Osteoporoz (Kemik Erimesi) Nedir, Belirtileri Nelerdir?

Osteoporoz (Kemik Erimesi)

İçindekiler

Ücretsiz Danışmanlık Alın

Osteoporoz (kemik erimesi), kemiklerin zayıflamasına ve kırılganlaşmasına neden olan bir hastalıktır. Kemikler bir süre sonra o kadar kırılgan olur ki, herhangi bir düşme ya da eğilme anında bile kemikler kırılabilir. Bununla beraber bazı hastalarda öksürme gibi basit streslerin bile kırılmalara neden olduğu gözlemlenir. Osteoporoza bağlı olarak kırılganlaşan kalça, el bileği ve omurga kemikleri, bu hastalıktan en çok zarar gören kemik gruplarıdır.

Osteoporoz Ne Demek?

Toplum dilinde kemik erimesi hastalığı olarak bilinen osteoporoz, kemiklerin içerisindeki kalsiyum miktarının azalmasıyla ortaya çıkan bir hastalıktır. Türkiye’de 50 yaşını geçmiş her 3 kadından birisinde kemik erimesi olduğu bilinmektedir. 50 yaşını aşmış erkeklerde görülme oranı ise beşte birdir.

Osteoporoz Nedir?

Kemikler, devamlı parçalanan ve yine aynı şekilde devamlı yenilenen bir yapıya sahiptir. Bu açıdan bakıldığında, canlı bir doku olduğu bilinir. İşte osteoporoz için yapılabilecek en doğru tanımlardan birisi, kemik yenilenmesinin kemik kaybına yetişememesidir. Kemik erimesi hemen hemen her yaştan insanda görülebileceği gibi, özellikle menopoz dönemini geçmiş kadınlarda yoğun olarak görülür. Çeşitli ilaçlarla, sağlıklı beslenmeyle ve egzersizle kemikler güçlendirilebilir ve kemik kırılmalarının önüne geçilebilir.

Primer Osteoporoz

Kemik erimesi, etyolojik sebeplere bağlı olarak sekonder ve primer olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Primer osteoporozda, bu hastalığa sebep olabilecek bir etken ya da rahatsızlık yoktur. Primer tür, kendi içerisinde senil, postmenopozal ve idiopatik osteoporoz olarak üçe ayrılmaktadır. İdiyopatik türde menopoz ya da yaşlanma gibi nedenler bulunmamaktadır. Kemikle ilgili hastalıklar arasında en yoğun karşılaşılan olduğu belirtilmektedir.

Kemik Erimesi Olduğu Nasıl Anlaşılır?

Kemik kaybının erken dönemde tipik belirtileri bulunmamaktadır. Fakat ilerleyen dönemlerde kemikler iyice zayıfladıktan sonra, aşağıda yer alan osteoporoz belirtileri ortaya çıkmaya başlar:

  • Kolay kırılan kemikler
  • Omurgada kemik erimesi nedeniyle duruş bozukluğu
  • Çöken ya da kırılan bir omura bağlı olarak sırtta kemik erimesi ağrısı
  • Zamanla boyun kısaldığının fark edilmesi

Eğer osteoporoza yakalandığınızı düşünüyorsanız, mutlaka doktorunuzla görüşmeniz gerekmektedir. Genç yaşta kemik erimesi yaşanması, ilerleyen yaşlarda çok daha büyük problemlerin doğmasına neden olabilir. Özellikle genç yaşlarda belde kemik erimesi belirtileri hissedilebilir.

Osteoporoz Nedenleri

Kemikler devamlı yenilenme halinde olan canlı varlıklardır. Bir yandan kemikler devamlı mikro parçalanmalar yaşarken, diğer bir yandan da kendisini yenileyerek güçlü kalır. Gençlik döneminde yenileme hızı parçalanma hızından daha fazla olduğu için, vücudun kemik kütlesi günden güne artar. 20’li yaşlardan itibaren bu süreç yavaşlasa da 30 yaşına kadar devam eder. 30 yaşına gelmiş bir insan, en yüksek kemik kitlesine ulaştığı dönemi yaşar. Bu süreçten sonra yavaş yavaş kemiklerin parçalanma hızı, yenilenme hızını geçmeye başlar. İşte bir insanın maksimum kemik kitlesi ne kadar yüksekse, ileride kemik erimesi yaşama ihtimali o kadar az olur. Bir başka deyişle, kemiklerde yaşanan parçalanma, yüksek kemik seviyesi olan bir insanda ne kadar hızlı olursa olsun, yeterli parçalanmayı yapamayacağı için kemik erimesine neden olmaz.

Osteoporoz Risk Faktörleri

Yaş, yaşam tarzı, ırk, genel sağlık durumu ve alınan tedaviler gibi çok sayıda risk faktörü bulunmaktadır.

Değiştirilemeyen Risk Faktörleri

Kemik erimesi için müdahale edilemeyecek belli başlı risk faktörleri vardır:

  • Cinsiyet: Kadınlarda kemik osteoporoz görülme ihtimali, erkeklerden çok daha fazladır.
  • Yaş: İnsanlarda yaşlandıkça kemik erimesi geliştirme ihtimali artar.
  • Genetik: Ailede osteporoza sahip bir üye olması, özellikle de anne ya da babada olması, kişiyi riske sokar. Eğer annede kalça kemiği erimesi ve buna bağlı olarak kırıklar oluşmuşsa, kişinin kendisine daha fazla dikkat etmesi gerekir.
  • Vücut büyüklüğü: Vücudu küçük olan insanlarda kemik erimesi ihtimali artar. Çünkü bu insanlarda yaşlandıkça kemik kütlesi daha da azalacaktır.

Hormonlara Bağlı Nedenler

Osteoporoz, vücudunda belli başlı hormonları çok fazla olan ya da çok az olan insanlarda daha yaygın olarak görülmektedir.

  • Cinsiyet hormonları: İnsanlarda kendi cinsiyetlerine özgü olan hormonların azalması, osteoporozun riskini artırmaktadır. Örneğin menopoz dönemindeki bir kadında östrojen seviyeleri düşeceği için, kemik erimesi geliştirme riski artmaktadır. Aynı şekilde erkeklerde de yaşlanmaya bağlı olarak testosteron seviyeleri düşer. Düşük testosteron seviyesi, kemik erimesini hızlandırır. Erkeklerde prostat kanseri tedavisi, kadınlarda meme kanseri tedavisi, kemik kütlesinin kaybını hızlandırmaktadır.
  • Tiroid bezi problemleri: Bir insanda fazla tiroid hormonu salgılandığında, kemik kaybı hızlanabilir.
  • Farklı bez sorunları: Fazla aktif paratiroid ve adrenal bez, kemik erimesine neden olabilmektedir.

Beslenmeye Bağlı Nedenler

Osteoporoz, aşağıdaki özelliklere sahip insanlar arasında daha fazla görülmektedir:

  • Yemek yeme problemleri: Çok az yemek yemek ve buna bağlı olarak aşırı zayıf olmak, hem erkeklerde hem de kadınlarda kemiklerin zayıflamasına neden olmaktadır.
  • Vücuda az kalsiyum alımı: Kalsiyum eksikliği, bir süre sonra kemik erimesine yol açabilmektedir. Hayatı boyunca düşük kalsiyumla beslenen bir insan, erken yaşlarda kemik kaybı yaşamaya başlayabilir. Öte yandan bu tarz insanlarda kemik kırılması gibi durumların çok daha sık yaşandığı gözlemlenir.
  • Obezite cerrahisi geçirmiş olmak: Obeziteye karşı uygulanan çeşitli mide ve bağırsak cerrahileri, vitamin ve mineral emiliminin azalmasına neden olur. Böylece kalsiyum dahil olmak üzere, çok sayıda besini emmek için mevcut yüzey alanı azalır. Her ne kadar obezite hastasının kilo vermesini ve daha sağlıklı olmasını sağlasa da, hastanın kalsiyum gibi değerlerini düzenli olarak ölçtürmesinde fayda vardır.

İlaçlara ve Steroidlere Bağlı Nedenler

Kortizon ve Prednizon gibi ağız yoluyla alınan ya da enjeksiyonla verilen kortikosteroid ilaçlarının uzun süreler boyunca kullanımı, kemiklerin kendilerini yenileme sürecini yavaşlatır. Bununla beraber, aşağıda yer alan hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların da osteoporoza neden olduğu bilinmektedir:

  • Kanser
  • Nöbetlere neden olan hastalıklar
  • Reflü gibi mide hastalıkları

Tıbbi Nedenler

Kemik erimesi riski, aşağıdaki hastalıklar dahil olmak üzere, belli başlı tıbbi sorunları olan insanlarda daha yüksektir:

  • Enflamatuar bağırsak hastalıkları
  • Kanser
  • Multipil myeloma
  • Çölyak hastalığı
  • Böbrek ve karaciğer hastalıkları
  • Lupus
  • Romatizmal eklem iltihabı

Yaşam Tarzına Bağlı Nedenler

Aşağıda yer alanlar dahil olmak üzere, belli başlı kötü alışkanlıkların osteoporoz riskini artırdığı bilinmektedir:

  • Yoğun alkol tüketimi: Günlük düzenli olarak alkol tüketen insanlarda kemik erimesi riski artmaktadır.
  • Hareketsiz yaşam tarzı: Oturarak fazla zaman geçiren insanlarda kemik erimesinin riskleri artar. Gün boyu oturarak çalışmak zorunda kalan insanların, iyi bir duruşa sahip olduğundan emin olması ve düzenli olarak spor yapması çok önemlidir. Hastalığın risklerini taşıyan insanlara yürüyüş, koşu, dans ve halter gibi sporlar önerilmektedir.
  • Tütün ürünleri kullanımı: Tütün ürünlerinin düzenli olarak kullanımı, kemiklerdeki parçalanmayı artırıp, yenilenmeyi azaltmaktadır.

Osteoporozun Komplikasyonları

Özellikle omurgada kemik erimesi ya da kalça kemiği erimesi, beraberinde kemik kırılmalarıyla gelir ve osteoporozun en tehlikeli komplikasyonlarıdır. Bu tarz kırıklar genellikle düşmelere bağlı olarak oluşur. Bu yüzden daha çok yaşlılarda görülür. Bazı hastalarda düşmeseler bile omurga hasarı oluşabilmektedir. Kemiklerdeki erimeler bir süre sonra hastanın kamburlaşmasına, sırt ağrıları yaşamasına ve boyunun kısalmasına neden olabilir.

Osteoporoz Kimlerde Görülür?

Kemik erimesi, genellikle 50 yaş üstü kadınlarda yoğun olarak görüldüğü için, bir kadın hastalığıymış gibi bilinmektedir. Ancak erkeklerde ve hatta çocuklarda dahi görülebilen tehlikeli bir hastalıktır.

Erkeklerde Osteoporoz

Her ne kadar bir kadın hastalığıymış gibi algılansa da, kemik erimesi asında cinsiyet ayrımı yapmayan bir hastalıktır. 50 yaşını geçmiş erkeklerde kemik erimesi ile karşılaşma oranı yüzde 13 olarak belirlenmiştir. Ancak kadınların fiziksel yapıları gereği kemik yoğunlukları daha az olduğu için, kadınlarda görülme oranı daha fazladır.

Kadınlarda Osteoporoz

Ne yazık ki kemik erimesinin en büyük risk faktörlerinden birisi de kadın olmaktır. Özellikle menopoz döneminden sonra kadınların salgıladıkları östrojen seviyelerinin azalması, kemik yenilenmesinin yavaşlamasına neden olur. Ülkemizde menopoz dönemini geçirmiş her 3 kadından birisinde kemik erimesi olduğu düşünülmektedir.

Yaşlılarda Osteoporoz

Yaşlı insanların genç insanlara göre düşmeye çok daha müsait olduğu bilinmektedir. Bunula beraber, yaşlı insanlarda kemik kütlesi azaldığı için, kırılmalar çok daha kolay yaşanır. Yaşlılarda kemik kırılmaları oldukça tehlikeli sonuçlar doğurabilmektedir. Özellikle kalçada ve omurgada yaşanan kırıklar, yaşlı bir insanı yatağa mahkum ederek, genel sağlık durumunun da kötüleşmesine sebep olur. Bu yüzden yaşlılarda kemik erimesinin ciddi bir toplum sağlığı sorunu olarak ele alınması gerekmektedir.

Osteoporoz Tanısı

Kemik yoğunluğu ölçümü için, kemiklerdeki mineral oranlarını belirlemeye yarayan çeşitli cihazlardan faydalanılabilir. Uygulama esnasında kullanılan makineler, düşük seviyelerde X-ışınları yayar. Ağrısız ve basit bir testtir. Cihazın tarayıcısı vücudun üstünden geçerken, hastanın yatıyor olması gerekir. Genellikle kaçla ve omurga kemiklerinin kontrol edilmesi yeterlidir.

Osteoporoz Tanısında Kullanılan Görüntüleme Yöntemi

Kemik erimesi teşhisinde genellikle DEXA (Dual Enerji X Ray Absorbsiyometri) adı verilen cihaz kullanılmaktadır. Bu cihaz sayesinde, kemiklerdeki mineral yoğunluğu, nerelerde kırık oluşabileceğinin bilgisi ve hastalığın ilerlemesi öğrenilebilir.

Osteoporoz Tedavisi

Tedavi süreci, genellikle gerçekleştirilen kemik yoğunluğu testi sonuçlarına göre planlanır. Aynı zamanda hastanın, önündeki 10 yıllık süreçte kemik kırma riski de tahmin edilmeye çalışır. Eğer hasta yüksek risk taşımıyorsa, tedavi sürecine ilaçlar dahil edilmez. Öbür yandan hastanın düşme gibi riskli durumları yaşamaması için gereken önemlere odaklanılır.

Bifosfonat Tedavileri

Kırık riski yüksek olan hastalara genel olarak bifosfonatlar reçete edilir. Ancak bifosfonatların mide bulantısı, karın ağrısı ve mide yanması gibi yan etkileri bulunmaktadır. Diğer yandan mide rahatsızlıklarına neden olmayan intravenöz bifosfonatlar da bulunmaktadır. Ancak bunlar baş ağrısı, kas ağrısı ve yüksek ateşe neden olabilirler.

Monoklonal Antikor İlaçları

Bifosfonatlarla karşılaştırıldığında, monoklonal antikor ilaçlarının çok daha iyi sonuçlar verdiği görülmektedir. Kemik yoğunluğu iyi oranda artış gösterir. Genelde altı ayda bir enjeksiyon yöntemiyle uygulanır. Ancak araştırmalar, bu ilaçların bırakılmasını tehlikeli bulmaktadır. Bir başka deyişle, bir kez bile kullanıldığında, ömür boyu kullanmaya devam etmek gerekmektedir. Çünkü ilacı bıraktıktan sonra omurga kırığı riski büyük oranda artış göstermektedir.

Hormon Tedavileri

Kadınlarda özellikle menopoz döneminden sonra düşüşe geçen östrojen hormonu üretimi, kemik yenilenmesinin de düşüşe geçmesine neden olmaktadır. Bu yüzden östrojen tedavisi alınmasının, kemik yoğunluğunun korunmasında faydalı olduğu belirtilmektedir. Ancak doktor kontrolünde tedavi sürecinin yürütülmesi hayati önem taşımaktadır.

Erkeklerde ise benzer seviyelerde olmasa da, aynı şekilde testosteron tedavisi almanın faydalı olacağı düşünülmektedir. Testosteron replasman tedavisi alan erkeklerde, osteoporoz semptomlarında azalma gözlemlenmiştir.

Kemik Yoğunluğunu Artıran Diğer İlaçlar

Yukarıda yer alan tedavilerin yetersiz kalması halinde doktorlar, aşağıda yer alan ilaçların kullanılmasını isteyebilirler:

  • Abaloparatide (Tymlos): Yalnızca 2 yıl kullanılabilen bu ilaç, paratiroid hormonuna benzemektedir. 2 yıl sonra hastanın başka bir osteoporoz ilacını kullanmaya başlaması gerekir.
  • Teriparatide (Forteo): Bu ilacın özelliği, yeni kemik üretimini artırmasıdır. Paratiroid hormonuna benzemektedir. Her gün deri altına enjekte edilerek alınır.
  • Romosozumab: Kemik erimesi tedavisinde kullanılmaya başlanan en yeni ilaçtır. Rutin doktor kontrolleri esnasında aylık olarak hastaya enjekte edilir. Yalnızca 1 yıl kullanılması ve sonra başka bir ilaca geçilmesi gerekir.

Kemik Erimesi Tamamen İyileşir mi?

Osteoporoz günümüzde tedavi edilebilen bir hastalık olarak kabul edilmektedir. Ancak tedavide temel amaç, hastanın herhangi bir kemik kırılması yaşamamasını sağlamaktır. Diğer yandan hastalığın erken teşhis edilmesi de, tedavideki başarı şansını bir hayli artırmaktadır. Sol yıllarda kemik kalitesini artırmaya yönelik yeni ve güçlü ilaçlar üretilmiştir. Bu ilaçlar yardımıyla hastaların herhangi bir kırık yaşamadan yaşamlarını sürdürmeleri sağlanabilir.

 

Sıkça Sorulan Sorular

Kemik erimesi başlangıcı nedir?

Yaş ilerledikçe kemik yapımı kemik yıkımına yetişemez ve böylece kemik erimesi süreci başlar. Özellikle bu durum yetersiz beslenme ile birleştiğinde osteoporoz ortaya çıkar.

Kemik erimesi tamamen iyileşir mi?

Kemik erimesi daha çok önlenebilen bir hastalıktır. Ancak bazen kırık meydana gelene kadar herhangi bir belirti göstermediği için sinsi bir hastalık olarak bilinir.

20 yaşında kemik erimesi olur mu?

Halk arasında sadece yaşlılık hastalığı olarak bilinir ancak sadece yaşlılarda görülmez. Genç erişkinlerde de meydana gelebilen bu rahatsızlık, gençlerin yaşam kalitesini de düşürebilir.

Kemik erimesini ne tetikler?

Kemik erimesini tetikleyen en önemli faktörler arasında, cinsiyet, aile öyküsü, ileri yaş, daha önceki kırıklar, D vitamini eksikliği, düşük kalsiyum alımı, yetersiz fiziksel aktivite, sigara ve alkol kullanımı, uzun süre kortizon kullanımı, romatoid artrit, düşük beden kitle indeksi ve kemik mineral yoğunluğu yer alıyor.

Paylaş:

⚠️ Yasal Uyarı

“Bu internet sitesinin içerikleri, siteye giriş yapan hastaların ve ziyaretçilerin güncel bilgilere ulaşabilmesi adına hazırlanmıştır. Sitedeki bilgilerin, sağlık alanında tanı, tedavi ya da ilaç reçetesi gibi bir özelliği bulunmamaktadır. İnternet sitemiz, sağlıkla ilgili bütün konuların ancak, doktor muayenesi ile teşhis ve tedavi edilebileceğini savunmaktadır. Sitede yer alan bütün bilgiler doktor muayenesine teşvik amacıyla hazırlanmaktadır. Doğru bilgiyi her zaman doktorlardan alabilirsiniz. Sitede yer alan bilgilerin yanlış anlaşılmasına bağlı olarak ortaya çıkabilecek mağduriyetlerden internet sitemiz sorumlu değildir. Site içerisindeki bilgilerin kopyalanarak, başka internet sitelerinde kullanılması kesinlikle yasaktır. İnternet sitemizdeki bilgiler, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerince, internet sitesinin sahibinin iznine bağlı olarak kullanılabilmektedir. Siteye giriş yapan tüm ziyaretçiler, yukarıda yer alan yasal uyarıyı bütünüyle ve şartsız olarak kabul etmiş sayılır.

Leave a Reply

Your email address will not be published.

Ücretsiz Danışmanlık Alın

İçindekiler

Avicenna MAG

İlgili İçerikler

Kalsifik Tendinit

Kalsifik Tendinit Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Kalsifik Tendinit, tendonlarda kalsiyum birikiminin meydana geldiği bir durumdur. Genellikle omuz, diz, kalça gibi eklem bölgelerinde görülen bu rahatsızlık, tendonda iltihaplanma ve ağrıya yol açmaktadır.

Bartholin Kisti

Bartholin Kisti Nedir? Tedavisi Nasıldır?

Bartholin kisti, kadınların üreme sisteminde bulunan Bartholin bezlerinin tıkanması sonucu oluşan sıvı dolu keseciklerdir. Bu bezler, vajinanın her iki yanında bulunarak cinsel ilişki sırasında kayganlaştırıcı

🇹🇷 المستشفى الأكثر ترجيحاً في تركيا لمتحدثي اللغة العربية في عام ٢٠٢٣