Sivilceler, beslenme şekli, stres ve hijyen gibi faktörlere bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Sivilce görünümü kişileri rahatsız etse de zamanla söner ve geçmeye başlarlar. Ancak bazı sivilceler ciltte iz bırakabilmektedir. Bu durum kalıcı değildir doğru sivilce izi tedavisi ve yöntemler ile yok edilmektedir.
Sivilce Neden Olur?
Sivilceler, özellikle ergenlik döneminde başlayarak 30 yaşına kadar devam edebilmektedir. Bu durum beslenme şekline, stres ve düzensiz cilt bakımına bağlı olarak değişim göstermektedir. Gözenekler ölü deri ve deride oluşan yağ ile tıkanmaktadır. Bu tıkanıklık sonucu oluşan bakteriler iltihap oluşturarak sivilce meydana gelmektedir. Hormonlar bu süreçte yağ üretimini artıran bir etki oluşturmaktadır. Oluşan durum bakterilerin çoğalması için uygun ortam hazırlamaktadır. Bu durumda gözenekler tıkanmaktadır. tıkanan gözeneklerde kistler, iltihaplı ya da iltihapsız kabarıklar meydana gelmektedir. Bu durum sivilcelere yol açmaktadır.
Yüzeysel Sivilce İzleri ve Tedavisi
Kimyasal peeling ile cilt soyma, dermaroller ile birlikte PRP tedavisi, dermaroller ile birlikte mezoterapi, fraksiyonel laser tedavisi yapılmaktadır.
İcepick Skar Tedavisi
Dermabrazyon, kimyasal peeling, lazer tedavisi, mikrodermabrazyon, dermal dolgu Maddeler gibi yöntemler kullanılmaktadır.
Boxcar Sivilce İzlerinin Tedavisi
Derin kimyasal peeling, mikroiğneleme (dermaroller), fraksiyonel CO2 laser, fraksiyonel Er-YAG laser, altın iğne radyofrekans, punch yükseltme yöntemleriyle tedavi edilmektedir.
Rolling Skar Sivilce İzlerinin Tedavisi
Rolling akne skarı diğer akne izlerinden farklı olarak, derinin üst tabakasının fibröz bantlar tarafından aşağı çekilmesi yardımıla oluşmaktadır.
Kimyasal peeling, spot TCA yöntemi, fraksiyonel CO2 laser, altın iğne radyofrekans gibi yöntemler çok etkili olmamaktadır. Rolling akne skarı tedavisinde en çok kullanılan yöntem subsizyon ve dolgu yöntemidir.
Sivilce İzi Tedavilerinde Kullanılan Yöntemler
Sivilce izlerinin tedavisi için kullanılan bir çok yöntem bulunmaktadır. Bu yöntemler sivilce izlerinin yüzeysel veya derin olup olmamasına bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Konusunda uzman bir dermatolog ile görüşüldükten sonra nasıl bir tedavi yöntemi uygulanacağı konusunda kesin ve net bir bilgi edinilmelidir.
Subsizyon ve Dolgu Uygulaması Sivilce İzi Tedavisi
Sivilce izlerinin tedavisi için kullanılan Bu işlem, cildin altında sivilce izlerine neden olan bağ dokularının gevşetilmesini sağlamaktadır. Bu sayede cilt yüzeyinin daha düzgün ve pürüssüz görünümü sağlanmaktadır. Dolgu uygulamaları ise sivilce izlerindeki boşlukları doldurarak daha dolgun ve pürüzsüz bir cilt elde edilmesi amaçlanmaktadır.Hyaluronik asit gibi dolgu malzemeleri, cilt altındaki boşlukları doldurarak izlerin görünümünü azaltmaya yardımcı olmaktadır. Hyaluronik asit aynı zamanda cildin nemlenmesini ve canlanmasını sağlamaktadır. Yaz aylarında rahatlıkla uygulanabilmektedir. İşlemden hemen sonra kişi günlük yaşamına dönebilmektedir.
Fraksiyonel CO2 Laser Tedavisi
Fraksiyonel CO2 laser tedavisi, uygulandığı cilt bölgesinin üst tabakasının soyulmasına ve cildin alt tabakasındaki kolajen üretiminin arttırılmasını sağlamaktadır. Bu uygulama özellikle derin görünümlü sivilce izlerinin tedavisinde sıklıkla kullanılmaktadır. Ve daha etkili sonuçlar alınmaktadır. Derin sivilce izlerinin tedavisinde 2 ay aralıklarla, 4-8 seans uygulama yapılması gerekmektedir. Hafif görünümlü sivilce izlerinde ise 1 ay aralıklarla, 2-4 seans uygulanması yeterli olmaktadır. İşlem sonrasında oluşan kızarıklık ve soyulmalar bir hafta içerisinde düzelmektedir. Nemlendirici ve yüksek faktörlü güneş kremi kullanılması oldukça önemlidir. Bu işlemin yaz aylarında uygulanması önerilmemektedir.
Altın İğne Radyofrekans Tedavisi
Sivilce izlerinin tedavisi Altın iğne radyofrekans işlemi, mikroigneler kullanılarak ciltte küçük delikler açılmaktadır. Yara iyileştirme süreci olarak adlandırılan bu süreç sonucu cildin yenilenmesi ve tazelenmesi sağlanmaktadır. Diğer taraftan mikroiğneler tarafından verilen radyofrekans sayesinde ciltte kolejen üretimi tetiklenmektedir. Bu da cildin sıkılamasını ve daha genç bir görünüm elde edilmesi sağlamaktadır. Tedavi sonrasında noktasal kanamalar görülmektedir ancak 3 saat içerisinde bu durum geçmektedir. 1 ay aralıklarla, 2-4 seans uygulanmaktadır. Uygulama sonrasında ciltte soyulma olmamaktadır ve yaz aylarında uygulanabilmektedir.
PRP ve Mezoterapi Sivilce İzi Tedavisi
PRP ve mezoterapi kollajen üretimini uyararak derinin üst tabakalarının onarılmasını ve sivilce izlerinin azaltılmasını sağlamaktadır. Özellikle hafif ve yüzeysel sivilce izlerinin tedavisinde kullanılmaktadır. 4 hafta aralıklarla 4-8 seans uygulanabilmektedir. Yaz aylarında gönül rahatlığıyla uygulanmaktadır.
Kimyasal Peeling Sivilce İzi Tedavisi
Kimyasal peeling uygulaması ciltteki siyah ve beyaz noktaların temizlenmesini hafif aknelerin iyileşmesini sağlamaktadır. Bununla birlikte yeni akne oluşumunun da önüne geçmektedir. Yüzeysel sivilce izi tedavisinde oldukça etkili bir yöntemdir. Ancak derin akne izlerinin tedavisinde pek yeterli değildir. Yaz aylarında kimyasal peeling işlemi uygulanmamaktadır. Sivilce ve sivilce izlerinin tedavisinde salisilik asit ve glikolik asit peeling kullanılmaktadır.
Sivilce İzlerinde Günlük Bakım Rutinleri
- Cilde uygun sabun, jel gibi ürünlerle nazikçe temizlemek,
- Cilt tipine uygun akne karşıtı kremler kullanmak,
- Sebumu dengelemek ve gözenekleri sıkılaştırmak için tonik kullanmak,
- Cilt yapısına uygun yağsız nemlendirici kullanmak,
- Uygun faktörlerde güneş koruyucu kullanmak,
- Yağlı, tuzlu, şekerli, baharatlı yiyeceklerden kaçınmak
Sık Sorulan Sorular
Hamilelik döneminde değişen hormonlar nedeniyle sivilcelenme çok normal bir durumdur. Bu durum için sivilce karşıtı kremler önerilmektedir. Cildi temiz Tutmak ve cilt tipine uygun tonikler kullanmak yeterli olacaktır.
Sivilce sorunu tüm bireylerde görülebilmektedir. Ancak ailesinde şiddetli sivilce problemi yaşamış olan kişilerde, erken yaşta sivilce problemiyle karşılaşma ve sivilce probleminin uzun sürme olasılığı yüksektir.
Sivilce tedavilerinde işlemden önce cilde anestezik krem uygulanmaktadır. Bu sayede kişi işlem sırasında herhangi bir ağır veya acı hissetmemektedir.