Hıçkırık Nedir?
Hıçkırık diyafram organının kontrolsüzce kasılmalarına verilen addır. Bu kasılmalar esnasında kapakçık, gırtlak üzerinde yer alan ses tellerinin üzerine kapanır ve gırtlaktan “hık” sesi gelir. Fazla yemek yemek, gazlı içecekler içmek, bir anda gelen heyecan, stres ya da sıcaklık değişimi de hıçkırığa neden olabilmektedir. Kimi zaman hıçkırığın altında bir hastalık yatıyor olabilir. 2 günden fazla devam eden hıçkırıklar için bir doktor kontrolünden geçmek gerekmektedir. Aynı zamanda hıçkırığa bağlı olarak uyku, yemek ya da solunum problemleri yaşayanların da doktor muayenesi yaptırması önemlidir.
Kasılmalar 2 günden azsa buna akut denir. Ancak 2 ile 30 gün arasında değişen sürelerde kasılmalar devam ediyorsa, uzun süreli hıçkırık söz konusudur. Hıçkırığın geçmesi için bir kağıt poşetin içerisinde solunum yapmak ya da 30 saniye kadar nefesin tutulması tedavi edici olabilmektedir. Her iki yöntem de, ciğerlerin diyaframı rahatlatacak seviyede karbondioksitle dolmasına yarar.
Hıçkırık Neden Olur?
Uzun süreli hıçkırıkların nedenlerinin belirlenmesi için bir doktor muayenesi gerekmektedir. Doktorunuz size birkaç belirleyici soru da sorabilir. Doktorunuz şüpheli durumlarda nörolojik muayeneler de gerçekleştirebilir. Nörolojik muayeneler esnasında doktorunuz, denge, koordinasyon, kas gücü, refleks, görme ve dokunma kontrolleri gerçekleştirebilir. Yapılan muayenenin ardından hıçkırığın altında bir hastalık yattığı düşünülürse, çok daha fazla test yaptırılması gerekebilmektedir. Hıçkırığın altında yatabilecek hastalıkların başında diyabet, enfeksiyon ve böbrek hastalığı gibi hastalıklar yer alır.
2 günden az süren akut hıçkırık nedenleri şunlardır:
- Gazlı içecek tüketimi
- Heyecan ve stres
- Tek öğünde fazla yemek yemek
- Aniden değişen sıcaklık
- Sakız çiğneme esnasında hava yutma
Peki, sürekli hıçkırık neden olur? Aşağıda yer alan faktörler, geçmeyen hıçkırık nedenleri olarak gösterilebilir:
- Sinir hasarı: Beklenende uzun süren hıçkırıkların nedenleri arasında sinir tahrişi ya da hasarı bulunmaktadır. Vagus ve frenik sinirlerin hasara uğramasına sebep olabilecek etkenler dikkate alınmalıdır. Bu etkenler, boyundaki bir tümör, kulak zarına bir cismin temas etmesi, guatr, kist, reflü, larenjit ve boğaz ağrısı olabilmektedir.
- Merkezi sinir sistemi hastalıkları: İnsan bedenindeki bir tümör, enfeksiyon ya da tahribat, merkezi sinir sisteminde bulunuyorsa, insanın hıçkırığı kontrol eden refleksleri bozulabilir. Öte yandan, menenjit, felç, beyin hasarı ve beyin iltihabı gibi nedenlerle de hıçkırığın oluşabildiği bilinmektedir.
- Metabolik hastalıklar ve ilaçlar: Hıçkırığı tetikleyen etkenler arasında diyabet, anestezi, böbrek hastalıkları, elektrolit dengesizlikleri, steroid ve sakinleştirici ilaçların kullanımı bulunabilmektedir.
Bebeklerde Hıçkırık Neden Olur?
Minik bebeklerimiz için hıçkırığın sık rastlanan bir durum olduğunu herkes bilir. Öncelikle hıçkırığın korkulacak bir durum olmadığını bilmemiz gerekir. Bebeklerin midesi hızlı büyür ve hıçkırığı başlatan sinirler sık sık uyarılır. Yeni doğan bebeklerde hıçkırık, genellikle anne sütüyle beslenme sonrasında kendisini gösterir. Ancak bebeğin hıçkırmasını durdurabilecek en iyi yöntem de yine emzirmektir. Bebeğin gün içerisinde fazla acıkmadan az az ama sık sık emzirilmesi en ideal olandır. Çünkü fazla acıkan bebekler, emme esnasında hava yutabilmektedir. Bu da hıçkırığa neden olabilmektedir. Emziren Anneler için hazırladığımız yazıyı okuyarak, daha fazla bilgi alabilirsiniz.
Anne karnında bebeğin hıçkırması, dördüncü aydan itibaren kendisini göstermeye başlar. Bebek doğduktan sonraki ilk aylarda da sık sık hıçkırır. 1 yaşına yaklaştıkça hıçkırıklar azalmaya başlar. Eğer bebeğiniz hıçkırıyorsa onu dik tutmanız gerekiyor demektir. Eğer bebeğiniz emzirmenize, dik tutmanıza ve diğer hıçkırık geçirme yöntemlerine rağmen hıçkırmaya devam ediyorsa, bu konuyu doktorunuz ile görüşmenizde fayda vardır. Ancak bebekler için hıçkırmanın doğal ve normal bir süreç olduğunu aklınızdan çıkarmamanız önemlidir.
Hamilelikte Hıçkırık Tutması
Anne adaylarının gebelik sürecinde vücutlarında yaşadıkları değişimler nedeniyle hıçkırığa yakalanmaları kaçınılmazdır. Gebelik döneminde solunum hızlanır ve anneler hıçkırmaya açık bir hale gelir. Gebelik döneminde oldukça doğal olan bu durum, endişeye neden olmamalıdır.
Tedavi Yöntemleri
Hıçkırıklar, genellikle hiçbir tedaviye ihtiyaç duyulmadan kendi kendilerine geçerler. Fakat, uzun süren bir hıçkırıktan söz ediliyorsa ve altında yatan bir hastalık varsa, bu hastalığın mutlaka tedavisi yapılmalıdır. Bazı uzun süreli hıçkırıklar için ilaç tedavisi ve cerrahi operasyon gerekebilmektedir. Doktorunuz, içerisinde baklofen, metoklopramid ve klorpromazin içeren ilaçlar yazabilir. Doktorunuz reçete etmedikçe hıçkırığınız için ilaç kullanmanız doğru olmayacaktır. Gece uyurken hıçkırık yaşayabilecek seviyede problemler yaşayan insanlar için cerrahi operasyon gerekebilir.
Diğer tedavi tekniklerinin işe yaramaması halinde, frenik sinirinin bloke edilmesinin sağlanması için anestezi enjeksiyonu gerekebilmektedir. Diğer bir opsiyon da, vagus sinirine az miktarda elektrik vermek üzere hastaya pille çalışan bir cihaz takılmasıdır. Kronik hıçkırığı bulunan insanların bir öğünde fazla yemek yemekten ve gazlı içeceklerden uzak durması gerekmektedir.
Hıçkırığı Geçirme Yöntemleri
- Soğuk (buzlu) su içmek
- Yüzü soğuk suyla yıkamak
- Limon koklamak
- Hızlı nefes almak
- Kağıt torba içerisinde nefes almak
- 30 saniye nefes tutmak
- Kulak ve burun deliklerinizi kapatıp bir bardak su içmek
Sıkça Sorulan Sorular
Bir insanı neden hıçkırık tutar?
İstemsiz hava yutulmasından, aşırı yemekten, gazlı yiyeceklerden, aşırı alkol tüketiminden, mide bağırsak sisteminde ani ısı değişiminden kaynaklanır. Aynı zamanda psikolojik kaynaklı da olabilir. Örneğin; ani duygu değişimleri, heyecan, korku ve stres gibi durumlardır.
Geçmeyen hıçkırık neyin habercisidir?
Merkezi sinir sistemi tümörleri, inme, Parkinson, kafa travması, menenjit, göğüs boşluğunu tutan kanserler, büyümüş lenf bezleri, koroner yetersizlik, reflü ve yemek borusu tümörleri geçmeyen hıçkırığın nedenleri arasındadır.
Hıçkırık zararlı mı?
Farklı hastalıklar ile ilgili olsa da genellikle zararlı değildir. Ancak nadiren de olsa konuşma değişiklikleri, yeme ya da uyku bozukluğu gibi sağlık problemlerine neden olur.