Yenidoğan Bebek Bakımı Hakkında 12 Harika İpucu

Yenidoğan bebek bakımı muayenesi

İçindekiler

Ücretsiz Danışmanlık Alın

Doğumdan birkaç hafta sonra bebekler daha hareketli olmaya başlarlar. Ancak bu hareketlilik, ebeveynler üzerinde olumsuz etkiler yaratabilmektedir. Anneler için yenidoğan bebek bakımı hakkında en önemli ipuçları bu makalede yer alıyor.

Sessiz Olmaya Gerek Yok

Bebekler uyurken aslında çevresinde sessiz olmaya gerek yoktur. Çünkü bebekler, rahme ilk düştükleri andan, doğdukları ana kadar gürültüye rağmen uyumayı öğrenmiş olurlar. Doğum öncesinde bebek, annesi televizyon izlerken, çalışırken, telefon konuşurken ya da çevresiyle sohbet ederken uyumaya devam etmektedir. Ancak bebek doğduktan sonra uyku esnasında sessizliğe alıştırılırsa, bir süre sonra en ufak sesten bile etkilenerek uyanır hale gelecektir.

Ağladığında Rahatlatın

Bebek ağladığı zaman onu kalp atışına benzer bir ritimle okşayarak rahatlatabilirsiniz. Bu hareket aynı zamanda bebeğin daha rahat geğirmesine ve rahatlamasına da yardımcı olacaktır. Bebek güvensizlikten ağlıyorsa, sırtının okşanmasından rahatlayacaktır. Eğer bu tarz sakinleştirici hareketler yetersiz kalırsa, doktordan yardım almak gerekebilir.

Göğüs Kalkanı Kullanabilirsiniz

Bebeğin emzirilmesi esnasında çeşitli problemler yaşanabilmektedir. Bunlardan birisi de kavrama problemleridir. Bebeğin anne göğsünü daha rahat kavrayabilmesi için göğüs kalkanları tavsiye edilmektedir. Bazı anneler yaşadıkları tüm emzirme problemlerini göğüs kalkanı sayesinde aşabildiğini söylerken, bazı anneler de göğüs kalkanı ile zorlandıklarını ve doğal yollardan daha rahat ettiklerini belirtmektedir. Burada annenin ve bebeğin tercihi belirleyicidir.

Programınızı Oluşturun

Yenidoğan bebek bakımı bir süre sonra yorucu olmaya başlar. Ancak bebeklerin 3. haftadan itibaren belli bir rutine girmeye başlaması, ebeveynler için kurtarıcı olmaktadır. Bebekler bir süre sonra geceleri de gündüzleri de tahmin edilebilir bir hale gelir. Annelerin bu noktada yemek yeme, egzersiz yapma, duş alma ya da maillerini kontrol etme gibi aktivitelere vakit ayırabilmeleri için, bebeğin rutinini takip etmesi gerekir.

Beslenme Anında Bebeğin Uyanık Kalmasını Sağlamak

Bebekler yavaş ve uykulu yemek yerken, yanağına basit bir masaj hareketi yaparak yemek yemeleri hızlandırılabilir. Bunun için tek gereken şey, bebeğin yanağına tek bir parmağın ucuyla hafifçe masaj yapmaktadır. Bu basit hareket, ebeveynler için büyük zaman kazandırmaktadır. Gece emmekte olan bebek, yarı uykulu halde olduğu için daha yavaş emer. Bunun yerine bebeği sürekli uyanık tutacak bir hareket yapmak, daha hızlı emmesini ve karnının çok çabuk doymasını sağlar. Böylece ebeveynler, geceleri emzirmeye ayırdıkları vakitten büyük tasarruf sağlarlar. Anneler, iki emzirme arasındaki uyuma süresini uzatmış olurlar.

Bebeğin Babayla Arasındaki Bağın Güçlendirilmesini Sağlamak

Bebeğin babasıyla bol bol zaman geçirmesini sağlamak, bebek için anneden farklı bir ses, farklı bir dokunuşa alışma sağlayacaktır. Bu da anneler için verimli mola anları yaratabilir. Artı olarak bebek, annesi dışında ikinci bir insanla oynamaya, vakit geçirmeye alışacaktır ve bir bakıma sosyalleşecektir. İlk denemeler hem baba için hem de bebek için zorlayıcı olabilir. Bu noktada bebeğin karnının tok olduğundan, altının temiz olduğundan ve uykusunu aldığından emin olmak gerekir. Böylece anneler, kafaları daha rahat biçimde dinlenebileceklerdir. Anneler her ne kadar dinlenme ihtiyacı duyarlarsa duysunlar, bebeklerinden uzaklaşmamak istemeyebilirler. Ancak babayla geçirilen bu özel anlarda, annenin bebek tarafından görülmemesi ya da duyulmaması gerekir. Eğer bebek babasıylayken ağlama başlarsa, annenin odaya girip bebekle ilgilenme dürtüsünü de bastırabilmesi şarttır. Çünkü babaların da bebekleriyle baş başa oldukları anlarda, neler yapması gerektiğini tecrübe ederek öğrenmeleri lazım. Annenin ve bebeğin bu sürece alışabilmesi, ilerleyen dönemlerde bebeğin bir yakına ya da bir bakıcıya bırakılacağı zamanlarda da rahat etmelerini sağlayacaktır.

Beşik Sıcaklığını Ayarlayın

Bazı bebekler anneleri yanlarından uyumaya alıştırılırlar. İlk zamanlar ebeveynler için özel olan bu zamanlar, bir süre sonra uykusuz gecelere neden olabilir. Bebekler annelerinin yanında uykuya dalarlar fakat, beşiklerine kondukları gibi uyanmaya ve ağlamaya başlarlar. Ne yazık ki bu yanlışa birçok ebeveyn düşmektedir. Ancak buna alışmış olan bebekler için de bir takım yöntemler elbette mevcut. Bir battaniyeyi güzelce ısıttıktan sonra, içerisine bebeğin girebileceği şekilde çevreleyin ve beşiğe yerleştirin. Bebeği gece emzirdikten sonra tekrar yanınıza değil, sıcak battaniye ile sarılı bu beşiğin içerisine bırakın. Bebek sanki ebeveynlerinin sıcaklığını hissediyormuşçasına uyumaya devam edecektir.

Bebeğin Uyuması İçin Çeşitli Hileler Bulun

Bazı bebekler uykuya dalmakta zorlanabilir, ağlayabilir ya da telaşlanabilir. Bazı bebekler, burunlarının okşanmasından hoşlanırken, bazı bebekler sırtlarının sevilmesini, bazı bebekler de sallanmayı severler. Ebeveynlerin, bebeklerinin hangi hallerde daha hızlı uyuyabildiklerini keşfetmeleri gerekir. Böylece 4 – 6 aylık döneme kadar bebeklerini kolayca uyutabilirler.

Bırakın Bebek Size Yol Göstersin

İlk kez ebeveyn olmak herkes için stresli olabilir. Özellikle de çevrelerinden fazlasıyla nasihat almak, ebeveynleri daha da stresli hale getirebilir. Bebek dünyaya gelir gelmez herkes, yenidoğan bebek bakımı uzmanı haline gelebilir. Ebeveynler için sinir bozucu olan bu durumun çözümü, yönlendirmeyi bebekten almaktır. Örneğin çevresindeki herkes bebeğin 3 saatte bir beslenmesi gerektiğini söylüyor olabilir. Ancak bebek beslendikten 2 saat sonra açlıktan ağlamaya başlayabilir. Bu da bebeğin artık beslenmesi gerektiğini gösterir. Ebeveynlerin, bebeklerinin kendilerine aç ya da yorgun olduğunu söylemesine izin vermeleri gerekmektedir. Böylece hem bebeğin hem de ebeveynlerin daha mutlu ve sağlıklı olması mümkündür.

Bebeklerin İlk Banyoları

Bebeğin göbek kordonu kökü düştükten sonra ilk banyosu yaptırılabilir. Bebeğin ilk banyo esnasında rahat etmesi için karın bölgesine sıcak bir bez koyulabilir. Böylece kendisini daha rahat hissedecektir. Öte yandan evin sıcaklığını da banyo sonrası için hazır hale gelmek üzere artırın. Böylece sıcak banyodan çıkan bebek, soğuk bir odaya alınınca duyacağı rahatsızlığı duymaz.

Ağlamanın Bir Nedeni de Yorgunluktur

İnsanlar her zaman bebeklerin bez değişimi için, aç olduğu için ya da sıkıldıkları için ağladığını düşünürler. Ama bebeğin yorgun olduğu için huysuz olabileceğini unutmamak gerekir. Bazen bebek ağladıkça ebeveynleri onu sakinleştirmek için her yolu denerler. Oysa bazen daha fazlası değil, daha azı yeterli olabilir. Bebeği ağlarken kendi haline bırakıp, çevredeki gürültüyü en aza indirin. Bir süre sonra uykuya dalacağını fark edeceksiniz.

Gece İçin Beşiği Hazırlayın

Bir bebeğin gece yarısı altına yapması doğaldır. Ancak bazen bez sızıntı yapabilir. Böyle durumlarda bebeğin kıyafetleri de, çarşaf da kullanılamaz hale gelir. Ebeveynler bu duruma hazırlıksız oldukları zaman, beşiği tamamen açıp, bütün çarşafları değiştirmek zorunda kalırlar. Hem de gecenin bir yarısında… Bu durum hem ebeveynler için hem de bebek için zorlayıcı olabilir. Ancak bebeğin altına iki kat çarşaf ve iki kat su geçirmez örtü serilmesi halinde, üst katmandaki çarşaf ve su geçirmez örtü kaldırılabilir. Yalnızca bebeğin üstünü değiştirmeye vakit ayırıp, uykuya kalındığı yerden devam edilebilir.

 

Sıkça Sorulan Sorular

Yenidoğan bebeğin ilk banyosu ne zaman yapılır?

Araştırmalara göre bebek doğar doğmaz banyo yaptırmak pek uygun değildir. Bebeğin ilk banyosunun en erken doğumdan 24 saat sonra yapılması önerilir.

Yenidoğan bebeğin burnu neden soğuk olur?

Burnu soğuksa, yanakları ve yüzü soğuksa bebek üşümüş olabilir. Böyle bir durumla karşı karşıya kalındığında bebeğin vücut ısısı ve ortam sıcaklığı kontrol edilmelidir. Bebeklerin el ve ayak sıcaklıkları, vücudun geri kalanına göre her zaman daha soğuk olur.

Yenidoğan bebekler neden irkilir?

En önemli faktör açlıktır. Bebekler gün içerisinde yeterli seviyede anne sütü almamış ise, acıktığı için uykuda irkilme yaşayabilir. Bu yüzden belli saat aralıkları ile emzirilmeye özen gösterilmeli.

 

Paylaş:

⚠️ Yasal Uyarı

“Bu internet sitesinin içerikleri, siteye giriş yapan hastaların ve ziyaretçilerin güncel bilgilere ulaşabilmesi adına hazırlanmıştır. Sitedeki bilgilerin, sağlık alanında tanı, tedavi ya da ilaç reçetesi gibi bir özelliği bulunmamaktadır. İnternet sitemiz, sağlıkla ilgili bütün konuların ancak, doktor muayenesi ile teşhis ve tedavi edilebileceğini savunmaktadır. Sitede yer alan bütün bilgiler doktor muayenesine teşvik amacıyla hazırlanmaktadır. Doğru bilgiyi her zaman doktorlardan alabilirsiniz. Sitede yer alan bilgilerin yanlış anlaşılmasına bağlı olarak ortaya çıkabilecek mağduriyetlerden internet sitemiz sorumlu değildir. Site içerisindeki bilgilerin kopyalanarak, başka internet sitelerinde kullanılması kesinlikle yasaktır. İnternet sitemizdeki bilgiler, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerince, internet sitesinin sahibinin iznine bağlı olarak kullanılabilmektedir. Siteye giriş yapan tüm ziyaretçiler, yukarıda yer alan yasal uyarıyı bütünüyle ve şartsız olarak kabul etmiş sayılır.

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Ücretsiz Danışmanlık Alın

İçindekiler

Avicenna MAG

İlgili İçerikler

Hemofobi (Kan Korkusu) Nedir?

Hemofobi (Kan Korkusu) Nedir?

Hemofobi halk arasındaki adıyla kan korkusu, yaralanma, kan görme veya iğne gibi durumlardan panik olma ve korkma durumudur. Kan korkusu olan kişiler, sadece kandan değil,

Sosyal Anksiyete(Sosyal Fobi) Nedir?

Sosyal Anksiyete(Sosyal Fobi) Nedir?

Sosyal anksiyete diğer adıyla sosyal fobi, kişinin başka insanlarla iletişime geçtiğinde hissettiği korku ve endişedir. Sosyal anksiyete bozukluğu olan kişiler, biriyle tanışmaktan, flört etmekten, hatta

Niktofobi (Karanlık Korkusu) Nedir?

Niktofobi (Karanlık Korkusu) Nedir?

Niktofobi halk arasındaki adıyla karanlık korkusu, dünya genelinde yaygın olan fobilerden biridir. Niktofobi, kişinin karanlıktan aşırı bir şekilde korkmasına neden olan bir fobi türüdür. Karanlık

Klostrofobi (Kapalı Alan Korkusu) Nedir?

Klostrofobi (Kapalı Alan Korkusu) Nedir?

Klostrofobi halk arasındaki adıyla kapalı alan korkusu, kişilerin kapalı alanlara karşı olan korku ve kaygısıdır. Kapalı alan korkusu olan kişiler, asansör, tünel, metro gibi kapalı

🇹🇷 المستشفى الأكثر ترجيحاً في تركيا لمتحدثي اللغة العربية في عام ٢٠٢٣