Obezite Ameliyatlarının Yan Etkileri Nelerdir?

Düzensiz beslenme alışkanlıkları ve metabolizma ile ilgili bazı sorunlar sonucunda obezite ile karşılaşılmaktadır. Ayrıca obezite kavramı, fiziksel ve ruhsal problemler sebebiyle, vücutta aşırı yağın toplanmasıdır. Toplanan bu yağlar insan sağlığını negatif yönde ciddi boyutta etkiler ve hastalıklara sebep olur. Bu sebeple tedavi edilmesi şarttır. Diğer yandan obezite tedavisinde başvurulan bariatrik cerrahi uygulamalarının bazı yan etkileri ve riskleri bulunmaktadır.

[trgebanner]

Avicenna Hastanesi olarak kaleme aldığımız bu yazıda “Obezite Ameliyatlarının Yan Etkileri Nelerdir?” hakkında merak ettiğiniz tüm detaylara ulaşabilirsiniz.

 

 

Obezite Nedir?

Obezite yanlış beslenme alışkanlıkları, genetik bozukluklar,  hormonal etkenler, hareketsiz yaşam ve beraberinde fazla gıda tüketimi sonucunda ortaya çıkan ciddi bir sağlık sorunudur. Aynı zamanda Dünya Sağlık Örgütü tarafından obezitenin tanımlanması; “Yağ miktarlarında artışların olması ile beraber vücut kompozisyonlarında insan sağlığını olumsuz düzeyde etkileyen boyut.” şeklinde yapılmıştır. Farklı bir anlamda obezite, vücuttaki yağ dokusunun aşırı artması sonucu sağlık problemlerinin yaşamasına neden olan komplike bir rahatsızlık olarak karşımıza çıkmaktadır.

Obezite, hastaların yaşam kalitesini fazlasıyla etkilemektedir. Bunun yanı sıra obezite birçok ciddi rahatsızlığa neden olmaktadır. Bu rahatsızlıklar şunlardır:

• Kalp hastalıkları

• Diyabet

• Kas iskelet sistemi hastalıkları

• Uyku apnesi

• Cinsel fonksiyon bozuklukları

Obezite Ameliyatları

Obezite ameliyatlarına genel olarak bariatrik cerrahi de denilmektedir. Hastalar diyet, fiziksel egzersiz, ilaçlar ve davranış modifikasyonu ile beklenilen kilo verilmediği zamanlarda bariatrik cerrahisine başvurulur. Bu ameliyatlar kilo kaybını sağlamak amacıyla yapılmaktadır ve metabolizma aktivitelerinin düzenlenmesinde de önemli rol oynamaktadır. Obezite ameliyatlarında üç farklı tedavi yöntemi bulunmaktadır. Bu yöntemler şu şekildedir:

1.Kısıtlayıcı Yöntemler: Midenin kapasite ve hacmini azaltan, erken doymaya sebep vererek kalori alım miktarını düşüren yöntemlerdir. Bu yöntemler:

LAGB

VBG

LSG – Tüp Mide

Mide Balonu

2.Emilimi Bozan Yöntemler: Besin akışını azaltıp emici alanı bypass eden ve böylece kalori miktarını azaltan yöntemlerdir. Bu yöntemler:

Biliopankreatik diversiyon – BPD

Jejunoileal Bypass

3.Kombine Yöntemler: Hem yiyecek alımını kısıtlayan hem de emilimi azaltan yöntemlerdir. Bu yöntemler:

Roux en-Y Gastrik Bypass – RYGB

Duodenal Switch – DS

Obezite Ameliyatlarının Yan Etkileri ve Riskleri

Özellikle morbid obezler, obezite ameliyatlarına başvurmasalar dahi ciddi risk altındalardır. Morbid obezler kilo vermediği ve cerrahi olarak tedavi edilmediği sürece normal bireylere göre çok daha erken ölürler. Bu bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

Obezite ameliyatlarından biri olan tüp mide ameliyatları majör yani büyük cerrahi kapsamında yer almaktadır. Bu sebeple yaşa ve kiloya bağlı olarak değişkenlik gösterebilen bir takım yan etkileri ve riskleri barındırır.

Genel olarak obezite ameliyatlarında bazı riskler ve sonrasında oluşabilen yan etkiler bulunmaktadır.

Genel Riskler

• Ölüm: Obezite ameliyatlarının bazıları büyük cerrahi sınıfında kabul edilmektedir. Bu sebeple büyük (majör) cerrahi ameliyatlarında olduğu gibi ölüm riski barındırır. Ölüm riski oranı %0.1 ve 0.4 arasında değişmektedir.

• Bacakta pıhtı oluşumu: Bacakta pıhtı oluşumu akciğer embolisine yol açabilir. Bu durum oldukça hayati bir risk teşkil etmektedir. Diğer yandan ciddi toplar damar yetersizliğine sebep olarak kronik bacak problemlerine yol açabilir. Obezite ameliyatlarında pıhtı oluşumu oranı %0 ile %1 arasındadır.

• Kanama: Ameliyat sırasında ciddi kanamalar ile karşılaşılabilir. Kanamalara hızlı şekilde endoskopik ve ya laparoskopik girişimler ile müdahale gerekebilir.

• Enfeksiyon: Ameliyat aletlerinin ve ortamın yeterince sterilize edilmemesi sonucu ortaya çıkan ve ciddi problemlere yol açabilen bir durumdur.

• Akciğer komplikasyonları: Kan pıhtılaşması beraberinde ortaya çıkabilecek ciddi bir risktir.

• Sızıntı: Sızıntı diğer anlamıyla kaçak oluşması durumu oldukça hayati bir risk teşkil etmektedir. Ameliyat sonrasında bir sızıntı olup olmadığının görülmesi için hastaya radyo opak sıvı içirilir ve birkaç gün boyunca hastada sızıntı(kaçak) olup olmadığı takip edilir. En erken kaçaklar ameliyattan 1-2 gün sonra olmaktadır. Dikiş hattından sindirim sistemi içindeki kapsamın karın boşluğuna akması yani kaçak durumları, endoskopik kliplemeler , özel “stent” uygulamaları ya da tekrar ameliyatla çözüm bulmaktadır.

Ameliyat Sonrası Görülebilen Yan Etkiler

• Bağırsak tıkanması

• Mide ülserleri

• Mide kanamaları

• Dumping sendromu

• Safra kesesi taşları

• Ameliyat yerinde fıtık

• Hipoglisemi

• Beslenme bozuklukları

• Sürekli kusma

• Depresyon

 

Sıkça Sorulan Sorular