Nazofarenks kanseri, burnun arkasında, boğazın üst kısmında bulunan geniz bölgesinde oluşan kötü huylu bir tümördür. Bu kanser türü genellikle geç belirti vermektedir. Belirtiler arasında boyunda ağrısız şişlik, burun tıkanıklığı, kulakta dolgunluk veya işitme kaybı gibi semptomlar vardır.
Nazofarenks (Geniz) Kanseri Nedir?
Nazofarenks kanseri, burnun arka kısmı ile boğazın üst bölümünü birleştiren geniz bölgesinde gelişen bir tür baş ve boyun kanseridir. Bu bölge, hem solunum hem de işitme yollarının kesişim noktası olması nedeniyle hayati bir konuma sahiptir. Nazofarenks kanseri genellikle epitel dokudan kaynaklanan bir kanser türüdür. Bunun yanı sıra yavaş başlayıp zamanla çevre dokulara ve lenf bezlerine yayılabilmektedir. Hastalık erken evrelerde belirti vermeyebilir, bu da tanıyı geciktirebilir. En sık görülen belirtiler arasında boyunda ağrısız şişlik (lenf bezlerinin büyümesi), tek taraflı kulak tıkanıklığı, işitme kaybı, burun tıkanıklığı ve burun kanamaları yer almaktadır. Genetik yatkınlık, Epstein-Barr virüsü enfeksiyonu, sigara ve bazı çevresel faktörler hastalığın ortaya çıkmasına neden olabilen faktörlerdir. Geniz kanseri genellikle geç belirti vermektedir. Ancak Erken tanı konulduğunda radyoterapi ve/veya kemoterapi ile başarılı şekilde tedavi edilebilir. Bu nedenle düzenli sağlık kontrolleri oldukça önemlidir.
Geniz Kanseri Belirtileri
- Boyunda ağrısız şişlik (lenf bezi büyümesi)
- Tek taraflı işitme kaybı
- Kulakta dolgunluk veya çınlama
- Burun tıkanıklığı (özellikle tek taraflı)
- Burun kanaması
- Geniz akıntısı
- Yutma güçlüğü
- Konuşmada burun tınısı (nazal konuşma)
- Baş ağrısı
- Yüzde uyuşma veya kas zayıflığı
- Göz kapağında düşme
- Gözde çift görme
- Sürekli boğaz ağrısı veya yabancı cisim hissi
- Geçmeyen kulak enfeksiyonları gibi belirtiler vardır.
Geniz Kanseri Neden Olur?
- Epstein-Barr virüsü (EBV) enfeksiyonu
- Genetik yatkınlık (ailede baş-boyun kanseri öyküsü)
- Sigara ve tütün ürünleri kullanımı
- Alkol tüketimi
- Tuzlu ve tütsülenmiş gıdaların sık tüketimi
- Çevresel toksinlere maruz kalma (örneğin odun dumanı, kimyasal buharlar)
- Düşük bağışıklık sistemi
- Asya kökenli olmak (özellikle Güney Çin, Güneydoğu Asya)
- Bazı mesleki maruziyetler (örneğin tekstil, ağaç işçiliği)
- Hormonel ve genetik faktörlerin etkileşimi
- Radyasyona maruz kalmak
- Beslenme yetersizlikleri (örneğin düşük vitamin alımı) gibi nedenlerden dolayı bu kanser türü ortaya çıkabilmektedir.
Nasıl Teşhis Edilir?
Geniz kanserinin teşhisi, hastanın şikayetleri üzerine fiziki muayene bulgularıyla başlar. Özellikle boyunda ağrısız şişlik, tek taraflı işitme kaybı veya burun tıkanıklığı gibi belirtiler varsa hekim, detaylı bir kulak burun boğaz muayenesi yapar. Endoskopik nazofarenks muayenesi ile geniz bölgesi doğrudan görüntülenebilir ve şüpheli bir kitle varsa biyopsi alınarak patolojik inceleme yapılmaktadır. Tanıyı kesinleştirmek için genellikle manyetik rezonans görüntüleme (MR) veya bilgisayarlı tomografi (BT) gibi ileri görüntüleme yöntemleri kullanılmaktadır. Ayrıca hastalığın yayılımını değerlendirmek amacıyla PET-CT taraması yapılabilir. Bu süreçte lenf nodları, çevre dokular ve uzak organlar da değerlendirilerek evreleme gerçekleştirilmektedir. Erken tanı, tedavi başarısı açısından büyük önem taşımaktadır.
Geniz Kanseri Nasıl Tedavi Edilir?
Geniz kanserinin tedavisi, tümörün evresine, yayılım durumuna ve hastanın genel sağlık durumuna göre belirlenmektedir. En yaygın ve etkili tedavi yöntemi radyoterapidir; çünkü geniz bölgesi cerrahi müdahaleye zor erişilen bir alandadır. Erken evrelerde tek başına radyoterapi yeterli olabilmektedir. Ancak, ileri evrelerde radyoterapi ile birlikte kemoterapi de uygulanmaktadır. Kemoradyoterapi, hem ana tümörü küçültmek hem de lenf bezlerine veya diğer organlara yayılmayı engellemek amacıyla tercih edilir. Nadir durumlarda, radyoterapiye veya kemoterapiye yanıt alınamayan olgularda cerrahi müdahale gündeme gelebilmektedir. Tedavi sürecinde ayrıca hastanın beslenmesi, bağışıklık durumu ve yaşam kalitesi de yakından izlenmektedir. Erken tanı ve uygun tedavi ile geniz kanserinde başarı şansı oldukça yüksektir.
Nazofarenks Kanseri Ölümcül Müdür?
Nazofarenks kanseri, erken teşhis edilmediği takdirde ilerleyip çevre dokulara ve uzak organlara yayılabilen ciddi bir hastalıktır. Ancak bu, her durumda ölümcül olacağı anlamına gelmez. Erken evrede teşhis edilen ve uygun şekilde tedavi edilen nazofarenks kanseri hastalarında iyileşme oranı oldukça yüksektir. Modern radyoterapi ve kemoterapi yöntemleri sayesinde tümör kontrolü sağlanabilir ve hastanın yaşam süresi uzatılabilir. İleri evre vakalarda ise tedavi süreci daha karmaşık olabilir ve başarı şansı tümörün yayılımına ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişmektedir. Sonuç olarak, nazofarenks kanseri ölümcül olabilen bir hastalık olmakla birlikte, erken tanı ve etkili tedavi ile uzun süreli sağkalım mümkündür. Bu nedenle belirtiler ciddiye alınmalıdır ve zamanında bir uzmana başvurulmalıdır.
Nazofarenks Biyopsi Nasıl Yapılır?
Nazofarenks biyopsisi, geniz bölgesindeki şüpheli bir kitlenin veya lezyonun tanısını koymak amacıyla yapılan bir işlemdir. Genellikle kulak burun boğaz uzmanı tarafından yapılan bir işlemdir. Bu işlem sırasında, ince ve esnek bir endoskop (kamera içeren ışıklı bir alet) burun yoluyla geniz bölgesine ilerletilir. Görüntüleme eşliğinde şüpheli alandan küçük bir doku örneği alınmaktadır. Biyopsi işlemi lokal anestezi altında, çoğu zaman ayaktan uygulanabilir ve genellikle ağrısızdır. Alınan doku örneği patoloji laboratuvarında mikroskopla incelenerek kanser hücrelerinin varlığı araştırılmaktadır. Bu işlem, geniz kanserinin tanısını koymada en kesin ve güvenilir yöntemdir. Ayrıca biyopsi sonuçları, kanserin tipi ve derecesi hakkında da bilgi vererek tedavi planının oluşturulmasına yardımcı olur.
Sık Sorulan Sorular
Evet, özellikle ileri evrelerde tedavi sonrası nüks riski olabilmektedir. Bu nedenle düzenli kontroller önemlidir.
Tedavi sonrası iyileşme süreci kişiye göre değişiklik göstermektedir. Radyoterapiye bağlı geçici yan etkiler görülebilmektedir. Ancak düzenli takiplerle kontrol sağlanabilmektedir.
Hayır, nazofarenks kanseri bulaşıcı değildir. Ancak Epstein-Barr virüsü (EBV) ile ilişkili olabilmektedir.