Psikoz Nedir?
Psikozlar, hastanın yaşam alışkanlıklarına bağlı olarak gelişen ruhsal hastalıkların bir semptomudur. Bu ruhsal sıkıntı halinde kişilerin algıları değişikliğe uğramaktadır. Bunlar özellikle düşünme, hissetme ve kendi vücudunu algılama biçimlerinde olan değişimleri kapsar. Bu hastalar çoğunlukla gerçekte olan şeylerle kendi algıladıkları şeyleri ayırt etmekte zorlanırlar. Aynı zamanda başkalarının duymadığı sesler duyabilir ve her an birileri tarafından takip ediliyormuş gibi hissederler.
Psikoz Belirtileri
Bu sağlık sorunu genellikle aniden ortaya çıkmaz. Bununla birlikte uzun vadede sırasıyla şu belirtileri izler:
Psikoz Öncesi Belirtiler
Bu belirtiler kişilerin dış dünyayı anlama ve algılama biçiminde olan kademeli değişimler olarak görülmektedir. Genellikle yalnızca aile üyeleri tarafından fark edilir. Psikoz hastalığı öncesi görülen belirtiler aşağıda yer almaktadır:
- Günlük yaşam aktivitelerini gerçekleştirmede yetersizlik,
- Motivasyon bozukluğu,
- Devamlı şüpheli ve huzursuz olma hali,
- Normalden daha çok yalnız kalma isteği duymak,
- Kişisel bakım isteksizliği,
- Hislerini aşırı tepkilerle belli etmek veya hiçbir duygu hissetmemek,
- Konsantrasyon bozukluğu.
Erken Psikoz Belirtileri
Erken dönemde görülen belirtiler şunlardır:
- Başkasının görmediği şeyleri görmek,
- Aşina olunmayan düşüncelere inanmak,
- Yakın çevreden uzaklaşmak,
- Kişisel bakımı tamamen kesmek,
- Kendilik duygusunun kaybolması,
- Dikkat eksiklikleri.
Psikotik Nöbet Belirtileri
Bu evrede hastalar artık sanrı ve halüsinasyonlar görülmektedir. Bunlar hastanın gerçekmiş gibi algıladığı ama aslında olmayan her şeydir. Psikotik bozukluklarda genellikle yukarıda belirtilen bulgulara ek olarak şunlar görülmektedir:
Halüsinasyonlar
Dış uyaranlar yokken de görülebilen duyusal algıların hepsi halüsinasyon olarak adlandırılmaktadır. Bu durumda genellikle duyma, hissetme ve görme gibi duyular aktif değildir. Ancak halüsinasyon gören kişiler, orada olmayan şeyleri görebilmekte ve tek başına olduğu halde yanında ya da uzağında birilerinin konuştuğunu duyabilmektedir. Bununla birlikte halüsinasyonlar işitsel, dokunsal ve görsel olmak üzere üçe ayrılmaktadır.
İşitsel halüsinasyonda kişiler, etrafta kimse olmamasına rağmen bazı sesler duyar. Dokunsal türde ise bedensel olarak tuhaf hisler ve dürtüler hissetmektedirler. Son olarak görsel halüsinasyonlar vardır. Bunda da hastalar o an yanında olmayan insanları veya nesneleri görmektedirler. Aynı zamanda bu görüntü, ses ve duyular öyle güçlüdür ki, gerçek yaşamdan ayırt edilemez.
Sanrılar
Sanrılarda genellikle gerçek yaşam ile inanışların ve izlenimlerin çakışmasına rağmen, kişiler bunlara inanmayı sürdürmekte ısrar etmektedirler. Bununla birlikte sanrıları olan bir insan çoğunlukla, takip edildiğini ya da gizli tehdit dolu mesajlar aldığını düşünmektedir. Büyüklük sanrısı yaşayan insanlar ise, kendilerini abartılı bir biçimde önemli görmektedir. Fiziksel sanrılarda ise, kişinin herhangi bir sağlık sorunu olmamasına rağmen ölümcül bir hastalığa yakalandığına inanmaktadır.
Bunların yanında sanrıları olan insanların normal düşünce yapılarına uymayan bazı inanç örnekleri şu şekildedir:
- Dış güçlerin eylemler ve düşünceler üzerinde kontrol sağladığı ve yönettiği,
- Çok önemsiz söylem veya olaylardan abartılı anlamlar çıkarmak,
- Kişinin özel güçlere sahip olduğunu düşünmesi vb. gibi inanışlardır.
Psikoz Nedenleri
Psikozlar farklı türlerde görülmektedir. Bu sebeple oluşmasında etkili olan faktör tam olarak bilinememektedir. Bununla birlikte bazı hastalıklar psikoza neden olabilmektedir. Aynı zamanda madde kullanımı, uyku bozuklukları ve diğer dış faktörler bu durumun oluşmasında tetikleyici rol oynayan faktörlerdir. Genel olarak bilinen risk faktörleri aşağıda yer almaktadır:
- Genetik yatkınlık,
- Madde kullanımı,
- Ağır travma ve yaralanmalar,
- Kronik depresyon,
- Stres,
- Diğer psikolojik rahatsızlıklar.
Psikoz Türleri
Bu sağlık sorunu pek çok farklı türde görülmektedir. Bunlar genel olarak şu şekildedir:
- Şizofreni: En yaygın olarak görülen psikotik bozukluktur. Bu hastalarda altı aydan daha uzun davranış bozuklukları, halüsinasyon ve sanrılar gözlenmektedir. Aynı zamanda bu durum sosyal yaşamı ve iş hayatını olumsuz yönde etkileyecek düzeyde ağırdır.
- Şizoafektif Bozukluk: Bu tür hastalarda depresyon, şizofreni veya bipolar bozukluk belirtilerine benzer belirtiler gözlenmektedir.
- Şizofreniform Bozukluk: Bir şizofren hastasında belirtiler altı aydan uzun sürmediği takdirde bu tanı konulmaktadır.
- Kısa Reaktif Psikoz: Aşırı stresli bir olaya maruz kalmanın sonucunda bir aydan kısa süren psikotik ataklar görülebilir. Bu ataklar kısa reaktif psikoz olarak adlandırılmaktadır.
- Sanrılar: Sanrılarda genellikle gerçek yaşam ile inanışların ve izlenimlerin çakışmasına rağmen, kişiler bunlara inanmayı sürdürmekte ısrar etmektedirler. Bununla birlikte sanrıları olan bir insan çoğunlukla, takip edildiğini ya da gizli tehdit dolu mesajlar aldığını düşünmektedir.
- Madde Kaynaklı Psikotik Bozukluk: Alkol ve uyuşturucu gibi maddelerin uzun süreli kullanımı sonucunda ortaya çıkan durumdur. Maddenin alım miktarına bağlı olarak kısa veya uzun süreli görülebilmektedir.
- Organik Psikoz: Beyin tümörü veya travmalara bağlı olarak beynin aktivitesini kaybettiği durumlarda görülmektedir.
- Paylaşılan Psikotik Bozukluk: İkili ilişkilerde birinin sanrılarını diğerinin de benimsemesi sonucu paylaşılan psikotik bozukluk oluşmaktadır.
- Şiddetli Depresyon: Hayatın belli dönemlerinde yaşanan ağır psikotik depresyonlar, ileri evrede psikoz gibi rahatsızlıklara neden olabilmektedir.
Atipik Psikoz Nedir?
Atipik psikoz, birden fazla psikoz türünün aynı anda yaşandığı kişilik bozukluklarıdır. Genellikle travmalar, çevresel faktörler, ağır depresyonlar ve genetik yatkınlık nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Bu rahatsızlık medikal tedaviler ve terapilerle giderilebilmektedir, ancak tekrar etme olasılığı çok yüksektir. Yapılan terapilerde ise, bu duruma neden olan altta yatan sebepler aranmaktadır. Genel olarak görülen belirtiler arasında şunlar vardır:
- İştahsızlık,
- Düzensiz uyku,
- Mistik ve anormal düşünceler,
- Asosyallik,
- Paranoya.
Organik Olmayan Psikoz Nedir?
Organik olmayan psikoz tabiri, önceleri atipik psikozlar için kullanılan bir terimdir. Genel özellikleri neticesinde atipik psikotik bozukluklarla aynı belirtileri göstermekte ve hemen hemen aynı nedenlere bağlı olarak gelişmektedir. En yaygın olarak görülen belirtileri arasında, sanrılar ve paranoya bulunmaktadır.
Psikoz Tedavisi
Bu psikotik rahatsızlık ilk belirti verdiği anda bir hekime başvurmak çok önemlidir. Bununla birlikte erken evrede fark edilen bu durumun önüne rahatlıkla geçilebilmektedir. Ancak tedavide hastanın genel yaşam standartları ve çevresiyle kurduğu ilişkiler de büyük önem taşımaktadır. Hasta için hangi tedavinin daha uygun olacağına ise hekim, psikotik rahatsızlığın altında yatan nedene bakarak karar verir.
Psikoz görülen hastalara uygulanan tedavi genellikle farklı formlarda uygulanan antipsikotik ilaçlardır. Bu ilaçları kullanırken uyuşturucu veya alkolün kesinlikle kullanılmaması gerekmektedir. Bununla birlikte hastanın kendine veya başkalarına zarar verebilme riski varsa ya da günlük yaşam aktivitelerini yerine getiremeyecek düzeyde ise hastaneden tedavi edilmesi gerekmektedir. Bu süreçte semptomlar gözlemlenerek altta yatan neden araştırılmaktadır.
Bu psikotik rahatsızlığı yaşayan insanlar genellikle çevresini ve kendini aşırı derecede rahatsız eder. Bu sebeple ani olarak yatıştırılması gerekebilir. Böyle durumlarda çoğunlukla etkisini hızlı bir biçimde gösteren damaryolu ya da enjeksiyon yoluyla bir ilaç uygulanmaktadır. İlacın uygulanması takiben çok kısa sürede hasta sakinleşir. Bununla birlikte uzun vadede psikotik ilaçlar kullanılarak hastaların belirtileri azaltılabilir. Bu ilaçlar sanrı veya halüsinasyon gören hastaların daha açık ve berrak bir zihne sahip olmasını sağlamaktadır. Şizofren hastalarının dışında diğer tüm hastalıklar için anti psikoz ilaçlar kısa süreli kullanılmaktadır.
Tüm bunlarla birlikte psikotik rahatsızlıklarda uygulana bir diğer tedavi yöntemi, bilişsel davranışçı terapidir. Bu terapilerde hasta, düzenli olarak belli aralıklarla bir danışanla görüşmektedir. Seans sayısı artıkça hastanın düşünce ve davranışlarında olumlu yönde bir değişimin gerçekleşmesi beklenir.
Psikoterapi
Hastalara ilaçlarla beraber verilen psikolojik danışmanlık, iyileşme sürecinde tamamlayıcı bir etki göstermektedir. Bu terapiler sayesinde hasta, psikozunu nasıl yöneteceği konusunda daha bilinçli olur. Genel itibari ile uygulanan terapi çeşitleri şunlardır:
- BDT (Bilişsel Davranışçı Terapi): Bu terapi, psikotik hastalıklarda en sık kullanılan tedavi yöntemlerinden birisidir. Hastanın gördüğü halüsinasyonları gerçeklikle bağdaştırmasına yardımcı olmaktadır. Yani, hasta aldığı BDT sayesinde, gerçekte olmayan nesneleri gördüğü esnada onların aslında olmadığını bilir.
- Destekleyici Psikoterapi: Genel olarak psikotik rahatsızlıklarda verilen terapiler, hastalığı yönetmeye yardımcı olmak amacıyla gerçekleştirilir. Bununla birlikte destekleyici terapiler de tam olarak bu amacı güder. Hastaya sahip olduğu hastalıkla nasıl baş edeceğini öğretirken aynı zamanda sağlıklı düşünmenin yolları hakkında da bilgi vermektedir.
- Bilişsel Geliştirme Terapisi (CET): Bu terapide hastaların bilgisayar vb. gibi aygıtları kullanması ve grup çalışmasına dahil olması sağlanmaktadır. Bilişsel geliştirme terapisinde temel amaç, hastanın yaşadığı deneyimlere bir anlam yüklemesini sağlamaktır. Aynı zamanda beynin bilişsel aktivitelerini aktif tutmasını sağlamaktır.
Sık Sorulan Sorular
Psikoz hastaları evlenebilir mi?
Ülkemizde geçerli olan kanunlara göre akıl sağlığı yerinde olmayan insanların evlenmesi yasaklanmıştır. Doğal olarak şizofreni vb. gibi psikotik rahatsızlıklara sahip olan kişilerin evlenmesi uygun değildir.
Psikoz hastaları iyileşir mi?
Bu sağlık sorununun farklı tedavileri mevcuttur. Birçok hastada özellikle erken evrede başlanan tedaviler yüksek oranda olumlu sonuç vermektedir. Zaman içinde semptomlar belirgin ölçüde azalmaktadır. Psikotik hastalıklar için genel olarak ilaç tedavileri ve tamamlayıcı olarak çeşitli terapiler uygulanmaktadır.
Psikoz ne demek?
Psikozlar, hastanın yaşam alışkanlıklarına bağlı olarak gelişen ruhsal hastalıkların bir semptomudur. Bu ruhsal sıkıntı halinde kişilerin algıları değişikliğe uğramaktadır. Bunlar özellikle düşünme, hissetme ve kendi vücudunu algılama biçimlerinde olan değişimleri kapsar. Bu hastalar çoğunlukla gerçekte olan şeylerle kendi algıladıkları şeyleri ayırt etmekte zorlanırlar. Aynı zamanda başkalarının duymadığı sesler duyabilir ve her an birileri tarafından takip ediliyormuş gibi hissederler.