Kifoz Nedir?
Kamburluğu anlayabilmek için önce insan omurgası hakkında fikir sahibi olmak büyük önem taşımaktadır. İnsan omurgası 3 bölümden oluşmaktadır. İnsana yandan bakıldığında bu üç bölümün üç doğan eğri şeklinde olduğu görülmektedir. Omurgadaki oldukça doğal olan bu eğri, insanların ayakta ve otururken dik durması açısından çok önemlidir. Eğriler arasındaki dengesizlik ise, dik durmayı zorlaştırır ve duruş şekli normalliğini kaybeder. Omurganın üç bölümü şunlardır:
- Boyun (Servikal Omurga)
- Alt Sırt (Lomber Omurga – Lordoz)
- Göğüs (Torasik Omurga – Kifoz)
Torasik omurganın 20 ile 45 derecelik açısı doğal açıdır. Postural ya da yapısal anormallikler nedeniyle bu aralığın dışına çıkan eğrilikler oluşabilmektedir. 50 dereceden fazla eğrilikler için tıp dilinde hiperkifoz tabiri kullanılsa da, doktorlar arasında bu terim kifoz olarak kullanılmaktadır. Torasik omurganın aşırı derecede eğrilmesi ve buna bağlı olarak da üst sırtın fazla kavisli olmasına kifoz denir.
Kifoz, hemen hemen her yaştan insanda oluşabilmektedir. Fakat, kemik büyümesinin normalden daha hızlı olduğu ergenlik döneminde görülme ihtimali daha fazladır. Kifozun seviyesi değişkenlik gösterebilmektedir. Genellikle eğrinin büyüklüğüne göre durumun ciddiyeti belirlenmektedir. Hafif seviyedeki eğriler, küçük ağrılara neden olabilirken, büyük eğriler hastalarda net görülen kamburluklar oluşturur.
Kifoz Çeşitleri
Kifozun çeşitli türleri vardır. Özellikle küçük çocukları ve ergenlik çağındaki gençleri etkileyen üç çeşit kifoz türü vardır. Bunlar; postüral kifoz, scheuermann kifoz, konjenital (doğuştan) kifoz türleridir.
Postüral Kifoz
En yaygın kifoz türü olan postüral kifoz, genelde ergenlik döneminde belirgin duruma gelir. Klinik olarak kötü postür ya da kambur durma olarak fark edilir. Fakat omurganın ileri seviyelerde olağan dışılıkları görülmemektedir. Postüral kifozun sebep olduğu eğrilme, genellikle yuvarlak hatlara sahiptir ve pürüz bulunmamaktadır.
Ayrıca eğrilik genelde “dik durması” istendiğinde, hasta tarafından düzeltilebilir. Kızlarda postüral kifoz erkeklerden daha yaygındır. Nadiren ağrılıdır ve eğri ilerlemediği için yetişkin yaşamında problemlere yol açmayabilir.
Scheuermann Kifozu
Scheuermann kifozu, durumu ilk tanımlayan Danimarkalı radyoloğun adını almıştır. Postüral kifoz gibi, Scheuermann’ın kifozu da genelde gençlik senelerinde belirginleşir. Bununla beraber; Scheuermann kifozu özellikle zayıf hastalarda, postural kifozdan büyük oranda daha şiddetli bir deformiteye neden olabilir. Scheuermann kifozu, omurganın yapısal olarak bir anormalliğe uğramasıyla oluşmaktadır. Scheuermann kifozu olan bir hastada, yandan bir röntgen, birkaç ardışık omurun, normal dikdörtgen şekil yerine daha üçgen bir şekle sahip olduğunu gösterecektir. Scheuermann kifozunun neden olduğu eğrilik genelde keskin ve açılıdır. Postüral kifozlu bir hastanın tam tersine, Scheuermann kifozlu bir hasta, dik durarak eğriyi düzeltemez.
Scheuermann kifozu genelde torasik omurgayı etkiler. Ancak kimi zaman lomber (alt) omurgada gelişir. Durum erkeklerde kızlardan daha yaygındır ve büyüme tamamlandığında ilerlemesi durur. Scheuermann kifozu kimi zaman ağrılı olabilir. Ağrı var ise, genelde eğrinin en yüksek kısmında ya da “tepe noktasında” hissedilir. Sırtın alt kısmında da ağrı hissedilebilir. Aktivite, uzun süre ayakta durma ya da oturma gibi eylemler ağrıyı daha da kötüleştirebilir.
Konjenital Kifoz
Konjenital kifoz, doğumda oluşmaktadır. Bebeğin, anne karnındayken omurgasının normal şartlarda gelişmediği durumlarda gözlemlenmektedir. Bebek, rahimdeyken omurga normal şekilde gelişmediğinde ortaya çıkar. Kemikler olması gerekli olduğu gibi oluşmayabilir ya da birkaç omur birbirine kaynaşmış olabilir. Konjenital kifoz tipik olarak çocuğun yaşı ilerledikçe kötüleşir. Doğuştan kifozlu hastalar, eğriliğin ilerlemesini durdurmak için genelde çok genç yaşta cerrahi girişime ihtiyaç duyar. Çoğu zaman, bu hastaların kalp ve böbrekler gibi vücudun diğer kısımlarını etkileyen ek doğum kusurları vardır.
Kifoz Belirtileri
Kamburluk belirtileri, kifozun sebebine ve seviyesine göre değişiklik gösterir. Bu belirtiler şu şekilde sıralanabilir:
- Yuvarlaklaşmış omuzlar
- Sırt kısmında net görülen kambur
- Yorgunluk, halsizlik
- Hafif sırt ağrıları
- Omurganın sertleşmesi
- Sıkılaşmış diz kirişleri
Ender şekilde, ilerlemeye devam eden kifozlarda şu belirtiler görülebilmektedir:
- Bacaklarda zayıflama, karıncalanma ve uyuşmalar
- Duyularda kayıplar yaşama
- Nefes alma problemleri
Oldukça nadir görülen aşırı anormal eğriliklerin olduğu kamburluklarda şu belirtiler görülür:
- Omurlarda kırılmalar ve ezilmeler
- Kemik yoğunluğunda azalma (Osteoporoz)
- Omurlar arasında yastık görevi gören disklerin dejenerasyonu
- Özellikle çocuklarda, Ehlers – Danlos sendromu ve marfan sendorumu görülebilmektedir
- Omurgada çıkan kanserler
Kamburluk Teşhisi
Okullarda rutin yapılan skolyoz taramalarında, hafif kifoz teşhisi genellikle koyulamamaktadır. Bu da hastalığı, ilk olarak ailenin fark etmesi gerektiğini ortaya koyar. Çocuklarının sırt görüntüsüyle ilgili endişe duyan aileler, bir doktora başvururlar. Doktorlar ilk olarak hastanın tıbbi öyküsünü dinlerler. Daha sonra çeşitli sorular sorarlar ve hastada herhangi bir hassasiyet olup olmadığını anlamak için, sırtın çeşitli yerlerini bastırırlar. Şiddetli kifozlarda, sırtın üst bölümünde bir kamburluk oluştuğu net bir şekilde görülebilmektedir. Hafif vakalarda tanı koymak zorlayıcı olabilmektedir.
Yapılabilecek Tetkikler ve Testler
- Röntgen: Doktorların gerekli gördükleri durumlarda röntgen istemesi normaldir. Burada amaç, omurgadaki değişiklikleri ya da kemik anormalliklerini keşfetmektir. Kullanılan X ışınları, kifoz eğrisinin seviyesini belirleyebilmek için oldukça önemlidir.50 derecenin üzerindeki eğriler, anormal olarak kabul edilmektedir.
- Pulmoner Fonksiyon Testleri: Kamburluk seviyesi çok yüksekse, doktorlar tarafından çeşitli solunum testleri istenebilmektedir. Bu testlerin yapılmasındaki amaç, hastanın daralan göğüs boşluğunun herhangi bir nefes problemi yaratıp yaratmadığını anlamaktır.
- Diğer: Kifoz hastalarının, doğuştan ortaya çıkan ve ilerleme gösteren kamburluklarının bulunduğu durumlarda, özellikle bedenin alt taraflarında ağrı, güç kaybı ve uyuşmalar görülmektedir. Hatta omurilik sıkışmaları bile oluşabilir. Bu tarz semptomların görüldüğü durumlarda doktorlar, nörolojik testler ve MRI isteyebilirler.
Kifoz Tedavisi
Kamburluk tedavisi sürecinde amaç, hastalığın ilerleyişini durdurmak ve oluşacak olan eğrilikleri engellemektir. Tedavi planı yapılırken, aşağıda yer alan etkenlere dikkat edilir:
- Kifozun türü
- Hastanın genel sağlık durumu ve yaşı
- Eğriliğin seviyesi
- Kemik büyümesinin hızlı devam edeceği yıl sayısı (Ergenlik döneminin biteceği yıl sayısı)
Ameliyatsız Kifoz Kamburluk Tedavisi
Genellikle postural kifoz hastalarında cerrahi yöntemlerin kullanılmadığı tedaviler kullanılmaktadır. 75 derecelik eğriliğin geçilmediği scheuermann kifozlu hastalarda da bu tedavi tekniklerinden fayda görülebilir. Cerrahi olmayan tedaviler şunlardır:
- Gözlem: Doktorlar, problemin ağırlaşıp ağırlaşmadığını görebilmek için kamburluğu izlemeye başlarlar. Sıklıkla kifoz hastası olan çocuklar için rutin muayeneler ve röntgenler istenir. Kamburluğun ilerlemediği ve ağrı problemi yaratmadığı durumlarda tedavi sürecini başlatmaya gerek duyulmayabilir.
- Fizik Tedavi Teknikleri: Özel olarak ayarlanan kifoz egzersizleri ile karın ve sırt kasları güçlendirilebilir. Bu da hastanın duruşunu güçlendirir ve daha dik durmasını sağlayabilir. Buna bağlı olarak da sırt ağrıları azalır. Fizik tedavi egzersizleri boyun kamburluğu problemine de iyi gelmektedir.
- Ağrı Kesiciler: Steroid olmayan ağrı kesiciler, sırt ağrılarının azalmasını sağlayabilirler.
- Kifoz Korsesi: Büyümeye devam eden kifozlarda hastalara kamburluk korsesi verilebilir. Hastanın yaşadığı kamburluğun seviyesine bağlı olarak kamburluk önleyici kambur korsesi talimatları hastaya aktarılır. Korsenin sıkılığı ve günde kaç saat takılacağı açıklanır. Eğriliğin iyileşmesiyle birlikte, korse takılma süreleri de azaltılır.
Cerrahi Tedavi
Konjenital kifoz hastaları için cerrahi tedavi önerilmektedir. Doğuştan kifoz olan insanlarda, eğriliğin 75 dereceyi geçmesiyle ve ağrıların düzelmemesiyle birlikte ameliyat tedavisi gündeme gelir. Spinal füzyon, kamburluk tedavisinde en yoğun kullanılan teknik olarak bilinir. Spinal fizyon ile eğriliğin seviyesi azaltılır, eğriliğin ilerleyişi durdurulur ve ağrılar dindirilir. Spinal füzyon, özünde bir kaynak yapma işlemidir. Yani, kamburluk yaşayan omurları sağlamlaştırmak için birleştirmek olarak tanımlanabilir. Bu birleştirme, kamburluk yaşayan omurgaların tek ve sağlam bir kemiğe dönüşmesini sağlar. Bu kemiklerde hareketlilik azalsa da, diğer tüm omurga kemikleri hareket edebildiği için, hastanın günlük yaşamına sorun çıkartmaz. Hastalar eskisi gibi eğilebilir, sağa sola dönebilir. Omurganın kambur bölgesi birleştirilip düzeltildiği için, ağrılar yok olur. Hasta dik ve düzgün bir duruş kazanır.
Sıkça Sorulan Sorular
Kifoz düzelir mi?
Duruş bozukluğu nasıl olsa düzelir diye dikkate alınmadığı takdirde ilerler. Bu şekilde ameliyat dışı yöntemler ile çözülebilecek bir sorunken, ameliyat ile çözülmesi gereken bir sorun haline dönüşür. Bu nedenle anne ve babaların çok daha dikkatli olması gerekmektedir.
Kifoz olduğumu nasıl anlarım?
Sırt ve göğüs bölgesinde görülen hastalıklardan biridir. Kifoz olan kişiye yandan bakıldığı zaman, baş vücuda göre biraz daha önde olur, sırtta çıkıntı olur ve bel çukuru normale göre daha fazladır.
Kifoz kaç yaşına kadar tedavi edilir?
Kifoz ameliyatı için 1 yaş sınırının beklenmesi önerilir. Böylece 1 yaş ve sonrasındaki her kifoz için ameliyat ile tedavi edilebilir.
Kifoz egzersiz ile geçer mi?
Ölçümleri 50 – 55 derecelere kadar olan kifozlarda, düzenli egzersiz, doğru duruş ve teknikleri ile belli bir düzelme görülebilir. 50 – 70 derece arasında olanlarda ise, bunlara ilaveten kifoz korsesi önerilir.
Kifoz nerelerde ağrı yapar?
Çoğunlukla 2 tip eğrilik vardır. Bunlardan biri, sırt bölgesindedir. Diğeri ise, sırt ile bel bölgesinin bileşkesinde belirgin olarak görülür. Aynı zamanda kişiler, sırt ve bel ağrılarına maruz kalır.