Sinovac ve Biontech Aşısının Riskleri

Biontech ve Sinovac aşısının riskleri

İçindekiler

Ücretsiz Danışmanlık Alın

Biontech ve Sinovac aşıları, Aralık 2020’de Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından acil kullanım onayı almış aşılardır. Tüm dünyada, özellikle gelişmiş ülkelerde aşılama hızla devam ederken endişe duyulan en büyük konulardan biri, aşıların olası riskleri ve yan etkileridir. İki aşı arasında bulunan farklar ve etkileri de merak edilen diğer konular arasında yer alıyor. Bu yazımızda, sizler için Sinovac ve Biontech aşıları hakkında uzman görüşlerine dayanan detaylı bilgilendirmeler yer almaktadır.

Biontech Aşısı Nedir?

Pfizer-Biontech tarafından üretilmiş olan Koronavirüs aşısı, 18 yaş ve üzerindeki kişilere yapılmak üzere, 11 Aralık 2020’de acil kullanım onayı alan canlı bir aşıdır. Biontech aşısının, MRNA tabanlı aşı olduğu bilinmektedir. Bu aşı, insan vücuduna girdiğinde hücrelere Koronavirüse ait olan ‘’spike’’ isimli proteinin, nasıl yapılacağına dair talimatlar vermeye başlar. Bununla birlikte bağışıklık sistemi bu proteini yabancı cisim olarak algılayarak, buna karşı antikorlar da dahil olmak üzere bir reaksiyon geliştirir. Biontech ve Sinovac aşıları korumasının sağlanması için 6 ay ara geçtikten sonra, hatırlatma aşıları yaptırılabilir.

Biontech Aşısı Nasıl Çalışır?

Genel itibari ile mRNA aşıları vücuda girdiğinde, hücrelere COVID-19’a sebep olan canlı virüsü kullanmadan bağışıklık tepkisini tetikleyecek bir protein yapmayı öğretmektedir. Bağışıklık sistemi bir kez tetiklendiğinde, vücutta daha sonra antikorlar üretebilmektedir. Bu antikorlar, gelecekte gerçek virüsün vücuda girmesi halinde enfeksiyonla kolaylıkla savaşmamıza yardımcı olurlar.

‘RNA’, hücrelere protein yapma talimatlarını veren bir molekül olan ‘Ribonükleik Asit’ anlamına gelmektedir. Messenger RNA (mRNA) aşıları ise, Covid-19’a sebep olan virüsün yüzeyinde bulunan ‘SARS-CoV-2 Spike’ proteinini yapmak için genetik talimatları kapsamaktadır.

Bir kişiye aşı enjekte edildikten sonra, hücreler genetik talimatları okuyabilir ve söz konusu proteini kolaylıkla üretebilir. Proteinin bir parçası üretildikten sonra hücre talimatları bozar ve bu proteinlerden kurtulur. Kısacası, vücutta kısa süreli bir hastalık oluşuyormuş gibi işlem yapılır ve sonunda virüs dışarı atılır. Burada bağışıklık sistemi, üretilen proteinin kendi hücrelerine ait olmadığını anlar ve bir reaksiyon oluşturarak, antikor üretmeye başlar.

Biontech Aşısı Etkinliği

Aşı, kolda bulunan deltoid kasına enjekte edilerek vücuda verilmektedir. Uygulanmaya başladığı ilk zamanlarda iki doz olarak uygulanan Biontech aşısının, Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamalara göre 3 doz uygulanmasının daha etkili olacağı bildirildi. Özellikle kronik hastalığı olan ve 50 yaş üzerindeki bireylerde çok daha etkili olacağı anlaşıldı. Aşılamada iki doz arasında 28 gün olması etkinliğinin daha fazla olduğunu kanıtladığından, Biontech aşısı olanların ilk dozdan 28 gün sonra 2. dozu yaptırması gerekmektedir.

Biontech Yan Etkileri

Pfizer Biontech aşısı, kişiye 3 hafta aralıklarla iki doz şeklinde uygulanmaktadır. Bugüne kadar, devam eden faz 3 klinik deneye kayıtlı 37.586 katılımcıdan aşıyla alakalı detaylı güvenlik dataları toplanmıştır. Bu çalışmalar sonucunda aşının en sık bildirilen yan etkisi, enjeksiyon bölgesinde gelişen reaksiyondur.

Klinik deneyler sırasında aşı sonrası görülebilecek olan başka yan etkiler de gözlemlenmiştir. Bununla birlikte genellikle aşı uygulamalarını takip eden birkaç günlük süreçte hafif veya orta düzeyde yan etkiler görülebilmektedir. Bunlar yaygın olarak; enjeksiyon yerinde ağrı, titreme, halsizlik ve ateş şeklinde ortaya çıkmaktadır. Ancak aşının herkeste aynı şekilde yan etki göstermesi gibi bir durum söz konusu değildir. Bununla birlikte aşıların yan etki göstermediği kişi sayısı da oldukça fazladır. Sonuç olarak, mevcut yan etkiler sağlık açısından risk oluşturmamaktadırlar. Biontech aşısı uygulanmadan önce ciddi bir alerjinizin olup olmadığını araştırmanız, vücudunuzun aşıya göstereceği tepki açısından önem taşımaktadır.

Sinovac Aşısı Nedir?

Diğer adı ile ‘Coronavac’ olarak bilinen bu aşı, Çin merkezli bir ilaç şirketi tarafından üretilen Covid-19 virüsünde etkili olan bir aşıdır. İngilizce, ‘sinovac vaccine’ olarak geçer. 18 yaş ve üstü bireylere 28 gün ara ile 2 doz uygulanmaktadır. İnaktif bir aşı olan Sinovac, covid-19 virüsünün ölü versiyonunu kullanarak vücutta antikor oluşumunu sağlar. Enjekte edilen virüs, ölü olduğundan vücutta çoğalmaz. Ancak, gerçek virüsle karşılaşıldığında bağışıklık sisteminin savaşabilmesi için spike proteinini sağlam tutar.

Sinovac Aşısı Nasıl Çalışır?

Tüm dünyada yaygın olarak Çin aşısı olarak bilinen Sinovac, viral vektör tabanlı bir aşıdır. Viral vektör tabanlı aşı türlerinde vücuda, zayıflatılarak etkisiz hale getirilmiş, hastalık yapma becerisi olmayan virüsler verilmektedir. Bu şekilde vücudun covid-19 virüsüne karşı antikor üretmesi sağlanır. Bu yöntemle geliştirilen diğer koronavirüs aşıları içinde Astrazeneca, Sputnik V ve Sinopharm yer almaktadır.

Genel olarak tüm aşılarda bulunan bazı maddeler aşağıdaki gibidir:

Polisorbat 80 Damaryolu veya kas içine uygulanan bazı ilaçların içinde bulunan stabilizatördür.
Alüminyum Hidroksit İçme suları, mide ilaçları, maden suyu, anne sütünde 40mikrog/L ve bebek mamalarında 225 mikrog/L miktarında alüminyum bulunmaktadır. Bunlar günlük alüminyum alımı için güvenli olan dozlardır.
Laktoz, Sükroz, Mannitol, Sorbitol, Maltoz Şeker yapısında bileşenlerdir. Protenik yapıların korunmasında ve ozmolar yoğunluğun ayarlanmasında stabilizatör olarak kullanılmaktadır. Tüm kas içi ve damar içi ilaçların içeriğinde yer alır.
Thiomersal Çok dozlu aşılarda bulaşmayı önlemek için kullanılır. İçeriğinde etil civa bileşiği vardır. Etil civanın vücuttan atılma süresi 7-10 gün, metil civa vücuttan atılma süresi 50 gündür. Metil civa genellikle deniz ürünlerinde bulunmaktadır. Toksik olan civa türü ise, metil civadır.
Hanks Ortamı, L-Alanin, L-Arjinin Hidroklorür Bu bileşenlerin hepsi aminoasitlerden oluşmaktadır.
Neomisin Sülfat,Eritromisin, Kanamisin, Polimiksin B Bu etken maddeler antibiyotiklerin yapımında kullanılır.
Formaldehit Üretim aşamasında çok az ölçüde kalıntı olarak bulunabilir.
Jelatin Bu bileşen genellikle bitkisel veya hayvan kaynaklı olabilmektedir. Sağlık Bakanlığı’nın kullandığı aşılarda genel olarak sığır jelatini bulunmaktadır.
Sodyum Klorür, Süksinik asit, Trometamol, Sodyum Hidroksit,
Sodyum Borat, Monopotasyum Fosfat,
Disodyum Fosfat, Aminoasit çözeltisi, Laktolbumin Hidrolizat,
Bu bileşenlerin her biri stabilizatördür.
AŞILARDA BULUNAN MADDELER

Sinovac aşısında da her aşıda olduğu gibi bu bileşenlerden bazıları kullanılmıştır. Bunlar; alüminyum hidroksit, sodyum klorür, sodyum hidroksit, monosodyum, disodyum hidrojen sülfat, su ve antijendir.

Sinovac Aşısı Etkinliği

Sinovac, canlı olmayan virüsü barındırdığı için yan etkileri canlı aşılara göre daha azdır. Bununla birlikte kanıtlanmış bilimsel verilere dayalı olarak, canlı aşıların etkinliğinin ölü aşılardan çok daha fazla olduğu biliniyor. Bu sebeple Biontech ve Sinovac aşılarının etkinlikleri kıyaslandığında uzmanlar, içinde canlı virüs barındırdığı için Biontech aşısının daha koruyucu olduğunu söylemektedir. Ancak bu Sinovac aşısının etkili olmadığı anlamına gelmez. Sonuç olarak biontech ve sinovac aşıları vücutta belli bir süre için Covid-19 virüsüne karşı antikor oluşturarak koruyuculuk görevini üstlenmektedir.

Sinovac Yan Etkileri

Diğer aşılarda olduğu gibi Sinovac aşısının da bazı yan etkileri bulunmaktadır. Özellikle alerjik bünyesi olanlarda daha fazla yan etkiye sebep olabilmektedir. Bununla birlikte ölü aşı olduğundan, riskleri ve yan etki görülme olasılığı oldukça düşüktür. Sinovac aşısı uygulandıktan sonra görülebilecek bazı yan etkiler; yorgunluk, baş ağrısı, ateş, titreme, kas/eklem ağrısı, kusma, ishal, aşı uygulanan bölgede ağrı, kızarıklık, şişlik gibi hafif ve orta yan etkilerdir. Ancak nadir de olsa biontech ve sinovac aşıları sonrasında alerjik tepkimelerin olabileceği unutmadan, aşı uygulamasından sonra bir rahatsızlık hissedilmesi halinde en yakın sağlık merkezine başvurmanız gerekir.

Aşı Üretiminde Kullanılan Teknikler

Koronavirüs aşıları üreten firmalar genel olarak 3 ana teknik üzerinde çalışmaktadır. Bunlar; mRNA tekniği, viral vektör ve inaktif tekniklerdir. Bu tekniklerin hepsinin ortak özelliği, hedef aldıkları virüse karşı vücutta antikor oluşumunu sağlamaktır.

mRNA Aşıları

DNA ve RNA bazlı aşılar, laboratuvar ortamında üretilen genetik parçacıkları kullanmaktadır. Bu parçacıklar virüsün dış yüzeyinde bulunan protein kılıfının kodlarını kapsar. Aşı vücuda enjekte edildikten sonra, vücudun bu DNA ve RNA kodlarındaki talimatları alarak virüs veya antijene ait olan protein kılıfını üretmesi sağlanıyor. Bunun hemen ardından bağışıklık sistemi bu protein kılıflarına uygun antikorlar üretmeye başlıyor. Bunun sonucunda gerçek virüs vücuda girdiği zaman onunla savaşmaya hazır hale geliyor.

Viral Vektör Aşıları

Bu aşılar yoğun olarak virüslerin zayıflatılması tekniğine dayanır. Bu şekilde virüsün hastalığa yol açma yeteneği yok edilerek bağışıklık kazanılmasını sağlamaktadır. Virüs, vücuda girdiğinde hastalığa sebep olmasa da bağışıklık/immün sistemi uyararak antikor üretilmesini sağlıyor. Aşılarda kullanılan en eski tekniklerden biri olan bu yöntem, çiçek aşısında kullanılmıştır. Bununla birlikte etkinliği hala en fazla aşılardan biri olma özelliğini taşımaktadır. Viral vektör aşıları, vücuda çok fazla spesifik antijenler enjekte edebildiği için çoğu zaman tek doz aşı, uzun süreli bağışıklık oluşturmada yeterli olmaktadır.

İnaktif Aşılar

Uzun süredir kullanılan ve güvenilir bir teknik olan inaktif aşılar, ilk kez çocuk felci ve bazı tip grip aşıları için üretilmiştir. Bu aşılar ısı, kimyasallar ve radyasyon kullanılarak virüslerin kendilerini kopyalayıp çoğalmalarını engellenmesi ile üretiliyor. Çoğalmadıkları takdirde de bağışıklığın reaksiyona girmesini sağlayabiliyor. Bu aşının en büyük avantajlarından biri uzun yıllardır denenmiş ve güvenli olarak bilinen bir yöntem olmasıdır. Bunun yanında bilinen en büyük dezavantajı ise, etkinliğinin düşük olması sebebiyle birkaç doz uygulanması gerektiğidir.

Sinovac mı Biontech mi?

 

Konu ile ilgili ayrıntılı bilgi edinmek için podcastimizi dinleyebilirsiniz.

 

Sinovac, bildiğimiz bir aşı ancak özellikle Biontech için yan etkilerinin daha fazla olduğu uzmanlar tarafından söylenmektedir. Bununla birlikte aşıdan sonra felç geçirme gibi ihtimallerin bulunduğu da söyleniyor ancak bu verilerin hiçbiri şu an için doğru kabul edilemez. Çünkü kanıtlanabilirliği henüz tam anlamıyla sağlanamamıştır. İki aşı arasında belirgin farklar olmakla birlikte detaylı bir ayrıştırma, yıllar sonra daha doğru ve net bir şekilde yapılmaktadır. Şu an ki pandemi koşullarında bulunan ve kullanım onayı almış aşılar, hangisi olursa olsun tercih edilebilmelidir.

Özellikle kronik hastalığı bulunmayan ve 40 yaşından küçük bireylerin Biontech adına endişe hissetmesi gerekmez. Ancak daha önceden geçirilmiş bir pıhtı hastalığı veya hali hazırda bulunan kronik bir rahatsızlığı olan kişilerde Biontech aşısını çok tercih edilmemesi gereklidir. Bu hastaların daha ağırlık olarak Sinovac aşısı yaptırmaları önerilmektedir.

Yan Etkilerle Karşılaşıldığında Ne Yapılmalıdır?

Covid-19 aşıları uygulandıktan sonra sıklıkla karşılaşılabilecek orta ve bu hafif şiddetteki durumlara karşı destekleyici bazı yaklaşımlar şunlardır:

• Aşı Uygulanan Bölgede Ağrı, Şişlik ve Kızarıklık: Aşı uygulandıktan sonra kolunuzu yüksekte tutabilecek şekilde bir pozisyon vermeniz gereklidir. Bunun dışında soğuk uygulama yapmak şişlik vb. gibi yan etkileri önleyebilmektedir. Aynı zamanda parasetamol içeren hafif ağrı kesiciler de alabilirsiniz.

• Yorgunluk: Bu yan etki birçok kişide görülmektedir. Yorgunluk hissettiğiniz takdirde bir süre dinlenmeniz ve bol sıvı almanız yeterlidir.

• Hafif Ateş ve Titreme: Aşı sonrası ateş ve titreme nadiren de olsa görülebilmektedir. Böyle bir yan etki ile karşılaştığınız zaman, istirahat etmeniz ve bol sıvı almanız gerekir. Bununla birlikte parasetamol içeren ağrı kesiciler kullanmanızda sakınca yoktur. Yan etkilerin uzun sürmesi halinde ise, en yakın bir sağlık merkezine başvurmanız gerekir.

• Baş Ağrısı: Aşı uygulamalarından sonra genel olarak baş ağrısı görülebilmektedir. Bu hafif dereceli tepkiler arasındadır. Ağrınızı hafifletmek için bu durumda hafif etkili ağrı kesiciler kullanmanız yeterli olur.

• Kas ve Eklem Ağrısı: Yorgunlukla birlikte aşı sonrası, kas ve eklem ağrıları hissetmeniz de olası yan etkiler arasındadır. Bu durum üç veya beş gün kadar sürer. Daha iyi hissetmek için yeterli sıvı almanız gerekir. Ağrı kesiciler kullanmanız ve protein, vitamin ağırlıklı beslenmeniz önemlidir.

• Kusma ve İshal: Bu durumlarda sıvı alımı çok önemlidir. Aynı zamanda beslenmenizi de ishal diyetine uygun olarak planlamanız gereklidir. Bu planlama, süreci kolay atlatmanızda size çok yardımcı olacaktır. Ağızdan sıvı ve gıda alamayacak kadar kusma olması halinde ise muhakkak bir sağlık merkezine başvurmanız gerekir.

 

Sık Sorulan Sorular

COVID-19 geçirdim. Buna rağmen aşı yaptırmalı mıyım?

Koronavirüs geçiren kişilerde koruyucu etki belli bir süre devam etmektedir. Yapılan araştırmalar virüsün koruyucu etkisinin 6 ay sonra büyük ölçüde azaldığını göstermektedir. Bu sebeple covid-19 geçirmiş kişilerin, hastalığı geçirdikten 6 ay sonra aşı yaptırmaları önerilmektedir.

Biontech aşısı nerede üretilmektedir?

Biontech aşısı, merkezi Almanya olan Pfizer-BioNTech ilaç firması tarafından üretilmektedir.

Koronavirüs aşıları pandemiyi ne kadar sürede sona erdirir?

Aşıların pandemiyi ne zaman sonlandıracağı aşının etkinliği, uygulanan kişi sayısı, uygulama hızı ve aşılandıktan sonra tedbirlerin devam ettirilmesine kadar pek çok faktöre göre değişiklik gösterebilir. Şimdiye dek elde edilen veriler, aşıların pandemiyi dönemini ne zaman bitireceği ile ilgili yeterli veri sunmamaktadır.

Paylaş:

⚠️ Yasal Uyarı

“Bu internet sitesinin içerikleri, siteye giriş yapan hastaların ve ziyaretçilerin güncel bilgilere ulaşabilmesi adına hazırlanmıştır. Sitedeki bilgilerin, sağlık alanında tanı, tedavi ya da ilaç reçetesi gibi bir özelliği bulunmamaktadır. İnternet sitemiz, sağlıkla ilgili bütün konuların ancak, doktor muayenesi ile teşhis ve tedavi edilebileceğini savunmaktadır. Sitede yer alan bütün bilgiler doktor muayenesine teşvik amacıyla hazırlanmaktadır. Doğru bilgiyi her zaman doktorlardan alabilirsiniz. Sitede yer alan bilgilerin yanlış anlaşılmasına bağlı olarak ortaya çıkabilecek mağduriyetlerden internet sitemiz sorumlu değildir. Site içerisindeki bilgilerin kopyalanarak, başka internet sitelerinde kullanılması kesinlikle yasaktır. İnternet sitemizdeki bilgiler, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerince, internet sitesinin sahibinin iznine bağlı olarak kullanılabilmektedir. Siteye giriş yapan tüm ziyaretçiler, yukarıda yer alan yasal uyarıyı bütünüyle ve şartsız olarak kabul etmiş sayılır.

Leave a Reply

Your email address will not be published.

Ücretsiz Danışmanlık Alın

İçindekiler

Avicenna MAG

İlgili İçerikler

Kalsifik Tendinit

Kalsifik Tendinit Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Kalsifik Tendinit, tendonlarda kalsiyum birikiminin meydana geldiği bir durumdur. Genellikle omuz, diz, kalça gibi eklem bölgelerinde görülen bu rahatsızlık, tendonda iltihaplanma ve ağrıya yol açmaktadır.

Bartholin Kisti

Bartholin Kisti Nedir? Tedavisi Nasıldır?

Bartholin kisti, kadınların üreme sisteminde bulunan Bartholin bezlerinin tıkanması sonucu oluşan sıvı dolu keseciklerdir. Bu bezler, vajinanın her iki yanında bulunarak cinsel ilişki sırasında kayganlaştırıcı

🇹🇷 المستشفى الأكثر ترجيحاً في تركيا لمتحدثي اللغة العربية في عام ٢٠٢٣