Gastroşizis Nedir?
Özellikle gebeliğin üçüncü haftasında bu anomali ile karşılaşan anne adaylarının en sık sorduğu sorulardan biri, ‘gastroşizis ne demek?’ sorusudur. Bu anomali, karın duvarının tam kat efektidir. Genellikle göbek deliğinin sağ kısmında bulunan bir defektten karın içi organlar dışarı çıkar. Bu organların üzerinde herhangi bir kese bulunmamakla birlikte, karın duvarı kasları normaldir. Defektin genel olarak göbeğin sağ tarafında olmasının nedeni ise, sağ omfalomezenterik arter veya sağ umblikal venin gebeliğin 6. haftasından itibaren içe doğru kıvrılmasıdır.
Karın Duvarı Anomalileri
Çocuk cerrahisi uzmanlarının sıklıkla tedavi ettikleri karın duvarı defektleri ve anomalileri beş farklı şekilde görülmektedir. Bunlar sırasıyla şu şekildedir:
- Gastroşizis,
- Omfalosel,
- Umbilical kord hernisi,
- Cantrell pentalojisi,
- Ekstrofi kloaka.
Bunların arasından en sık karşılaşılan anomali, gastroşizistir. Yani, bebeğin göbek deliğinin sağ tarafından organların dışarı sarkmasıdır. Omfalosel ise yine aynı şekilde bir defektten organların dışarı sarktığı bir hastalıktır, ancak burada organlar bir kese içinde bulunmaktadır. Gastroşiziste, organlar olduğu gibi dışardadır ve herhangi bir şekilde kese ile sarılı değildir. Umblical kord hernisi ise, ön karın duvarında meydana gelen kusurlardan birisidir. Genellikle rutin doğum öncesi muayeneler sırasında anlaşılmaktadır. 8 veya 10 santimetreden büyük ise dev omfalosel olarak isimlendirilmektedir. Cantrell pentalojisi, umbilikus üstü karın defekti, sternum alt uç defektidir. Ekstrofi kloaka, erkek olan bebeklerde çok daha fazla görülen bir karın duvarı anomalisidir. Genitoüriner sistem ve karın ön duvarı defekti şeklinde görülmektedir.
Gastroşizis Belirtileri
Bu hastalık doğumdan önce rutin kontroller sırasında anlaşılabilmektedir. Ultrason ile muayenede bebeğin karnında bir problem olup olmadığı genellikle belli olur. Ancak bunu anlamak için gebeliğin üçüncü ayının bitmiş olması gereklidir. Bu zamana kadar bebeğin bağırsakları ve diğer karın içi organları dışarı sarkmış haldedir.
Genellikle kontroller esnasında anlaşılan gastroşizis belirtileri şu şekildedir:
- Kan testlerinde AFP değerinin çok yüksek olması,
- Amniyon sıvısının normalden fazla olması,
- Dışarda bulunan organları ödemli ve çok şişkin görünümü,
- Göbek kordonunun sağında bir açıklık görülmesi,
- Organların kese içinde olmaması.
Tüm bu belirtiler, yukarıda da belirttiğimiz gibi gebelik muayenesi sırasında anlaşılabilmektedir. Bu anomali ile doğan bebekler genellikle erken doğarlar. Bu sebeple bu bebeklerde gelişme geriliği gözlemlenebilmektedir. İlerlemiş vakalarda veya erken müdahale edilmemiş vakalarda bebeğin yaşamını yitirme riski yüksek olmaktadır.
Gastroşizis Nedenleri
Bu anomalinin nedenleri tam olarak bilinememekle birlikte genel olarak kalıtımsal yatkınlığa bağlı olarak geliştiği düşünülmektedir. Bununla birlikte geçmişten bugüne yapılmış olan bazı incelemeler sonucunda, gastroşizis oluşmasına neden olan çeşitli faktörlerin şunlar olabileceği saptanmıştır:
Yukarda gördüğünüz sebepler bu anomalinin nedenleri arasında sayılabildiği gibi, anomalinin oluşmasında bilimsel olarak kanıtlanmış kesin bir etken yoktur. Bu sebeple gastroşizis için hem fiziksel hem çevresel hem de kalıtımsal etkenlerin söz konusu olduğu söylenmektedir. Bu hastalıkta genellikle prematüre doğan bebeklerde defekt çapı, 2 veya 4 cm arasında değişmektedir. Buradan çoğunlukla bağırsaklar çıkmaktadır. Ondan sonra nadiren mide ve karaciğer çıkmaktadır. Çok olmamakla birlikte bazı durumlar da dalağın da dışarı sarktığı görülmektedir.
Gastroşizis Tanı Yöntemleri
Bu hastalık genellikle ilk trimesterde (gebeliğin her üç aylık dönemine verilen isim) anlaşılmaktadır. Ancak rutin muayenelerde sıklıkla ikinci trimesterde yapılan ultrason çekimi sırasında kesin tanı konulur. Antenatal (doğum öncesi) tanılama, hem hastalığın ilerlemesini takip etmek hem de doğum sonrası erken müdahale edilmesini sağlamak adına büyük önem taşımaktadır. Bununla birlikte hamilelik sürecinde yapılan AFP testi, anne adayının normal bir gebelik geçirip geçirmediği hakkında bilgi vermektedir. Yani, bebekte herhangi bir anomali veya diğer hastalıkların bulunup bulunmadığı hakkında fikir sahibi olunmasını sağlamaktadır. Bunun dışında AFP testi kanser vakalarının tanısı içn de yapılabilmektedir.
AFP testleri, nöral tüp defektleri veya diğer karın duvarı defektlerinin varlığında çok fazla yükselir. Bu hastalarda amniyotik sıvının ne kadar olduğuna ve asetilkolinesteraz seviyesine de bakmak gereklidir. AFP testine ek olarak yapılacak olan bu tahliller de kesin teşhis için yol gösterici olmaktadır. Doğumdan sonra konulacak olan tanı ise fizik muayene ile gerçekleşir. Zaten gözle görülebilecek şekilde karın içi organları göbeğin sağ tarafında bulunan defektten dışarı sarkmıştır. Bununla birlikte genellikle bağırsaklar dışardadır ve amniyotik sıvının etkisiyle farklı renkte ve görünümde olurlar.
Gastroşiziste Doğum Şekli ve Zamanı
Gastroşiziste doğum şeklinin nasıl olması gerektiği konusunda kesin olarak belirtilmiş bilimsel bir öneri bulunmasa da genellikle sezaryen doğum tercih edilmektedir. Bununla birlikte doğum şeklinin normal mi yoksa sezaryen mi olması konusunda çok çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Ancak şekli nasıl olursa olsun doğumun, alanında deneyimli bir kadın doğum uzmanı tarafından kontrollü bir şekilde gerçekleştirilmesi, her halükarda bebek ölümü veya diğer hastalıkların oluşumu gibi risklerin en aza indirilmesini sağlayacaktır.
Doğum öncesinde tanı konularak izlenen bebeklerde genel olarak daha bilinçli ve kontrollü bir süreç yönetileceğinden hayati tehdit neredeyse kaybolur. Bununla birlikte gebelik takibi sırasında bağırsaklarda tıkanıklık olması ihtimali görüldüğünde, doktor tarafından erken doğum önerilebilmektedir. Bununla birlikte erken doğum, bağırsakların hasar görmesini engellemektedir. Ancak prematüre bebeklerde hastanede yatış süresi uzamaktadır. Aynı zamanda ağızdan beslenme geç başlar ve enfeksiyon gelişmesi gibi riskler oluşur. Bu tehdit unsurlarının varlığı, erken doğumun olumsuz yanları olarak değerlendirilmektedir.
Tüm bunların yanında tekrar belirtmemiz gereken en önemli noktalardan biri, doğumun uzman bir hekim tarafından gerçekleştirilmesi gerektiğidir. Böyle bir imkanınızın olmaması halinde ise, doğum gerçekleştikten sonra hiç vakit kaybetmeden bir sağlık merkezine gitmeniz önerilir. Aksi halde yenidoğan bebeğin hayatta kalma ihtimali oldukça azalır.
Gastroşizis Nasıl Tedavi Edilir?
Gastroşizis, uzun dönem seyreden intestinal bozukluklarla seyreden ve cerrahi müdahale gerektiren bir anomalidir. Bununla birlikte tedavi sürecinde ilk önce dikkat edilmesi gereken nokta, bebeğin sıvı kaybının engellenmesidir. Bu sebeple doğumdan hemen sonra bebeğin dışarı sarkmış olan bağırsakları, steril bir biçimde örtülür. Hemen ardından yenidoğan ünitesinde sıcak olan ortama alınarak damardan sıvı takviyesine başlanır. Ortamın sıcak olması, bebeğin vücudunda ısı kaybını önlemek amacıyla çok önemlidir.
Tüm bu aşamalardan sonra bebeğe acil bir şekilde cerrahi müdahale gereklidir. Çünkü bebek doğar doğmaz alınan önlemler (sıvı takviyesi ve ısının korunması), geçicidir. Bununla birlikte bebek, her türlü önleme rağmen sıvı kaybına veya ısı kaybına bağlı olarak kötüleşebilir.
Gastroşizis Ameliyatı
Doğumdan sonra yapılan acil müdahalelerin ardından bebek hemen cerrahi müdahale için ameliyathaneye alınır. Ameliyatın genel olarak amacı; sıvı kaybını azaltmak ve dışarı sarkmış olan organları karın boşluğuna yerleştirerek, karın duvarında var olan defekti onarmaktır. Bununla birlikte gastroşizis ameliyatı için farklı teknikler kullanılmaktadır. Genel olarak kullanılan teknikler şu şekildedir:
- Primer Onarım: Bu işlem genel olarak eğer bağırsaklar, karın içi duvarına yerleştirilebilecek durumdaysa gerçekleştirilmektedir.
- Prostetik Materyal Onarımı: Bu işlemde bebeğin karın içi boşluğu çok darsa, bu bölgeye uygun bir şekilde teflon ve silastik adı verilen yamalar uygulanmaktadır.
- Cilt Flepleri ile Onarım: Cilt flepleri, bağırsakların karın içi duvarına sığmayacak durumda olduğu zaman uygulanmaktadır. Bununla birlikte geçici olarak yama onarımı yapılır. Ardından cilt iyileşip olması gereken hali aldığında ise çıkarılmaktadır.
Gastroşizis Ameliyatı Sonrası
Ameliyatlardan sonra genel olarak beklenen ilk şey, yerine yerleştirilen organların olması gerektiği çalışmasıdır. Ancak bu süreç bazen tahmin edildiğinden daha uzun sürmektedir. Bunun sebebi, örneğin karın içine yerleştirilen bağırsakların kendi işlevini sorunsuz bir şekilde yerine getirebilmesi için ağızdan beslenme gereklidir. Ancak bebek ameliyat sonrasında belli bir süre için bunu gerçekleştiremeyecektir. Yani, ağızdan değil de damardan destek tedavi uygulanır. Bu sebeple bağırsakların olması gerektiği gibi çalışması zaman almaktadır.
Bunlarla birlikte ameliyat sonrası dönemde bazı sorunlarla karşılaşılabilmektedir. Bu sorunlardan en tehlikelisi, bebeğin enfeksiyon kapma ihtimalidir. Ancak bunun gelişmemesi için tedbir olarak bebeğe antibiyotik tedavisi uygulanmaktadır. Ameliyat sonrası bakım ve tedavi sürecinin eksiksiz ve doğru bir biçimde ilerleyebilmesi için bebek, ailenin yanında değil yoğun bakımda tutulmaktadır. Bunların yanında olması gerekenden fazla uygulanan tedaviler veya uzayan süreçler, bebekte farklı hastalıkların görülmesine ya da sağlık durumunun bozulmasına neden olmaktadır. Bu sebeple uzun süre hastanede yatmayı gerektiren bebeklerde tedaviler, farklı hastalıkların da oluşumunu engelleyecek bir biçimde planlanmaktadır.
Komplikasyonlar ve Riskler
Gastroşizis bebeği olanları, doğumdan sonra zor ve uzun bir süreç beklemektedir. Ancak, alanında deneyimli hekimlerin bulunduğu tam donanımlı sağlık kuruluşlarında yapılan müdahaleler ve tedavi süreçleri ile bu dönem daha güvenli ve bilinçli bir şekilde atlatılabilmektedir. Aynı zamanda uygulanacak doğru tedavi ve cerrahi yöntemlerle bebeğinizin sağlığına kavuşma ihtimali oldukça yüksektir. Bunlarla birlikte bu anomaliye sahip bebeklerde daha sonra görülebilecek bazı risk ve komplikasyonlar vardır. Her ne kadar işlemler uzman ellerde gerçekleşmiş olsa da bu riskler daima varlığını korur. Ancak yukarıda da belirttiğimiz gibi, doğru ve uygun zamanda uygulanan tedaviler, bebeğin sağlığına kavuşmasında en etkili olan faktördür.
Gastroşiziste görülmesi muhtemel riskler ve komplikasyonlar şu şekildedir:
- Solunum güçlüğü,
- Dolaşım bozukluğu,
- Enfeksiyon,
- Enterik fistül oluşumu,
- Böbrek yetmezliği,
- Karaciğer yetmezliği,
- Organlarda hasar meydana gelmesi,
- Fıtık oluşumu.
Tüm bu komplikasyonların oluşma ihtimaline rağmen bebeklerin doğru cerrahi müdahale ve tedavi sonrası hayatta kalma ihtimali yüzde 90’dır.
Gastroşizise Ne İyi Gelir?
Bu anomalinin varlığında yapılabilecek en iyi şeylerden birisi, doğum öncesi muayenelerin aksatılmamasıdır. Bu tür gebelikler yüksek riskli gebelik olarak görüldüğü için muayene aralıkları normal gebeliklere göre daha sık olmaktadır. Bununla birlikte gebelik döneminde dikkatli ilaç kullanımı da çok önemlidir. Bebekte gelişen bu sağlık sorunu ne kadar erken dönemde teşhis edilirse, tedaviye cevap verme ihtimali de o kadar artar. Ameliyat sonrası süreçte ise, genel yoğun bakım tedavi süreçlerinin tam ve doğru bir şekilde işlemesi önemlidir. Bununla birlikte bebeğin sağlık durumunun uzun bir süre izlenmesi gereklidir. Organların yerine konulduktan sonra istenilen bir şekilde çalışması ise yine zaman alan bir durumdur. Bu yüzden ailelerin bu dönemde sabırlı olması ve süreci yakından takip etmesi gerekir.
Sıkça Sorulan Sorular
Gastroşizis kaçıncı haftada belli olur?
Bu anomalinin teşhisi genellikle gebeliğin üçüncü ayında yapılabilmektedir. Bununla birlikte ikinci trimesterde yani bu gebeliğin altıncı ayına tekabül eder, yapılan ultrason ile birlikte tanı kesin olarak konulmaktadır.
Omfalosel ne zaman kapanır?
Eğer tek problem karın duvarında yaşanan defektten kaynaklı ise bu kendiliğinden düzelmektedir. Genellikle gebeliğin 10. haftasında omfalosel kapanmaktadır. Ancak buna gastroşizis veya diğer karın duvarı anomalileri de eşlik ediyorsa kesinlikle cerrahi müdahale gerekir.
Gastroşizis tam iyileşir mi?
Bu anomali erken teşhis edilip, uygun zamanda tedavi edildiği takdirde iyileşme olasılığı çok yüksektir. Bununla birlikte cerrahi tekniklerle tedavi sonrasında, bebeğin hastaneden uzun süre yatmayı gerektiren bir süreç başlamaktadır. Bu sürecin aile yanında değil de yoğun bakımda geçirilmesi bebe için çok önemlidir. Bu şekilde hem hayati riskleri daha az barındırır hem de iyileşme süreci hızlanır.