Kalsifik Tendinit, tendonlarda kalsiyum birikiminin meydana geldiği bir durumdur. Genellikle omuz, diz, kalça gibi eklem bölgelerinde görülen bu rahatsızlık, tendonda iltihaplanma ve ağrıya yol açmaktadır. Kalsiyum birikintileri, tendonun esnekliğini ve fonksiyonunu kısıtlayarak hareket kısıtlılığı ve şiddetli ağrılara neden olabilmektedir.

Kalsifik Tendinit Nedir?

Kalsifik Tendinit, tendonlarda aşırı kalsiyum birikimi sonucu ortaya çıkan bir iltihaplanma durumudur. Tendonlar, kasları kemiklere bağlayan dokulardır ve vücutta çeşitli eklem bölgelerinde bulunurlar. Kalsifik tendinit genellikle omuz, diz, kalça ve ellerde görülmektedir. Ancak en sık omuzda (özellikle rotator manşet tendonu) meydana gelir. Kalsiyum birikintileri, tendonun yapısını bozarak iltihaplanmaya, ağrıya, şişmeye ve hareket kısıtlılıklarına yol açmaktadır. Bu durumun kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, aşırı kullanım, yaşlanma, travmalar, diyabet veya hipotiroidizm gibi faktörler bu rahatsızlığın gelişimine neden olabilmektedir. Ayrıca, bu durum genellikle ani hareketler, tekrarlayan zorlanmalar veya daha önceki tendon yaralanmalarından sonra ortaya çıkabilmektedir. Tedavi genellikle ağrı yönetimi, iltihap azaltıcı ilaçlar, fizik tedavi, kortizon enjeksiyonları ve cerrahi müdahale seçeneklerini içerebilmektedir. Erken tanı ve uygun tedaviyle bu durum çoğunlukla iyileşmektedir.

Kalsifik Tendinit Belirtileri Nelerdir?

• Keskin veya batıcı ağrı,
• Şişlik ve hassasiyet,
• Kızarıklık,
• Geceleri artan ağrı,
• Hareket kısıtlılığı,
• Eklemin güçsüzleşmesi,
• Hırıltılı sesler (eklemde hareket ederken).

Kalsifik Tendinit Neden Olur?

• Tekrarlayan hareketler veya aşırı egzersiz tendon üzerinde aşırı baskı oluşturur,
• Tendonların yaşla birlikte zayıflaması ve elastikiyet kaybetmesi,
• Önceden yaşanan yaralanmalar veya darbeler, tendonlarda kalsiyum birikimine yol açabilmektedir,
• Diyabet, hipotiroidizm gibi hastalıklar tendonların kalsiyum birikimine daha yatkın hale gelmesine neden olabilmektedir,
• Ailede benzer durumların görülmesi,
• Tendon yaralanmalarının doğru iyileşmemesi,
• Yetersiz kan akışı olması,
• Tendinit veya diğer iltihaplı eklem hastalıkları kalsifik tendinite zemin hazırlayabilmesi,
• Yetersiz iyileşme süreleri,
• Kalsiyum ve D vitamini dengesizlikleri tendon sağlığını olumsuz etkileyebilmektedir.

Nasıl Teşhis Edilir?

Kalsifik Tendinit, genellikle hastanın şikayetleri ve fiziksel muayene ile teşhis edilmeye başlanır. İlk olarak, doktor hastanın ağrı şiddeti, süresi ve hangi hareketlerle tetiklendiği gibi detaylı bir tıbbi geçmişini almaktadır. Fiziksel muayene sırasında, etkilenen bölgede hassasiyet, şişlik ve hareket kısıtlılığı değerlendirilir. Bununla birlikte, kesin teşhis için görüntüleme yöntemlerine başvurulmaktadır. Röntgen, kalsiyum birikimlerini açıkça gösteren en temel görüntüleme yöntemidir. Bununla birlikte kalsiyum birikintilerinin boyutunu ve yerleşimini belirlemede oldukça etkilidir. Ultrason, tendon yapısını detaylı incelemek ve iltihaplanmayı değerlendirmek için sıklıkla tercih edilmektedir. Daha karmaşık vakalarda ise tendonların daha detaylı incelenmesi ve çevre dokuların durumu hakkında bilgi almak için MR (Manyetik Rezonans Görüntüleme) kullanılmaktadır. Bunların yanı sıra başka bir problemden kaynaklanıyor düşüncesi var ise doktor gerekli gördüğünde kan testleri uygulanabilmektedir. Tüm bu yöntemler bir arada değerlendirildiğinde, kalsifik tendinitin kesin teşhisi konulmaktadır. Sonrasında doktor tarafından kişiye uygun tedavi planı oluşturulur.

Kalsifik Tendinit Tedavisi Nasıl Yapılmaktadır?

Kalsifik Tendinit tedavisi, hastalığın şiddetine, semptomların yoğunluğuna ve kalsiyum birikintisinin büyüklüğüne bağlı olarak değişiklik göstermektedir. İlk olarak genellikle ağrıyı ve iltihabı kontrol altına almak hedeflenir. Bunun için ağrı kesici ve iltihap giderici ilaçlar, özellikle nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar (NSAID’ler), kullanılabilmektedir. Fizik tedavi ve egzersizler, tendonun hareket kabiliyetini artırmak, ağrıyı azaltmak ve dokuların iyileşmesine yardımcı olmak için sıkça önerilmektedir. Kalsiyum birikintisinin çözülmesi veya küçültülmesi için bazı durumlarda ultrason eşliğinde yapılan ekstrakorporeal şok dalgası tedavisi (ESWT) uygulanabilmektedir. Daha ileri vakalarda, kortikosteroid enjeksiyonları veya iğne yardımıyla kalsiyum birikintilerinin çıkarılması gibi daha invaziv yöntemlere başvurulur. Eğer bu tedavilere yanıt alınamazsa veya kalsiyum birikintileri çok büyükse, cerrahi müdahale gerekebilmektedir. Artroskopi ile yapılan cerrahi operasyonlar, minimal invaziv bir yöntemle kalsiyum birikimlerinin temizlenmesini sağlar. Tedavi süreci genellikle sabır ve disiplin gerektirir, bu nedenle doktor tavsiyelerine uyulması önemlidir.

Sık Sorulan Sorular