Hepatit Nedir?
Genellikle viral bir enfeksiyonun veya aşırı alkol kullanımın neden olduğu karaciğer hasarıdır. Ancak bu hastalığın başka olası nedenleri de vardır. Bunlar bazı ilaçlar ve toksinlere aşırı maruziyeti içermektedir. Karaciğer, karnın sağ üst tarafında bulunmaktadır. Vücutta metabolik faaliyetler de dahil olmak üzere birçok işlevi vardır. Karaciğerin genel olarak vücuttaki işlevleri şu şekildedir:
- Sindirim için gerekli olan safra üretimi,
- Vücut fonksiyonları için gerekli enzimlerin aktivasyonu,
- Vücuttaki toksinlerin filtrelenmesi,
- Glikojen, mineraller ve vitaminlerin (A, D, E ve K) depolanması,
- Bilirubin, kolesterol ve ilaçların atılımı,
- Karbonhidrat, yağ ve proteinlerin parçalanması,
- Albümin gibi kan proteinlerinin sentezlenmesi.
Tespit edilen rakamlara göre dünyada 400 milyon, Türkiye’de ise 3 milyon insan sarılık virüsü taşımaktadır. Bununla birlikte bu hastalık tedavi edilmediği takdirde siroz ve karaciğer kanseri gelişme ihtimali bulunmaktadır. Hastalığın en ağır evresi olarak bu aşamada karaciğer nakli yapılması tercih edilen tedavi yöntemlerinden biri olmaktadır.
Hepatit B taşıyıcıları bir ömür virüse sebep olan herhangi bir problem yaşamazken, yüzde 10 oranında hastalık oluşturma riski barındırırlar. Bu sebeple hepatit taşıyıcısı olan bireylerin belirli dönemlerde kan tahlillerinin yapılması büyük önem arz etmektedir.
Hepatit Çeşitleri
Hepatit olarak sınıflandırılan karaciğerin viral enfeksiyonları içinde hepatit A, B, C, D ve E bulunmaktadır. Bununla birlikte bu hastalığın her türünden farklı bir virüs sorumludur.
Hepatit A (HAV)
Bu hastalık, Hepatit A (HAV)virüsünün sebep olduğu, karaciğeri tutan ve sarılık şeklinde gelişen bir enfeksiyon hastalığıdır. Bu hastalık dışkı ile yayıldığı için temiz olmayan su kaynakları ve bu sularla yıkanmış besinler virüsün yayılması adına büyük risk taşımaktadır. Bu sebeple hijyen, hastalığa karşı korunmada büyük tedbirdir.
Hepatit B (HBV)
Bu viral enfeksiyon, Hepatit B (HBV) virüsünü içeren kan, vajinal salgılar veya meni gibi bulaşıcı vücut sıvıları ile temas etmekle bulaşır. Enjeksiyonlu uyuşturucu kullanımı, enfekte bir partnerle cinsel ilişkiye girmek veya enfekte bir kişiyle tıraş bıçağını paylaşmak gibi aktiviteler bu virüsü alma riskini arttırmaktadır.
Hepatit C (HCV)
Bu hastalık Hepatit C virüsünden (HCV) gelir. Bu virüs, enfekte bir kişinin vücut sıvılarıyla doğrudan temas yoluyla, tipik olarak enjeksiyon ilacı kullanımı ve cinsel temas yoluyla bulaşmaktadır. Bununla birlikte HCV, en yaygın kan yoluyla bulaşan viral enfeksiyonlar arasındadır.
Hepatit D (HDV)
Delta hepatit olarak da adlandırılan bu hastalık, HDV virüsünün neden olduğu ciddi bir karaciğer hastalığıdır. HDV, kişinin enfekte kanla doğrudan temas etmesi sonucu bulaşmaktadır. Bununla birlikte yalnızca HBV enfeksiyonu ile birlikte ortaya çıkan nadir bir sarılık şeklidir. HDV virüsü, HBV’nin varlığı olmadan çoğalamaz.
Hepatit E (HEV)
Bu hastalık, Hepatit E virüsünün (HEV) neden olduğu su kaynaklı bir hastalıktır. HEV, esas olarak temiz içme suyunun yetersiz olduğu bölgelerde bulunur ve tipik olarak su kaynağını kirleten dışkı maddelerinin vücuda alınması sonucu ortaya çıkmaktadır. Aynı zamanda bu hastalığın az gelişmiş ülkelerde sıklıkla görüldüğü bilinmektedir.
Hepatit Nasıl Bulaşır?
Genel olarak hepatit hastalığı kan, cinsel temas ve besinler yoluyla bulaşmaktadır. Virüsün türüne göre bulaşma yolu da değişmektedir.
- Hepatit A (HAV): Bu hepatit virüsü, enfekte bir kişinin dışkısı ile kontamine olan nesneler, yiyecekler veya içeceklerle temas ederse bu virüsü kapma olasılığı çok yüksektir. Bununla birlikte virüs mikroskobik miktarlarda bile fekal madde yutulduğunda yayılma özelliği gösterir.
- Hepatit B (HBV): Öncelikle HBV virüsü ile enfekte olmuş bir kişiden kan, meni veya diğer farklı vücut sıvılarının enfekte olmayan birinin vücuduna girmesiyle yayılır. Bununla birlikte anneden bebeğe doğum esnasında geçme ihtimali de bulunmaktadır.
- Hepatit C (HCV): En fazla kan yoluyla bulaşan virüstür. İğne gibi enfekte bir kişinin kanıyla kontamine olmuş ekipmanların kullanılması, kan nakli (verilen kanın enfekte olması durumunda), enfekte sağlık tesislerinde var olan kötü hijyen koşulları ve doğum esnasında bulaşabilmektedir.
- Hepatit D (HDV): Bu hastalık sarılığın en şiddetli halidir. Enfekte kişilerin vücut sıvıları ile direkt temas ile bulaşmaktadır.
- Hepatit E (HEV): Bu virüs kirli suların içilmesi veya bu sulara direkt temas ile bulaşmaktadır. Aynı zamanda pişmemiş veya az pişmiş hayvansal ürünlerin tüketilmesiyle de bulaşabilmektedir.
Hepatit Belirtileri
Bu hastalıkta görülen belirti ve semptomları hastalığın akut ve kronik gelişmesine bağlı olarak değişmektedir. Ayrıntılı bir şekilde bakacak olursak sarılığın akut ve kronik belirtileri şu şekildedir:
Akut Hepatit
Akut sarılık, gelişmiş ülkelerde her yıl 4 bin kişiden birinde gözlenirken, gelişmekte olan ülkelerde bu hastalığın görülme sıklığı 5 kat daha fazladır. Bununla birlikte akut sarılık genellikle grip gibi belirtilerle kendini göstermektedir. Genel olarak görülen belirtiler şu şekildedir:
- Ciltte sararma,
- Bulantı,
- Kusma,
- İştahsızlık,
- Yüksek ateş,
- Sağ üst karında hassasiyet,
- Eklem ve kas ağrısı,
- Ciltte kaşıntılı döküntü.
Akut sarılık belirtileri diğer hastalıklara veya tıbbi problemlere çok fazla benzeyebilmektedir. Bu sebeple erken tanı ve tedavi için hemen doktora başvurulması önem arz etmektedir.
Kronik Hepatit
Bazı kişiler akut sarılığı tamamen atlatamaz ve bu kişilerde belirti ve semptomlar gözlenmeye devam eder. Hepatit belirtilerinin 6 aydan fazla sürmesi kronik bir hastalık haline geldiğini göstermektedir. Kronik sarılık belirtileri genellikle hafif seyretmektedir. Bunun sebebi; karaciğer hasarının devam etmesine rağmen, hastalığın ilerleme hızının yavaş olmasıdır. Bununla birlikte kronik sarılığı olan bazı kişilerde hiçbir belirti görülmeyebilir.
Genel olarak görülen belirtiler ise şu şekildedir:
- Halsizlik,
- İştahsızlık,
- Devamlı yorgun hissetmek,
- Hipotermi (vücut ısısının normalden az olması),
- Üst karın bölgesinde ağrı,
- Deride sararma,
- Dalak büyümesi,
- Ciltte örümcek benzeri kan damarları,
- Karında sıvı birikmesi.
Hepatit Tanısı
Öncelikle şikayetleri olan hastaya doktor tarafından detaylı bir fizik muayene yapılır. Özellikle bu hastalığı teşhis etmek için özellikle karın muayenesi yapılmaktadır. Muayenede bir bulgu saptanmadığı taktirde farklı tahliller yapılarak tanı kesinleştirilmektedir.
- Kan Tahlili: Bu testlerle karaciğer fonksiyonlarına ve hepatit virüslerinin kanda olup olmadığına bakılmaktadır. Aynı zamanda otoimmün hepatit gibi durumlarda yaygın olan antikorları kontrol etmek için de kan testleri yapılmaktadır.
- Ultrason: Bu hastalığı teşhis etmek için fizik muayene ve kan tahlillerine ek olarak bir de karın ultrasonu istenir. Ultrason ile karaciğer ve etrafındaki organlar görülebilmektedir. Bununla birlikte karında biriken sıvı miktarı, karaciğerde meydana gelen hasar ve boyutu, tümör varlığı ve safra kesesi anormallikleri ultrason çekimi ile anlaşılabilmektedir.
- Karaciğer Biyopsisi: Karaciğerden invaziv girişimle ufak bir doku örneğinin alınmasıdır. Cildinizden bir iğne ile girilerek yapılır ve ameliyat gerektirmez.
Anti HBS Nedir?
Anti HBS, kan testleri ile alınan hepatit testidir. Vücudun HBV virüsüne karşı savaşıp savaşmadığının bilgisini vermektedir. Aynı zamanda enfeksiyonun vücuttan tamamen temizlendiğini göstermektedir. Kan numunesi alınarak gerçekleştirilen test sonucunda anti HBS pozitif ya da negatif sonuç verir. Test sonucu kişinin söz konusu virüse karşı bağışıklığının olup olmadığının anlaşılmasını sağlamaktadır. Anti hbs yüksekliği, bağışıklığın olduğunu göstermektedir.
Anti HCV Nedir?
Vücutta HCV virüsüne karşı geliştirmiş olduğu antikorlara verilen isimdir. Genel olarak anti hcv için normal değerler, ‘0 – 1 IU/ML’ şeklindedir. Pozitif ve negatif çıkma konusunda teşhis 0.9 IU/ML değeri standart olarak sınır noktası olarak ele alınmaktadır. Sonuç olarak, bu değerin altında olan durumlar karşısında kişinin negatif olduğu anlaşılmaktadır.
HbsAg Nedir?
HbsAg, hepatit virüsünün yüzey antijeni olarak bilinmektedir. Pozitif olması durumunda vücutta virüsün varlığı siz konusudur. Normal değeri 1’in altındaysa bu sonucun negatif olduğuna anlamına gelmektedir. Sonuçların 1’in üstünde çıkması halinde ise HbsAg testinin pozitif olduğu anlaşılır. Bunun dışında hastalığa karşı bağışıklık kazanmış kişilerde ise sonuçlar 100 gibi yüksek değerlerde çıkmaktadır.
HBV DNA Nedir?
HBV DNA, virüsün kendisine verilen isimdir. Hepatit B virüsünün geni anlamına gelmektedir. Karaciğerde çoğalan HBV virüsü çok fazla ise bu durumda kana dökülür. Bu durumda kanda bu değerleri saptamak kolay olur. Normal bir HBV DNA > 107 kopya/ml (2.000.000 IU/ml) değerinde olmalıdır.
Hepatit Tedavisi
Tedavi seçenekleri, sahip olduğunuz sarılığın türüne ve enfeksiyonun akut veya kronik olması durumuna göre değişmektedir.
Hepatit A Tedavisi
HAV virüsü kısa süreli bir hastalık olduğu için genellikle tedaviye ihtiyaç duyulmaz. Semptomlar çok fazla rahatsızlığa neden oluyorsa belli bir müddet yatak istirahati önerilebilir. Kusma veya ishal yaşanması durumunda ise, hidrasyon (sıvı alımı) ve beslenme için başvurduğunuz hekimin önerilerine uymanız gerekmektedir.
Hepatit B Tedavisi
Akut hepatit B özel olarak bir tedavi uygulanmasını gerektirmez. Kronik olan formunda ise, antiviral ilaçlarla tedavi uygulanmaktadır. Bu tedavi şekli uzun olabilir çünkü birkaç ay veya yıl boyunca devam ettirilmesi gerekmektedir. Ayrıca uygulanacak olan tedavi, virüsün yanıt verip vermediğini belirlemek için düzenli tıbbi değerlendirmeler ve izleme gerektirmektedir.
Hepatit C Tedavisi
Antiviral ilaçlar, HCV’nin hem akut hem de kronik halini tedavi etmek için kullanılmaktadır. Kronik HCV geliştiren kişiler, tipik olarak, antiviral ilaçların bir kombinasyonu ile tedavi edilmektedirler. Ayrıca en iyi tedavi şeklini belirlemek için doktorunuz birden fazla test yapabilir. Kronik HCV sonucu siroz veya diğer karaciğer hastalıkları gelişen kişiler için karaciğer nakli sıklıkla önerilmektedir.
Hepatit D Tedavisi
Şu anda HDV tedavisi için antiviral ilaçlar mevcut değildir. Bununla birlikte HDV’yi tedavi etmek için alfa interferon olarak adlandırılan bir ilaç kullanılabilir. Ancak bu yalnızca insanların yaklaşık yüzde 25 ila 30’unda iyileşme göstermektedir.
Hepatit E Tedavisi
Şu anda, HEV virüsünü tedavi etmek için spesifik tıbbi tedaviler mevcut değildir. Enfeksiyon genel olarak akut geliştiğinden, çoğunlukla kendi kendine düzelmektedir. Bu tür enfeksiyonu olan kişilere yeterince dinlenmeleri, bol sıvı almaları, dengeli beslenmeleri ve alkolden uzak durmaları tavsiye edilmektedir. Bununla birlikte, bu enfeksiyonu geçiren hamile kadınlar için yakın izleme ve bakım gereklidir.
Otoimmün Hepatit
Prednizon veya budesonid gibi kortikosteroidler, otoimmün sarılığın erken tedavisinde çok önemlidir. Bu durumdaki insanların yaklaşık yüzde 80’inde bu tedaviler etkili olmaktadır. Bağışıklık sistemini baskılayan bir ilaç olan Azothioprine (Imuran) genellikle tedavide ek olarak uygulanmaktadır. Bununla birlikte steroidli veya steroidsiz olarak kullanılabilir.
Hepatit Aşıları
Her hepatit virüsü için aşı bulunmamaktadır. Bununla birlikte hepatit A ve B’nin etkin aşısı bulunmaktadır. Ancak bu aşıların diğer türlere karşı da belli bir oranda koruma sağladığı bilinmektedir. Hepatit A aşısı toplam iki doz olmak üzere 18.ay ve 2 yaş dönemlerinde uygulanmaktadır. Bu aşının koruyuculuğu uzun vadede oldukça yüksektir. Aşı, sağlık merkezleri aracılığıyla yapıldıktan 15 gün sonra, tam olarak koruyuculuğu görülür.
İlk doz Hepatit B aşısı bebeklerde doğumdan hemen sonra yapılmalıdır. Genellikle 6 aylık olduğunda aşı serisi tamamlanmış olmalıdır. Bunun dışında henüz aşılanmamış tüm çocuklar ve 19 yaşından küçük tüm ergenler hepatit aşısını mutlaka olmalıdır.
Sık Sorulan Sorular
Hepatit b cinsel yolla bulaşır mı?
HBV virüsü kişiden kişiye cinsel yolla bulaşmaktadır. Bunun dışında kan yoluyla ve anneden bebeğe doğum sırasında da geçebilir.
HBV ile enfekte olan bir kişiye dokunmak güvenli midir?
Enfekte olan kişilere elinizle dokunabilir veya sarılabilirsiniz. Bunda bir sakınca yoktur. Ancak o kişilerin kanına direkt temastan ve cinsel ilişkiden uzak durmanız gereklidir.
HBV virüsüne maruz kalırsam ne yapmalıyım?
HBV virüsü alıp almadığınızı söyleyebilecek tek kişi doktorunuzdur. Bu yüzden böyle bir durumdan şüphelendiğiniz taktirde muhakkak bir doktora görünmelisiniz. Kendinizi iyi hissettiğiniz taktirde bile, sonradan hastalanmamak adına tedavi görmeniz gerekebilir. Böylece, hem aile üyelerinize hem diğer kişilere virüsü bulaştırmadığınızdan da yeterince emin olabilirsiniz.