Glokom İçin Etkili Tedavi

Halk arasında göz tansiyonu olarak da bilinen glokom, göz içi basıncının sürekli olarak yükselip düşmesi sebebi ile meydana gelir. Tansiyonun sürekli yükselmesi görme sinirlerinin zarar görmesine sebep olur. Tedavi edilmediği takdirde bu göz hastalığı körlük ile sonuçlanmaktadır.

Avicenna Hastanesi olarak kaleme aldığımız bu yazıda “Glokom İçin Etkili Tedavi” hakkında merak ettiğiniz tüm detaylara ulaşabilirsiniz.

Glokom Nedir?

Glokom, karasu hastalığı veya göz tansiyonu olarak da adlandırılan bir göz hastalığıdır. Bu hastalıkta göz içi basıncı sürekli olarak yükselir. Göz basıncının sürekli olarak yükselmesi ile görme sinirlerinde tahribat oluşur. Zarar gören görme sinirleri, görüş açısında daralmalara yol açar. Bu hastalığın tedavisinde erken tanı çok önemlidir. Diğer taraftan bu hastalık erken evrelerde oldukça az belirti vermektedir. Göz tansiyonu yüksek olduğu halde glokom hasarı henüz görülmeyen kişilere oküler hipertansif denilmektedir. Bu sebeple kişilerin glokom tipleri hakkında bilgi sahibi olup; bu belirtilerin kendinde olup olmadığını takip etmesi gerekmektedir. Körlük oluşmaması için mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır.

Açık açılı ve dar açılı glokom olarak iki farklı tipte karşımıza çıkmaktadır. Açık açılı glokom genellikle 50 yaş sonrasında görülmektedir. Bu kişilerde göz tansiyonu değeri 20 mm Hg’ dir. Dar açılı glokomda ise bu değer 40-50 mm Hg’ lere kadar çıkmaktadır.

Glokom Belirtileri

Glokomun her iki tipinde de görülen bu belirtilere sahip olduğunu düşünen kişilerin hemen bir göz doktoruna muayene olması gerekmektedir. Glokom tanısı konulduktan sonra hemen tedaviye başlanması körlüğün önüne geçme hususunda son derece önemlidir. Söz konusu belirtiler şunlardır:

• Kusma (Dar açılı glokomda görülür.)

• Zaman zaman bulanık görmek

• Televizyon izlerken, bilgisayara bakarken göz etrafında ağrı oluşması

• Özellikle sabahları belirgin baş ağrısı

• Geceleri ışıkların etrafında halka kümeleri görülmesi

Glokom Oluşmasının Sebepleri

Bu hastalık genetik olarak da meydana gelmektedir. Ailesinde bir bireyde glokom olan bir kişide görülme olasılığı daha fazladır. Diğer taraftan 40 ve 50 yaş sonrasında ortaya çıkma riski artmaktadır. Bu hastalığın oluşmasına ortam yaratan bir takım durumlar ve hastalıklar vardır. Bunlar:

• Ciddi göz yaralanmaları

• Uzun süre kortizon kullanımı

• Retina dekolmanı

• Göz tümörleri

• Kronik üveit

• Kronik iritis

• Şeker hastalığı

• Guatr hastalığı

• Hipermetrop

• Miyop

Etkili Glokom Tedavileri

Glokom tedavisinde 3 farklı yöntem kullanılmaktadır. Bu yöntemler kendi içinde çeşitlenmektedir.

1. İlaç Tedavisi:

Erken dönemde fark edilen glokom hastalarında ilaç tedavisi ile durum kontrol altına alınabilir. Hastanın göz tansiyonunu düşürmek amaçlanmaktadır. Bu amaçla yola çıkarak gözdeki sıvının üretimini azaltıcı veya gözdeki sıvının çıkışını arttırıcı ilaç tedavisine başlanılır. İlaçlar her gün belli aralıklarla kullanılmaktadır ve hayat boyu kullanılması gerekir. Diğer taraftan ilaçlar her insanda farklı şekilde tepki verebilir. İlaç tedavisi gören bir hastanın kontrollerini asla aksatmaması gerekmektedir. İlaçların etki etmediği noktada diğer yöntemlere geçiş yapılmaktadır.

2. Lazer Tedavisi:

Lazer ışınını kullanmanın asıl amacı akut glokom krizinin diğer göze de yansımasını engellemektir. Diğer amacı ise bu vakalarda göz içi sıvının çıkışını kolaylaştırmaktır. Bu tedavi oldukça pratik ve hızlıdır.

Lazer tedavisinde bir diğer yöntem gözün dış kısmındaki renkli kısmın çevresindeki beyaz bölgeye lazer uygulanması ile iç tarafta bulunan ve göz suyunu salgılayan bölgenin tahrip edilmesidir. Bu sayede göz suyu üretimi azaltılarak göz basıncının artmasının önüne geçilmektedir. Bu yöntem lokal anestezi altında ameliyathane ortamında gerçekleşmektedir.

3. Cerrahi Tedavi:

İlaç veya lazer tedavisinde sonuç alınamayan glokom hastalarında cerrahi tedavilere başvurulmaktadır.

3.1Trabekülektomi

• Göz içinde yeterince tahliye olamayan ve göz içi basıncın artmasına yol açan sıvının göz küresi dışı damarlara filtre olabilmesi amacıyla göz duvarına yeni ince kanalların oluşturulduğu ameliyattır.

• Lokal veya genel anestezi altında yapılmaktadır.

• Az komplikasyon oranı ile başarılı sonuçlar vermektedir.

• Bazı durumlarda katarakt ameliyatı ile beraber uygulanmaktadır.

3.2 Minimal İnvaziv Glokom Cerrahisi

• Göz içerisindeki suyun, kendi boşaltım kanalları sistemine yönlendirildiği bir cerrahidir.

• İmplantlı ya da implantsız yöntemlerle gerçekleştirilir.

• Bu yöntemler ile gözün iyileşme hızı kısalır.

• Her zaman başarılı sonuçlar vermeyebilir.

• Katarakt cerrahisi ile birlikte uygulanabilmektedir.

3.3 Tüp İmplantasyonu

• Göz içerisine, göz suyunun göz dışındaki kılcal damarlara tahliye olmasını sağlayan implantlar yerleştirilmesi işlemidir.

• İmplantlar slikon yapıda ince tüp kısmına ve göz küresi dışındaki katmanlar arasına yerleştirilen rezervuar kısmına sahiptir.

• İmplantlar göz ile uyumludur ve gözde kalıcı olarak kalır.

3.4 Siklodestrüktif İşlemler

• Göz içi basınç oluşumunun önüne geçmek için göz suyunun yapımının azaltılması işlemidir.

• Lokal anestezi ile yapılmaktadır.

• İşlemde diyot lazer kullanılmaktadır.

• Lazer, gözün dış kısmındaki renkli kısmın çevresindeki beyaz bölgeye uygulanır. Bu sayede gözün iç tarafında bulunan ve göz suyunu salgılayan bölge tahrip edilir. Göz suyu üretimi bu sayede azalır.

 

Sıkça Sorulan Sorular