Fototerapi Nedir?
Diğer adı ile ışık tedavisi olarak bilinen bu yöntem sedef, egzama ve kaşıntı gibi deri rahatsızlıklarında kullanılan bir tedavi şeklidir. Bununla birlikte tıp literatüründe ‘helioterapi’ olarak da anılmaktadır. Bu tedavi şekli aslında çok geçmiş tarihlere dayanmaktadır. Yapılan araştırmalarla eski Mısırlılar ve Hintlilerin bazı deri hastalıklarını tedavi etmek amacıyla güneş ışığını kullandıkları anlaşılmıştır. Yani yaklaşık 3500 yıl önce de güneş ışınları tedavi amaçlı kullanılmaktaydı.
Modern fototerapi ise, Niels Ryberg Finsen tarafından ilk olarak lupus vulgaris (tüberküloz lezyonu) olarak adlandırılan bir deri hastalığını tedavi etmek için kullanılmıştır. Yapay güneş ışığı ile deri hastalıklarının tedavisi o günden sonra büyük bir hızla arttı ve kullanılan teknikler geliştirilerek günümüzdeki halini aldı.
Fototerapi Türleri
Genel olarak cilt rahatsızlıkları için kullanılan üç tür ışık tedavisi bulunmaktadır. Bunlar geniş bant UVB, dar bant UVB ve PUVA teknikleridir. Bu tekniklerin ayrıntıları ise şu şekildedir:
- Geniş Bant UVB: Bu teknik genellikle egzama ve sedef hastalığı gibi cilt sorunlarının tam spektrumlu ultraviyole-B ışını ile tedavi edilmesini kapsamaktadır.
- Dar Bant UVB: Cilt hastalıklarının tedavisinde ultraviyole ışınlarının yalnızca küçük bir kısmının kullanılarak yapıldığı tedavi şeklidir. Genel olarak geniş bant UVB’den daha yoğun etki gösteren bir tekniktir. Bununla birlikte dermatologlar tarafından en sık kullanılan fototerapi tekniklerinden birisidir.
- PUVA: Bu tekniğin açılımı, Psolaren ultraviyole-A şeklindedir. UVA ışınının Psolaren olarak adlandırılan bir kimyasalla birleştiren tedavi şeklidir. Psolaren cilde direkt uygulanabildiği gibi tablet şeklinde ağızdan da alınabilmektedir. Genellikle bu madde, kimyasal bitkilerin içeriğinde bulunmaktadır. Cildi ışığa karşı çok daha hassas bir hale getirir. Diğer iki teknikten çok daha yoğundur ve daha fazla yan etkiye sahiptir. PUVA yöntemine genellikle diğer iki tekniğin başarısız olduğu veya tedaviye cevap alınamadığı durumlarda uygulanmaktadır.
Işık tedavisinin cilt bozuklukları için gösterdiği etki genellikle geçici olmaktadır. Yani, kalıcı bir tedavi değildir. Bununla birlikte alınan sonucun korunması için uzun süre seanslar aralıklı olarak devam ettirilir. Aynı zamanda fototerapi deri için güvenli koşullar sağlayan bir tedavi şekli olarak kabul edilmektedir.
Fototerapi Hangi Durumlarda Uygulanır?
Geçmişten bugüne dek deri hastalıklarının tedavisi için kullanılan bu yöntemin etkili olduğu birçok hastalık bulunmaktadır. Bunların başlıcaları egzama, kronik kaşıntı ve sedef hastalığıdır. En sık sedef hastalığı için kullanılmakla birlikte, vitiligo ve bir tür deri kanseri olan mikozis fungoides tedavisi için tercih edilmektedir. Bunların yanında geçmeyen kaşıntılar, kızarıklıklar, döküntü ve atopik cilt hastalıklarında da bu yöntemden faydalanılmaktadır.
Işık tedavisi, cilt hücrelerindeki büyümeyi ve iltihaplanmayı da azaltmak için kullanılabilmektedir. Bunlarla birlikte genel olarak toparlayacak olursak, fototerapi ile tedavi edilen hastalıklar şunlardır:
- Egzama,
- Vitiligo,
- Sedef hastalığı,
- Kronik kaşıntı,
- Cilt enfeksiyonları,
- Cilt kanseri,
- Döküntü problemi.
Fototerapi Nasıl Uygulanır?
Tedavi seansları genel olarak birkaç saniyelik ışığa maruziyet ile başlamaktadır. Bu süreler her seansta gelişen yan etkiler de göz önüne alınarak yavaş yavaş artırılmaktadır. Tedavi boyunca hasta kapalı olan bir kabin içinde durmaktadır. Ancak kabinin kapısı kilitli olmayacağından hastalar dilediği zaman çıkabilmektedir. Bununla birlikte ışınların tedavi esnasında tüm vücuda eşit bir şekilde dağılabilmesi için hastanın, kabinin tam ortasında durması gerekmektedir. Işık tedavisi bu şekilde yaklaşık iki veya dört seans şeklinde gerçekleşmektedir. Bu seansların sayısı genel olarak hastanın sağlık durumuna ve şikayetlerine göre belirlenmektedir.
Parlak ışık tedavisi ile sahip olunan hastalık tam olarak tedavi edilemeyebilir. Ancak mevcut olan hastalık semptomları iyileşerek, yeni bir lezyon oluşumu engellenir. Bununla birlikte hastada belirgin bir iyileşme sağlanarak hastalık kontrol altına alınmaktadır. Bu tedavi ile hastalığınızın belirtileri olmadan rahat bir yaşama kavuşabilirsiniz. Ancak her hastanın tamamen iyileşeceği gibi bir durum söz konusu değildir. İyileşme durumu tamamen hastanın genel direnç durumu, hastalığın evresi ve şekline göre farklılık göstermektedir.
Fototerapi Yan Etkileri
Ultraviyole ışın tedavisi sırasında hastalarda güneş yanığına benzer bir tepkime gelişebilmektedir. Bununla birlikte işlem sonrasında oluşabilecek genel yan etkiler şunlardır:
- Deride kızarıklık,
- Kaşınma,
- Kuru cilt,
- Bulantı,
- İshal,
- Deride kabarcık oluşumu,
- Cilt kanseri (geç dönem belirtisi),
- Erken yaşlanma (geç dönem belirtisi).
Yenidoğanın Işık Tedavisi
Yenidoğan bir bebekte fototerapi tedavisi, genellikle yenidoğan sarılığını tedavi etmek için uygulanmaktadır. Bebeklerde sarılıkta fototerapi, doğumu takiben 2. günden sonra başlayan sarılığın giderilmesi amacıyla en az 6-8 saat belirli dalga boyunda uygulanmaktadır. Bu işlem esnasında bebek bir küvezin içine alınarak sarılık için mavi ışık uygulanır. Işınların tüm vücuda eşit bir şekilde dağılabilmesi için bebeğin çıplak olması gerekmektedir. Çünkü vücut ne kadar iyi ışık alırsa tedavi o kadar etkili olur. Uygulama esnasında anne bebeğini emzirmek isterse emzirebilir. Bununla birlikte yenidoğan bebekte sarılık ışık tedavisi ile kesin bir şekilde iyileştirilebilmektedir.
Sarılık, birçok bebekte tedavi edilmediği halde kendiliğinden geçebilen bir hastalıktır. Ancak buna rağmen düzenli olarak doktor kontrollerinin yapılması son derece önemlidir. Bununla birlikte fototerapi tedavisi uygulanan bebeklerde nadiren de olsa sonuç alınamayan durumlarda kan değişimi yapılabilmektedir.
Yenidoğan Bebekte Fototerapi Yan Etkileri
Uzun dönemde ışık tedavisinin bebeğe bir yan etkisinin olmadığı bilinmektedir. Bununla birlikte tedavi esnasında gelişebilecek bazı yan etkilerin oluşma riski vardır. Bunlar genel olarak şu belirtilerle kendini gösterir:
- Ciltte kızarıklık veya döküntü,
- Trombosit miktarında azalma,
- Sulu ve sık dışkılama,
- Su kaybı.
Bebek tedaviden çıkarıldığı anda sarılık düzeyinin ölçülmesi gerekmektedir. Bu ölçümleme sonucunda bebekte sarılık tespit edilmezse, yeniden kontrole çağrılmak şartıyla taburcu edilmektedir.
Fototerapi Sırasında Dikkat Edilmesi Gerekenler
Cilt hastalıklarında ışık tedavisi sürerken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır. Bunlardan biri, losyon, krem veya parfüm gibi ürünlerin tedavi günü kullanılmaması gerektiğidir. Bununla birlikte tedaviden hemen sonra ve diğer günlerde yüksek faktörlü güneş koruyucu krem kullanılmalıdır. Dışarda olduğunuz süre içinde farklı güneşten korunma yöntemlerini kullanarak cildinizi güneş ışınlarından korumanız gerekmektedir. Örneğin, açıkta deri olmaması ve şapka, gözlük gibi koruyucu aksesuarlar takmanız tavsiye edilir.
Tedavi boyunca herhangi bir şekilde solaryum veya doğal güneşlenme şekilleri ile bronzlaşmaya çalışılmamalıdır. Uygulama esnasında kadınlarda meme uçları, erkeklerde ise genital bölge kapatılarak ışınlardan korunmalıdır. Sık olarak uçuk çıkaran hastaların tedaviye gelirken mutlaka dudak koruyucu kremlerini sürmüş olması gerekir. Uzun saçlı olan hastaların saçlarını toplaması veya bant, taç gibi ürünlerle saçların deriye dökülmesi engellenmelidir. Bunların yanında UV ışınları gözlerde katarakt oluşmasına sebebiyet verebilmektedir. Ancak bu risk genellikle kabin içinde UV korumalı gözlüklerin takılması ile önlenmektedir. Tedavi ilerledikçe belirli aralıklarla doktorunuza gördüğünüz yan etkilerle ilgili bilgi vermeniz önemlidir. Bununla birlikte bu süreçte düzenli olarak fizik muayene ve testlerinizin yapılması gerekmektedir.
Sık Sorulan Sorular
Fototerapi sonrası sarılık tekrarlar mı?
Bu durum yenidoğan bebeklerde ilk 24 saat içinde fark edilmektedir. Birçok yenidoğan sarılığı tedaviye ihtiyaç duymadan kendi kendine düzelmektedir. Ancak bazılarının fototerapi tedavisine ihtiyacı olmaktadır. Işık tedavisi alan bebeklerde daha sonra sarılığın tekrarlanma riski çok azdır. Tekrarlansa bile bu ciddi bir oranda görülmez. Hatta genellikle herhangi bir tedaviye gerek duyulmadan kendiliğinden geçmektedir.
Fototerapi tedavisi ne kadar sürer?
Bu tedavinin süresi, uygulanacağı bölgeye ve hastalığa farklılık göstermektedir. Ancak ortalama tedavi süresi üç aydır. Bununla birlikte vitiligo hastalığının tedavisi için uygulanan ışık terapileri 18 aya kadar uzayabilmektedir. Bu tedavi şeklinde süre, hastalığa göre farklılık gösterebileceği gibi kişiden kişiye göre de değişebilmektedir.
Fototerapi zararlı mıdır?
Bu tedavide yan etki görülme olasılığı çok düşüktür. Ancak bazı durumlarda hafif yan etkilerle karşılaşmak da mümkündür. Hastalar için uygun koşullarda ve dozlarda, uzman bir hekim kontrolünde uygulanan ışık tedavilerinin zararları azdır. Ancak uzun süren tedavi süreçleri ileri dönemlerde erken yaşlanma veya cilt kanserine neden olabilmektedir.