Angelman sendromu, nörogelişimsel bir bozukluktur ve genetik bir kökene sahiptir. Bu hastalık ilk olarak 1965 yılında Dr. Harry Angelman tarafından tanımlanmıştır. Bu sendrom, 15. kromozomun
Fenilketonüri (PKU), fenilalanin adı verilen bir amino asidin vücutta düzgün bir şekilde metabolize edilememesiyle alakalı genetik bir hastalıktır. Bu durum, fenilalanin hidroksilaz enziminin eksikliği veya
Yatak yarası, tıbbi adıyla bası yarası olarak bilinen, cilt dokuların uzun süre basınca maruz kalması sonucu oluşan yaralanmalardır. Genellikle yatağa bağımlı, hareket kabiliyeti kısıtlı veya
Anti-HBs, hepatit B yüzey antikoru anlamına gelerek hepatit B virüsüne karşı bağışıklığın bir göstergesidir. Hepatit B enfeksiyonu veya aşılamasından sonra vücut, bu virüse karşı antikorlar
Tükürük bezi taşı, tükürük bezlerinde veya kanallarında oluşan sert mineral birikintileridir. Bu taşlara tıbbi olarak sialolithiasis olarak bilinmektedir. Bu taşlar genellikle kalsiyum fosfat veya kalsiyum
Aspartat aminotransferaz (AST), karaciğer, kalp, kaslar ve böbrekler gibi vücudun birçok organında bulunan bir enzimdir. AST, amino asitlerin ve alfa-keto asitlerin dönüşümünde rol oynamaktadır. Aynı
Koltuk altı ağrısı, kolun alt kısmında yer alan kas, veya lenf düğümlerinde meydana gelen rahatsızlıklardan kaynaklanmaktadır. Bu tür ağrılar birden fazla nedene bağlı olarak meydana
Bademcik şişmesi, bademciklerin (tonsillerin) iltihaplanması veya enfeksiyonu sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Bademcikler, boğazın her iki yanında bulunan ve bağışıklık sisteminin bir parçası olan lenfatik
PCT, Prokalsitonin (Procalcitonin) adlı bir biyomarkeri ifade etmektedir. Prokalsitonin, enfeksiyon ve sepsis gibi durumlarda vücutta artış gösteren bir protein türüdür. Normalde düşük seviyelerde bulunur. Ancak
🇹🇷 المستشفى الأكثر ترجيحاً في تركيا لمتحدثي اللغة العربية في عام ٢٠٢٣
