Akromegali, hipofiz bezinin aşırı büyüme hormonu (GH) üretmesiyle karakterize edilen nadir bir hastalıktır. Bu hastalık genellikle hipofiz bezinde bulunan bir tümör (adenom) nedeniyle meydana gelmektedir. Aşırı GH üretimi, vücutta çeşitli değişikliklere yol açan bir durumdur. Bunun yanı sıra en belirgin olanları ise ellerin, ayakların ve çene gibi yüz kemiklerinin büyümesidir.
Akromegali Hastalığı Nedir?
Akromegali, hipofiz bezinin aşırı büyüme hormonu (GH) üretmesi sonucu gelişen nadir bir hastalıktır. Hipofiz bezinde oluşan iyi huylu bir tümör (adenom), büyüme hormonunun fazla salgılanmasına neden olmaktadır. Bu durum, vücutta çeşitli fiziksel değişikliklere yol açmaktadır. Bunun yanı sıra en belirgin etkiler arasında ellerin, ayakların, çenenin ve burun gibi yüz yapıların büyümesi vardır. Akromegali, genellikle yıllarca yavaş bir şekilde ilerler ve belirtiler başlangıçta fark edilmeyebilir. Başlıca belirtiler arasında eklem ağrıları, aşırı terleme, yorgunluk, baş ağrıları, görme bozuklukları ve uyku apnesi sayılabilmektedir. Tedavi edilmediği ve erken tanı konulmadığı takdirde, hastalık kalp hastalıkları, diyabet ve hipertansiyon gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bir durumdur. Akromegali tedavi edilebilen bir hastalıktır. Ancak tedavi edilmediği takdirde yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilmektedir.
Akromegalinin Belirtileri Nelerdir?
- Eller ve ayaklarda büyüme,
- Çene, burun ve kulaklarda büyüme,
- Ciltte kalınlaşma ve terleme artışı,
- Baş ağrıları,
- Eklem ağrıları,
- Uyku apnesi (gece nefes durması),
- Aşırı yorgunluk,
- Yüksek tansiyon,
- Görme problemleri,
- Şeker hastalığı (diyabet),
- Artan vücut kıllanması,
- Kalp problemleri,
- Dişlerin arasındaki mesafede açılma,
- Deride siğil benzeri oluşumlar,
- Ciltte yağlılık ve sivilce artışı gibi belirtiler vardır.
Akromegali Hastalığı Neden Olur?
- Hipofize yapılan radyoterapi tedavisi, bazı hastalarda akromegalinin gelişmesine yol açabilir,
- En yaygın neden, hipofiz bezinde oluşan tümörlerin büyüme hormonu (GH) üretmesini artırmasıdır,
- Ailevi geçmiş, akromegali riskini artırabilir. Özellikle MEN1 gibi genetik sendromlar ile ilişkilidir,
- Hipotalamusun, hipofize büyüme hormonu üretimini düzenleyen işlev bozuklukları,
- Nadiren, vücudun başka bölgelerinde oluşan tümörler büyüme hormonu salgılayabilmektedir,
- McCune-Albright sendromu gibi nadir genetik hastalıklar da akromegaliye neden olabilmektedir,
- Vücudun aşırı büyüme hormonu üretmesine neden olabilecek durumlar.
Nasıl Teşhis Edilir?
Akromegali hastalığının teşhisi, genellikle hastanın şikayetleri ve fiziksel belirtileriyle başlar. Ancak kesin tanı koymak için çeşitli testler ve incelemeler gereklidir. İlk olarak, hastanın büyüme hormonu seviyelerini ölçmek için kan testleri yapılmaktadır. Akromegali tanısı için en yaygın kullanılan test, “oral glukoz tolerans testi”dir. Bu testte, hastaya şekerli bir sıvı içirilerek ardından kan örnekleri alınarak büyüme hormonu seviyesi ölçülmektedir. Normalde, glukoz alımından sonra büyüme hormonu seviyesi düşmektedir. Ancak akromegali hastalarında bu baskılama gerçekleşmez. Bununla birlikte büyüme hormonu seviyeleri yüksek kalır. Bunun yanı sıra, hastanın IGF-1 (insülin benzeri büyüme faktörü 1) düzeyleri de ölçülmektedir.
IGF-1 seviyeleri, büyüme hormonunun uzun vadeli etkilerini yansıttığı için akromegali tanısının önemli bir göstergesidir. Akromegali şüphesi varsa, hipofiz bezinin görüntülenmesi için genellikle MR (manyetik rezonans) taraması yapılmaktadır. Hipofiz bezinde herhangi bir tümör varlığı, hastalığın nedenini belirlemede önemlidir. Bunların yanı sıra görme testi de yapılabilmektedir. Çünkü hipofiz tümörleri görme sinirlerine baskı yaparak görme problemlerine yol açabilen bir durumudur. Sonuç olarak, akromegali tanısı, klinik bulgular, laboratuvar testleri ve görüntüleme yöntemlerinin bir kombinasyonu ile konulmaktadır. Erken teşhis, hastalığın tedavi edilmesi ve komplikasyonların önlenmesi açısından büyük önem taşır.
Akromegali Hastalığı Tedavisi Nasıl Uygulanır?
Akromegali tedavisi, hastalığın nedenine ve şiddetine bağlı olarak birkaç farklı yöntemle uygulanmaktadır. Tedavi süreci, büyüme hormonu seviyelerinin normal aralığa indirilmesi ve hastalığın komplikasyonlarının önlenmesi amacı taşır. İlk tedavi seçeneği genellikle cerrahi yöntemdir. Bu yöntemde hipofiz bezindeki tümörün çıkarılması hedeflenmektedir. Cerrahi müdahale, hastanın tümörünün boyutuna ve konumuna bağlı olarak, genellikle burun deliğinden (transsfrontal) yapılan bir ameliyatla gerçekleştirilmektedir. Başarıyla tümör alındığında, büyüme hormonu üretimi normale dönebilir. Ancak, bazı hastalarda cerrahi müdahale yeterli değildir. Bu durumda, ilaç tedavisi uygulanmaktadır.
Akromegali tedavisinde kullanılan ilaçlar arasında, büyüme hormonunun etkilerini bloke eden ve bu hormonun salınımını engelleyen somatostatin analoğu ilaçlar vardır. Diğer bir seçenek ise, büyüme hormonunun salgılanmasını engelleyen bir ilaç olan dopamin agonistleri kullanmaktır. Ayrıca, büyüme hormonu üretimini tamamen durduramayan hastalar için radyoterapi tedavisi uygulanabilmektedir. Radyoterapi, hipofiz tümörüne yüksek dozda ışın vererek tümörün küçülmesini ve büyüme hormonu üretiminin azalmasını sağlar. Tedavi sürecinde, hastaların düzenli olarak kan testleri ve görüntüleme yöntemleri ile takip edilmesi gerekmektedir. Akromegali tedavisi, kişiye özel olarak planlanmalı ve tedavi sürecinde multidisipliner bir yaklaşım benimsenmelidir. Tedavi ile büyüme hormonu seviyeleri normale döndürüldüğünde, semptomlar büyük ölçüde iyileşebilmektedir. Ancak erken teşhis ve tedavi, hastalığın komplikasyonlarını önlemede çok önemlidir.
Akromegali Hastalığına Sahip Olanlar Nasıl Beslenmelidir?
- Tam tahıllar, sebzeler ve meyveler gibi lif açısından zengin besinler,
- Yüksek kan şekeri seviyelerini önlemek için şekerli ve işlenmiş gıdalardan kaçınılmalıdır,
- Kas kütlesini korumak için kaliteli protein kaynakları (balık, tavuk, baklagiller) tüketilmelidir,
- Doymuş yağlardan kaçınılmalı, sağlıklı yağlar (zeytinyağı, avokado, fındık) tercih edilmelidir,
- Yüksek tansiyonu kontrol altında tutmak için tuz alımı sınırlanmalıdır,
- Kemik sağlığını korumak için kalsiyum ve D vitamini içeren gıdalar (süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler) tüketilmelidir,
- Karbonhidratlar düşük glisemik indeksli besinlerden alınmalı, aşırı tüketimden kaçınılmalıdır,
- Kan şekeri dengelemesi için az ama sık yemek tercih edilmelidir,
- Vücut sıvı dengesini korumak için bol su içilmelidir,
- Alkol ve aşırı kafein, uyku düzenini ve genel sağlık durumunu etkileyebilir, bu nedenle sınırlı tüketilmelidir.
Sık Sorulan Sorular
Tedavi edilmezse, büyüme hormonu seviyelerinin yüksek kalması vücutta büyük organ hasarına yol açabilen bir durumdur. Bu nedenle hayat kalitesini ciddi şekilde düşürebilmektedir. Ayrıca, hastalık ilerledikçe kalp hastalıkları, şeker hastalığı ve hipertansiyon gibi komplikasyonlar gelişebilir.
Akromegali genellikle 30-50 yaş arasında daha sıktır. Ancak her yaşta gelişebilen bir hastalıktır. Erkek ve kadınlar arasında eşit oranda görülmektedir.
Akromegali genellikle sporadik (tesadüfi) bir durumdur. Ancak bazı genetik hastalıklar, örneğin MEN1 sendromu, akromegali gelişme riskini artırabilmektedir.