Pek çok rahatsızlığın duygusal kökenli olduğu araştırmalarla da sabitlenmiştir. Vücutta ortaya çıkan farklı semptomlar, hastalıklar psikolojik sağlığımız ile yakından ilişkilidir. Ortaya çıkan hemen hemen tüm rahatsızlıkların semptomlarının üzüntü ve strese bağlı olarak azalıp arttığını gözlemleyebiliriz. Hastalıkların psikolojik sebepleri farklılık göstermektedir. Örneğin; başı ağrıyan bir kişinin stres yaparak ağrıyı artırdığı görülebilmektedir.
Hastalıkların oluşumunda etkili olan temel psikolojik unsurlar kaygı ve strestir. Bu nedenle pek çok rahatsızlık sonrasında doktorların özellikle “stresten uzak kalınması” ile ilgili uyarıda bulunduğu görülmektedir.
Hastalıkların psikolojik sebeplerini şu şekilde sıralamak da mümkündür:
- Dalak ve böbrek problemleri: Aşırı ve sürekli düşünme,
- Akciğer rahatsızlıkları (verem, kanser vb.): Devam eden ve geçmeyen üzüntü, mutsuzluk,
- Mide ile ilgili hastalıklar (reflü, gastrit, mide yanması, kramp, karında şişkinlik vb.): Kaygı ve endişe,
- Sindirim sistemi problemleri: Takıntılılık,
- Karaciğer hastalıkları (siroz vb.): Sinir ve stres,
- Tiroid rahatsızlıkları (nodüller, yutma güçlüğü, boyunda şişlik): Yalnızlık hissi,
- Kalp hastalıkları: Kin, nefret ve öfke,
- Böbrek hastalıkları (büzülme, taş vb.): İnkar ve korku.
Psikolojik Olarak Hangi Duygu Hangi Organı Etkiler?
Duygularımız, organlarımızı yakından etkileyebilmektedir. Organları yakından ilgilendiren olumlu ve olumsuz duygular bulunmaktadır. Özellikle de negatif duygular organlarımız üzerinde büyük etkiler bırakabilmektedir.
Sinir stres ve üzüntü duyguları; kalp, sindirim sistemi ve mideyi yakından ilgilendirmektedir. Overthink yani aşırı düşünme rahatsızlığında ve takıntılı durumlarda ise dalak ve sindirim sistemlerinin etkilendiği görülür.
Farklı duygulara bağlı olarak vücudumuzun parçalarının rahatsızlandığını veya iyileştiğini görebiliriz. Mutluluk ve inanç, umut duygularının hastaların iyileşmesinde olumlu rol oynadıkları görülebilirken; mutsuzluk, stres, üzüntü gibi duyguların ise hastalık oluşturma gibi etkiler yarattıklarını görebilmek mümkündür.
Psikolojide Organlar Ne Anlama Gelir?
Psikolojik olarak organların farklı karşılıkları ve anlamları bulunmaktadır. Çin tıbbı bu noktada yedi temel duyguyu ve beş elementi ele alarak karşılaştırma yapmaktadır:
- Elementi: Ateş, Organı: Kalp, Duygusu: Heyecan
Heyecan, vücudun çevresinde yer alan chi’yi yumuşatsa da fazla heyecan kalbin ritmini bozarak aksamaya ve stabilizasyonu bozmaya neden olmaktadır. Buradan da anlaşılmaktadır ki olumlu bir duygunun çoğu dahi insan sağlığına zarar verebilmektedir.
- Elementi: Metal, Organı: Akciğer, Duygusu: Hüzün ve yas
Aşırı üzüntü akciğerde kanın duraklamasına neden olmaktadır. Bu üzüntü ise, interkostal ve hipokondriak ağrı ve depresyona sebep olabilmektedir.
- Elementi: Tahta, Organı: Karaciğer, Duygusu: Öfke
Öfke duygusunun yoğun bir şekilde hissedilmesi, vücudun çevresinde yukarı doğru yükselen ani bir sıcaklık dalgası oluşturmaktadır. Bu dalga, aşırıya kaçtığında kişinin kendisine, özellikle de karaciğerlerine zarar vermektedir. Burada öfkeden kastedilen yalnızca kızmak değil; kin, nefret gibi altında öfke yatan diğer negatif duygulardır.
- Elementi: Toprak, Organı: Dalak, Duygusu: Kaygı
Toplumda en sık rastlanan duygu kaynaklı hastalıkların temelinde kaygı yer almaktadır. Kaygı; akciğer ve dalağı etkileyerek nefes darlığı, kuru öksürük, omuzlarda gerginlik ve zayıf ses gibi problemlere sebep olmaktadır.
- Elementi: Su, Organı: Böbrekler, Duygusu: Korku, dehşet
Korku, insan özünü tüketen bir duygudur. Bu duygunun aşırısı doğrudan böbrekleri ve boşaltım sistemini etkilemektedir. Özellikle çocukların gece işemelerinin veya yetişkinlerin korku anında ishal olmalarının sebebi bu duyguya bağlanmaktadır.
Çin tıbbı, hastalıkların nedenlerini içsel ve dışsal olarak ikiye ayırmaktadır. Modern tıp, duyguların organlar üzerine etkilerini ikincil sıraya koysa da Çin tıbbı, duyguları teşhis ve tedavinin ayrılmaz bir parçası olarak görmektedir. Tao felsefesi ile örtüşen bu anlayışta her duygunun kendisine ait bir sembolü ve enerji alanı bulunmaktadır.
Kalp Çarpıntısının Psikolojik Nedenleri
Kalp çarpıntısı, vücutta bir şeylerin ters gittiğini haber veren önemli bir semptomdur. Bu rahatsızlığa sebep olan pek çok ruhsal etmen olabilmektedir. Kalp çarpıntısının psikolojik nedenleri şu şekildedir:
- Stres,
- Üzüntü,
- Endişe ve panik,
- Korku,
- Duygusal baskı,
- Heyecan.
Bu duygulara bağlı olarak vücudun fiziksel stres ve psikolojik stresi ayırt edememesi ile birlikte kalp çarpıntısının ortaya çıktığı görülmektedir. Bu tip kalp çarpıntılarında nefes alamama ve fenalaşma hissiyatı ön plana çıkar. Bazen bu durumun 1 gün boyunca seyrettiği görülebilir.
Sık Sorulan Sorular
- Diş ağrısı hangi psikolojik sebebi?
Diş ağrısı, öfke problemleri olan, kararsızlık ve endişe enerjileri içerisinde olan kişilerde görülmektedir. Öfke anında dişleri sıkmanın ve hatta gıcırdatmanın yaygın olması da bu savı destekler niteliktedir.
- Bir ağrının psikolojik olduğu nasıl anlaşılır?
Pek çok rahatsızlık ve şikayet genelde tahlillere bakarak incelenmektedir. Tahlillerin temiz olduğu fakat hastanın şikayetlerine devam ettiği durumlarda sorunun psikolojik gerekçelere bağlı gelişebildiği öngörülmektedir.