Horlama ile Felç İlişkisi

Horlama - Felç

İçindekiler

Ücretsiz Danışmanlık Alın

Araştırmalar horlama ile felç arasında ilişki olduğunu ileri sürmektedir. Horlama, uyku apnesi sendromunun bir göstergesidir ve yapılan bilimsel çalışmalar, horlamadan bahsederken aslında uyku apnesi probleminden bahsediyor olur. Horlamanın ya da uyku apnesi sendromunun tek başına inme riskini artırıp artırmadığına yönelik, kesin bilgiler bulunmasa da, obezite ya da hipertansiyon gibi güçlü risk faktörleri ile ilişkilendirilmeye devam etmektedir.

Diğer çalışmalar, felç geçirildikten kısa bir süre sonra uyku apnesi sendromu görülmeye başlandığını ortaya koymaktadır. Bu durum hangi ölçüde inmenin bir sonucu olarak görülmelidir, tartışmalıdır.

Horlama ve Felç Riski

İnme için risk faktörlerine ilişkin vaka – kontrol çalışmalarında, hastalara ve genellikle aile üyelerine horlamanın sıklığı sorulur. Cevap olarak genellikle her zaman – zaman zaman – çok az ve hiç yanıtları alınır. Yapılan çalışmalarda, her zaman horlayan insanlarda felç riskinin arttığı gözlemlenmiştir.

Horlama, toplum içerisinde sempatik şakalara konu olan bir durum olsa da araştırmalar, şiddetli horlamanın ciddiye alınması gereken bir rahatsızlık olduğunu ortaya koymaktadır.

Horlamak, uyku apnesinin bir göstergesidir. Geçtiğimiz yıllarda gerçekleştirilen Uluslararası İnme Konferansı’nda sunulan yeni bir çalışma, uyku apnesinin felç geçirme şansını artırabildiğini ortaya koymuştur. Aynı çalışma, geceleri sekiz saatten fazla uyuyanların, gündüzleri uykulu olanların ve horlayan insanların felç geçirme şansının çok da yüksek olduğunun altını çizmiştir.

Bununla beraber, felç geçiren insanların yüzde 40’ının uyurken ya da uyandıktan sonraki 1 saatlik süreçte inme geçirdikleri belirlenmiştir. Böylesine büyük bir istatistiği araştıran uzmanlar, horlama ile felç arasında çok güçlü bir bağlantı olduğundan şüphe duymaktadır.

Horlama ve Uyku Apne Tedavisi

Yetişkin insanların yüzde 10’unda horlama görülmektedir. Ancak bu insanların çok küçük bir bölümü tedavi olmaktadır. Genellikle hastalar, horlama kaynaklı sağlık sorunları ortaya çıktıktan sonra çözüm arayışına girerler. Oysa erkenden horlamaya çözüm bulunsa, horlama kaynaklı sağlık sorunları hiç ortaya çıkmayabilir.

Horlama çözüm yöntemlerinden en yaygın olanı, CPAP ya da BİPAP kullanılmasını içeren PAP tedavisidir. Doktorlar, felçleri önlemenin en büyük yolunun, iyi bir gece uykusu çekmek olduğunu söylerler. İyi bir gece uykusu için obstrüktif uyku apne sendromu tedavisinin bilinirliğinin artması ve yaygınlaşması gerekmektedir.

İnme Etiyolojisi

  • Tütün ürünleri kullanımı: Tütün, kan damarlarına zarar veren uyuşturucu bir maddedir. Bu yüzden damarlarda tıkanmalara sebep olarak, felce neden olabilmektedir.
  • Diyabet: Şeker hastalarının inme riski, sağlıklı insanlara göre daha fazladır. Çünkü diyabet, birçok damar probleminin kaynağıdır.
  • Hareketsiz yaşam: Hareketsiz bir yaşam sürmek ve kilolu bir insan olmak, kalp damar hastalıklarının riskini artırır ve buna bağlı olarak da felç geçirme ihtimalini yükseltir.
  • Kolesterol: Kolesterolün yüksek olması, damar tıkanıklığı ihtimalini artırmaktadır. Damar tıkanıklığı yüzünden beyne giden damarlardan birisi tıkanabilir ve hastaya inme inebilir.
  • Çeşitli damar hastalıkları: Şah damarı olarak bilinen karotid atardamarı, beyne giden kanın büyük bir bölümüne ev sahipliği etmektedir. Bu damarın bir kan pıhtısı neticesinde tıkanması, felç geçirmeye neden olabilir.
  • Kan hastalıkları: Kandaki alyuvar sayısının fazla olması, pıhtı oluşma ihtimalini artırmaktadır. Aynı zamanda orak hücreli kansızlık hastalığı da, hastalıklı hücrelerin damar duvarına yapışmasına ve tıkanıklığa sebep olmasına neden olabilmektedir.
  • Alkol ve Uyuşturucu: Alkol ve uyuşturucu tüketimi de ciddi felç riski oluşturmaktadır.
  • Horlama: Horlamak, yeterince oksijen alınamamasına ve buna bağlı olarak da kandaki oksijen seviyesinin düşmesine neden olur. Vücudun oksijensizlikten strese girmesi, beyin felci gibi inme türlerine neden olabilir.

Eğer sizi ya da çevrenizi rahatsız eden bir horlama probleminiz varsa, Avicenna Ataşehir Hastanesi Uyku Laboratuvarı Merkezi’nde bir gece geçirerek, tüm şüphelerinizi ortadan kaldırabilirsiniz. Uzman hekimlerimiz, uyku laboratuvarı analizine göre tedavi sürecinizi planlayacaktır.

Paylaş:

⚠️ Yasal Uyarı

“Bu internet sitesinin içerikleri, siteye giriş yapan hastaların ve ziyaretçilerin güncel bilgilere ulaşabilmesi adına hazırlanmıştır. Sitedeki bilgilerin, sağlık alanında tanı, tedavi ya da ilaç reçetesi gibi bir özelliği bulunmamaktadır. İnternet sitemiz, sağlıkla ilgili bütün konuların ancak, doktor muayenesi ile teşhis ve tedavi edilebileceğini savunmaktadır. Sitede yer alan bütün bilgiler doktor muayenesine teşvik amacıyla hazırlanmaktadır. Doğru bilgiyi her zaman doktorlardan alabilirsiniz. Sitede yer alan bilgilerin yanlış anlaşılmasına bağlı olarak ortaya çıkabilecek mağduriyetlerden internet sitemiz sorumlu değildir. Site içerisindeki bilgilerin kopyalanarak, başka internet sitelerinde kullanılması kesinlikle yasaktır. İnternet sitemizdeki bilgiler, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerince, internet sitesinin sahibinin iznine bağlı olarak kullanılabilmektedir. Siteye giriş yapan tüm ziyaretçiler, yukarıda yer alan yasal uyarıyı bütünüyle ve şartsız olarak kabul etmiş sayılır.

Leave a Reply

Your email address will not be published.

Ücretsiz Danışmanlık Alın

İçindekiler

Avicenna MAG

İlgili İçerikler

Atrofi

Atrofi Nedir? Atrofi Nedenleri ve Tedavisi

Atrofi, bir organın, dokunun veya kasın boyutunda azalma ve fonksiyonunda gerileme anlamına gelmektedir. Genellikle hücrelerin küçülmesi veya sayısının azalması sonucunda ortaya çıkan bir durumdur. Nedenleri

Kalsifik Tendinit

Kalsifik Tendinit Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Kalsifik Tendinit, tendonlarda kalsiyum birikiminin meydana geldiği bir durumdur. Genellikle omuz, diz, kalça gibi eklem bölgelerinde görülen bu rahatsızlık, tendonda iltihaplanma ve ağrıya yol açmaktadır.

🇹🇷 المستشفى الأكثر ترجيحاً في تركيا لمتحدثي اللغة العربية في عام ٢٠٢٣