[trgebanner]
Pankreas Kanseri Nedir?
Sarılık ve karın ağrısı gibi semptomların baskın olarak görüldüğü pankreas kanseri, pankreasın bir bölümünde hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyüyüp çoğalmalarıdır. Bu organ, yemeklerin sindirilmesinde ve kan şekerini düzenleyen insülin hormonunun üretilmesinde etkilidir. Kanserin ne kadar ciddi olduğu ise, tümörün büyüklüğüne ve yayılma hızına bağlı olarak değişmektedir.
Pankreas Kanseri Belirtileri
Bu hastalığın belirti ve semptomları çoğunlukla ileri evrelerde kendini göstermektedir. Bununla birlikte genel olarak görülen belirtiler aşağıdaki gibidir:
- Sırt bölgesine yayılan karın ağrısı,
- İştahsızlık,
- Ani kilo kaybı,
- Ciltte veya göz akında sararma,
- Döküntü,
- Safra kesesinde veya karaciğerde büyüme,
- Koyu renkli idrar,
- Sırt ağrısı,
- Ciltte kaşıntı,
- Diyabet hastalığının oluşması veya sahip olunan diyabetin şiddetlenmesi,
- Yorgunluk.
Pankreas Kanseri Neden Olur?
Tümöre neden olan faktörler tam olarak bilinememekle birlikte, sigara içmenin ve genetik yatkınlığın bu kanserin oluşumuna zemin hazırladığı düşünülmektedir. Pankreas tümörü, buradaki hücrelerin DNA yapısında değişiklik yapmasıyla başlamaktadır. Bir hücrenin DNA’sı, o hücreye ne yapıp yapmaması gerektiğini söyleyen talimatları kapsar. Oluşan mutasyonlar, hücrelere kontrolsüz bir şekilde büyümelerini, çoğalmalarını ve yayılmalarını söyler. Sonuçta bu biriken hücreler bir tümör oluşturur. Erken teşhis edilmediğinde veya tedavisi geciktiğinde tümörlü hücreler uzak doku veya organlara yayılarak ölümcül risk taşırlar.
Bu kanser türü pankreas adenokarsinomu veya pankreas ekzokrin kanseri olarak da isimlendirilmektedir. Kanser nadiren, hormon üreten hücrelerde veya pankreasın nöroendokrin hücrelerinde de oluşabilmektedir. Bunlar pankreas nöroendokrin tümörleri veya pankreas endokrin kanseri olarak isimlendirilmektedir.
Pankreas Kanseri Risk Faktörleri
Risk faktörü, kanser vb. gibi hastalıklara yakalanma ihtimalinizi arttıran her şeydir. Farklı kanser türlerinin farklı risk etkenleri bulunmaktadır. Bunlardan bazıları değiştirilebilen bazıları ise değiştirilemeyen faktörlerdir. Örneğin sigara kullanımı değiştirilebiliyorken, genetik faktörler veya yaş, cinsiyet gibi faktörler değiştirilemez. Bunun yanında bazı durumlarda, kanser geliştirme riskinizi azaltabilecek ya da az etkili olabilecek birkaç faktör bulunabilir. Ancak bunların her biri tümör geliştirmeye zemin hazırlayan etkenler arasında sayılmaktadır.
Pankreas kanseri riskinizi artırabilecek faktörler aşağıdaki gibidir:
- Sigara kullanımı,
- Şeker hastalığı,
- Aşırı kilolu olmak (obezite),
- Kronik pankreas iltihabı (pankreatit),
- Ailede pankreas kanseri geçmişi,
- İleri yaş,
- Cinsiyet (erkeklerde kadınlara oranla daha fazla pankreas kanseri görülmektedir),
- Kalıtsal genetik sendromlar.
Belirsiz Etkisi Olan Risk Faktörleri
Pankreasta tümör oluşumuna zemin hazırladığı düşünülen diğer risk faktörleri de şu şekildedir:
- Aşırı şekerli ve karbonhidratlı yiyecekler tüketme,
- Hareketsizlik,
- Kahve kullanımı,
- Alkol,
- Bazı sindirim sistemi enfeksiyonları (Helicobacter pylori veya Hepatit-B enfeksiyonları gibi).
Pankreas Kanseri Tanısı
Doktorunuz, şikayetlerinizle ilgili daha fazla bilgi edinmek için tıbbi öykünüzü sorgular. Bununla birlikte pankreas tümörü veya diğer sağlık sorunlarının belirtilerini anlayabilmek için detaylı bir fiziksel muayene yapar. Pankreas kanserlerinde bazen, doktorlar muayene sırasında karaciğer veya safra kesesinde bir şişlik fark edebilirler. Bununla birlikte cildinizde veya göz akınızda meydana gelen herhangi bir sararma belirtisi de kanser şüphesi uyandırabilir.
Muayene sonuçlarında anormal bulgular tespit eden hekiminiz, bundan sonra sorunu bulmaya yardımcı olacak testler ister. Bunun yanında yapılacak olan daha ileri testler ve tedavi için bir gastroenteroloğa (sindirim sistemi hastalıklarını tedavi eden bir doktor) da yönlendirilebilirsiniz.
Genel itibari ile doktorunuz pankreasınızda bir tümör oluşumundan şüpheleniyorsa, aşağıdaki testlerden bir veya birkaçını yaptırmanızı isteyebilir:
- Görüntüleme Testleri: Bu testler, pankreas dahil olmak üzere iç organlarının görsel olarak izlenmesine yardımcı olmaktadır. Pankreas tümöründe kesin tanı koyabilmek için kullanılan teknikler arasında ultrason, bilgisayarlı tomografi (BT) taramaları, manyetik rezonans görüntüleme (MRI) ve bazen pozitron emisyon tomografisi (PET) taramaları yapılabilmektedir.
- Endoskopik Ultrason (EUS): Bu işlemde, bir ultrason cihazı kullanılarak karın bölgesinden pankreasın görüntüleri alınır. Görüntüleri elde etmek için esnek ince bir tüp olan endoskop yardımıyla, yemek borusundan mideye girilir.
- Biyopsi: Mikroskop altında incelenmek üzere küçük bir doku örneğinin alınması işlemine biyopsi denilmektedir. Çoğu zaman örnek doku, EUS sırasında endoskoptan özel aletler geçirilerek toplanmaktadır. Nadiren de, deri içinden pankreasa bir iğne sokularak, pankreastan doku örneği alınmaktadır. Bu işlem, ince iğne işlemi olarak da isimlendirilmektedir.
- Kan Testleri: Genellikle pankreasta bulunan tümörlü hücreler tarafından dökülen spesifik proteinlerin (tümör belirteçleri) tespiti için kan testi yapılmaktadır.
Pankreas Kanseri Evreleri
Bir kişiye tümör teşhisi konulduktan sonra, tümörün yayılıp yayılmadığını veya yayıldıysa ne kadar uzağa metastaz yaptığını anlamaya çalışmak için bazı prosedürler uygulanır. Bu işleme evreleme adı verilmektedir. Bir kanserin evresi, vücutta ne derece etkili ve ölümcül olduğunu kanıtlamaktadır. Bununla birlikte hatalığın en iyi nasıl tedavi edileceğini belirlemeye yardımcı olmaktadır.
Pankreas kanseri 4 evreden oluşmaktadır. En erken evre pankreas kanserleri, evre 0 olarak isimlendirilir. Bunu takip eden aşamalar; evre I (1) ile IV (4) arasında değişmektedir. Kural olarak, sayı ne kadar düşükse, kanser o kadar az riskli ve yaygındır. Evre IV en ileri ve ölümcüllüğü en fazla olan son aşama olarak nitelendirilir.
Pankreas Kanseri Tedavisine Karar Verme Süreci
İhtiyaçlarınıza en uygun kararı verebilmeniz için, hedefleri ve olası yan etkileri de dahil olmak üzere tüm tedavi süreçlerini doktorunuza danışarak detaylı bilgi almanız önemlidir. Bununla birlikte karar verme sürecinde dikkate alınması gereken bazı önemli etkenler şunlardır:
- Yaş,
- Beklenen yaşam süresi,
- Sahip olunan diğer kronik hastalıkların durumu,
- Kanserin evresi,
- Kanserin ameliyatla tedavi edilebilirliği,
- Tedavinin olası yan etkileri.
Tüm bunlar hakkında detaylı bilgi edindikten sonra doktorunuzla birlikte kendinize en uygun olan tedavi şeklini seçebilirsiniz.
Pankreas Kanseri Tedavi Yöntemleri
Pankreas tümörlerinde tedavi, kanserin evresine, bulunduğu yere, genel sağlık durumunuza ve kişisel tercihlerinize göre farklılık gösterebilmektedir. Çoğu insan için bu hastalığın tedavisinde ilk amaç, kanseri ortadan kaldırmaktır. Bunun mümkün olmadığı durumlarda ise, yaşam kalitenizi iyileştirmeye ve kanserin büyümesini ya da daha fazla zarar vermesini sınırlamaya yönelik destekleyici tedaviler uygulanmaktadır.
Pankreas tümörlerinde genel olarak uygulanan tedavi yöntemleri; cerrahi, radyasyon, kemoterapi veya bunların bir kombinasyonunu içerebilmektedir. İlerlemiş bir pankreas tümöründe ya da mevcut tedavi yöntemlerinin fayda sağlama olasılığının düşük olduğu durumlarda, doktorunuz sizi mümkün olduğunca uzun süre rahat tutmak için semptomların giderilmesine yani, palyatif bakıma odaklanır.
Ameliyat
Pankreas tümörlerinin tedavisi için genel olarak kullanılan operasyonlar şunları içerir:
- Pankreasın Başlangıç Noktasında Bulunan Tümörler İçin Cerrahi: Eğer tümör pankreasın başlangıcında oluştuysa, Whipple prosedürü (pankreatikoduodenektomi) adı verilen bir ameliyatla temizlenebilmektedir. Whipple prosedürü, pankreasın başını, ince bağırsağın ilk kısmını (duodenum), safra kesesini, safra kanalının bir kısmını ve yakındaki lenf düğümlerini çıkarmak için yapılan ameliyattır. Tekniği gereği oldukça zordur. Hatta bazı durumlarda mide ve kolonun bir kısmı da bu ameliyat esnasında alınabilmektedir. Doktorunuz, yiyeceklerin sindirilmesini sağlayabilmesi için pankreasın, midenin ve bağırsakların kalan kısımlarını birleştirir.
- Pankreasın Gövdesi ve Son Kısmında Bulunan Tümörler için Cerrahi: Pankreasın sol tarafını (gövde ve kuyruk) çıkarmak için yapılan ameliyata, ‘distal pankreatektomi’ denir. Bu ameliyat esnasında bazı durumlarda dalak da alınabilmektedir.
- Pankreatektomi: Pankreasın tamamının çıkarıldığı ameliyattır. Bu ameliyattan sonra pankreasınız olmadan nispeten normal bir şekilde yaşayabilirsiniz, ancak ömür boyu insülin ve enzim desteğine ihtiyacınız olacaktır.
Bu ameliyatların her biri diğer tüm operasyonlarda da olduğu gibi kanama ve enfeksiyon riski taşımaktadır. Bununla birlikte ameliyattan sonra, mide sindirimde zorluk çekebilmektedir. Bu durumda bazı kişilerde mide bulantısı ve kusma görülür. Uygulanan tüm prosedürlerden sonra iyileşme süresi birkaç haftayı bulmaktadır.
Yapılan araştırmalar, pankreas kanseri cerrahisinin, bu ameliyatların çoğunu yapan merkezlerde ve deneyimli cerrahlar tarafından yapılması halinde oldukça az komplikasyona neden olduğunu göstermektedir. Bu sebeple başvurduğunuz cerrahın ve sağlık merkezinin, hastalığınızın tedavisi için gerekli şartları sağlayıp sağlamayacağını araştırmanız çok önemlidir. Bu şekilde tedavi sürecinizde karşılaşma ihtimaliniz olan aksaklık veya problemleri en aza indirmiş olursunuz.
Kemoterapi
Kemoterapi, kanser hücrelerini öldürmeye yardımcı olan ilaçlar kullanılarak uygulanan bir tedavi şeklidir. Bu ilaçlar damar içine (intravenöz) enjekte edilebilir ya da ağızdan (oral) alınabilir.
Bazen kemoterapi, radyasyon tedavisi (kemoradyasyon) ile birleştirilebilir. Kemoradyasyon, tipik olarak pankreasın çevresinde bulunan diğer organlara yayılmamış kanseri tedavi etmek için uygulanmaktadır. Bazen de bu kombinasyon, tümörü küçültmek adına ameliyattan önce kullanılabilmektedir. Bunun dışında pankreas kanserinin tekrarlama riskini önlemek için ameliyattan sonra tamamlayıcı tedavi olarak da kullanılabilmektedir.
Radyasyon Tedavisi
Radyasyon tedavisi, kanser hücrelerini yok etmek için X-ışınları gibi yüksek enerjili ışınlar kullanılarak uygulanmaktadır. Genellikle ameliyatından önce veya sonra, kemoterapi ile birlikte alınması sağlanır. Bununla birlikte ameliyat edilemeyen pankreas kanserlerinde de kemoterapi ile kombinasyonu önerilebilmektedir.
Destekleyici (Palyatif) Bakım
Palyatif bakım, hastada var olan ciddi bir hastalığın ağrı ve diğer semptomlarını gidermeye odaklanan özel bir tıbbi bakımdır. Bu bakım genel olarak doktorlar, hemşireler, sosyal hizmet uzmanları ve diğer özel eğitimli profesyonellerden oluşan ekipler tarafından sağlanabilmektedir. Bu ekipler, kanserli insanlar ve ailelerinin yaşam kalitesini iyileştirmeyi amaçlamaktadır. Palyatif bakım, diğer uygun tedavilerle birlikte kullanıldığında hastalar daha iyi hissedebilir ve daha uzun yaşayabilir.
Sık Sorulan Sorular
Pankreas kanseri belirtileri nelerdir?
Bu hastalığın gösterdiği birçok belirti olmakla birlikte yaygın olarak görülenler şu şekildedir; ani kilo kaybı, karın ağrısı, sarılık, yorgunluk, iştah kaybı, sindirim zorluğu, bulantı-kusma, halsizlik, ishal, sırt ağrısıdır.
Pankreas kanserinde ölüm belirtileri nelerdir?
Bu evre artık kanserin son evresidir. Hasta yemek yiyemeyecek kadar iştahı azalmış, kaşektik sayılacak ölçüde zayıflamış ve karında fazlaca şişliği oluşmuştur. Bununla birlikte bu belirtiler ölüm belirtisi olarak nitelendirilmemekle birlikte, son evrede olan tümörün ağır semptomlarından sayılır.
Pankreas kanserinde kaşıntı nerelerde olur?
Bu kanser türünde kaşıntı, genel itibari ile vücudun her yerinde hissedilebilmektedir. Ancak daha çok sırt, karın ve kollarda görülür. Bu belirtiye aynı zamanda döküntü ve sarılık da eşlik edebilmektedir.