihaplı hastalıklar, önceki cerrahiler veya dış gebelik gibi nedenlerle tüpler zarar gördüğünde ortaya çıkmaktadır. Tüplerin uç kısmı kapandığında, normalde yumurtalık ile rahim arasında geçişi sağlayan bu kanalda sıvı birikerek tüp genişleyerek balonlaşmaktadır. Bu birikmiş sıvı zamanla toksik hale gelerek hem doğal yolla gebeliği zorlaştırabilir hem de tüp bebek tedavilerinde embriyonun rahme tutunmasını olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle hidrosalpenks, kadın kısırlığının önemli nedenlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Genellikle tedavi edilmesi gereken bir durumdur.
Hidrosalpenks Nasıl Oluşur?
Bu durum, fallop tüplerinin uç kısmının çeşitli nedenlerle tıkanması ve bu bölgede sıvı birikmesiyle oluşmaktadır. Bu duruma en sık neden olan etkenler, pelvik enfeksiyonlar, geçirilmiş pelvik cerrahiler, apandisit gibi karın içi iltihaplar, endometriozis ve daha önce yaşanmış dış gebeliklerdir. Tüplerin iç yüzeyinde bulunan tüycükler zamanla zarar görerek tüp içindeki doğal akış bozulmaktadır. Uç kısmı kapalı olan tüp içinde sıvı birikmeye başlamaktadır. Bu sıvı zamanla şeffaf ya da iltihaplı hale gelebilmektedir. Tüpte oluşan bu genişleme ve birikinti, hem tüpün görevini yapmasını engeller hem de rahim ortamını olumsuz etkileyerek gebeliğe engel olabilir. Oluşum süreci genellikle yavaş ve belirti vermeden ilerlemektedir. Bu yüzden çoğu kadın bu durumu ancak çocuk sahibi olmaya çalışırken fark etmektedir.
Belirtileri Nelerdir?
- Hiçbir belirti vermemesi,
- Kısırlık (gebelikte gecikme),
- Kasık bölgesinde kronik ağrı,
- Cinsel ilişki sırasında ağrı (disparoni),
- Adet dönemleri dışında lekelenme,
- Adet düzensizlikleri,
- Karın alt kısmında dolgunluk hissi,
- Tekrarlayan düşükler,
- Tüp bebek tedavisinde başarısızlık,
- Vajinal akıntı (nadiren),
- Pelvik inflamatuar hastalık geçmişi,
- Dış gebelik öyküsü,
- Endometriozis tanısı ile birlikte seyredebilmektedir.
Hidrosalpenksin Kısırlık Üzerindeki Etkisi
Hidrosalpenks, kadınlarda kısırlığın önemli nedenlerinden biridir. Fallop tüplerinin uç kısmı tıkandığında ve sıvı ile dolduğunda, hem tüplerin yumurtayı taşıma işlevi bozulur hem de bu sıvı rahim içine sızarak embriyonun tutunma şansını azaltmaktadır. Özellikle tüp bebek tedavilerinde başarı oranını düşürdüğü bilinmektedir. Hidrosalpenks sıvısı, rahim iç ortamını olumsuz etkileyen toksik maddeler içerebilmektedir. Bu durumda embriyo gelişimini engelleyebilmektedir. Ayrıca, tüplerin iltihaplanmış veya yapışık olması, yumurta ve sperm buluşmasını mekanik olarak da engelleyebilmektedir. Bu nedenle hidrosalpenks saptandığında, özellikle gebelik planlayan kadınlarda tedavi edilmesi büyük önem taşımaktadır.
Tedavi Yöntemleri
Hidrosalpenksin tedavisinde en etkili yaklaşım, durumun şiddetine ve hastanın gebelik isteğine göre belirlenmektedir. Hafif olgularda bazen antibiyotik tedavisiyle enfeksiyon kontrol altına alınabilmektedir. Ancak sıvı birikimi varsa kalıcı çözüm genellikle cerrahidir. En yaygın yöntemlerden biri laparoskopik cerrahi ile fallop tüpünün tamamen çıkarılmasıdır (salpenjektomi). Alternatif olarak, tüp ile rahim arasındaki bağlantı kesilerek (proksimal ligasyon) sıvının rahme sızması engellenebilmektedir. Bu cerrahiler özellikle tüp bebek tedavisi öncesinde uygulanırsa başarı şansını belirgin şekilde artırır. Bazı durumlarda tüpün tamamen çıkarılması yerine yeniden açılması (salpingostomi) da denenebilmektedir. Ancak bu yöntemin gebelik başarısı daha düşüktür ve dış gebelik riski yüksektir. Tedavi kararı hastanın yaşı, tüplerin durumu ve gebelik planlarına göre hekim tarafından kişiye özel olarak planlanmaktadır.
Hidrosalpenksten Korunma Yolları
- Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmak,
- Prezervatif kullanmak,
- Düzenli jinekolojik kontroller yaptırmak,
- Vajinal hijyene dikkat etmek,
- Pelvik enfeksiyonları zamanında tedavi ettirmek,
- Gereksiz vajinal duşlardan kaçınmak,
- Geçirilmiş enfeksiyonları önemsemek,
- Doğum sonrası veya kürtaj sonrası takipleri ihmal etmemek,
- Tek eşli cinsel yaşam tercih etmek,
- Bağışıklık sistemini güçlü tutmak,
- Dış gebelik geçmişi varsa düzenli kontrol yaptırmak,
- Endometriozis gibi risk faktörleri varsa yakından izlenmek,
- Karın içi cerrahiler sonrası oluşabilecek yapışıklıklara dikkat etmek.
Sık Sorulan Sorular
Evet, genellikle rahme sıvı sızmasını önlemek için tüpün alınması ya da kapatılması önerilmektedir. Bu, başarı şansını artırır.
Tüp çıkarıldıysa tekrar oluşmaz. Ancak diğer tüp etkilenmemişse zamanla o da zarar görebilmektedir. Bu yüzden düzenli takip önemlidir.
Bu süre kişiden kişiye değişmektedir. Tüp çıkarıldıktan sonra tüp bebek tedavisi genellikle birkaç ay içinde planlanabilir.