Kalça Çıkığı: Nedir, Belirtileri ve Tedavisi

Kalça çıkığı sorunu yaşayan adam

İçindekiler

Ücretsiz Danışmanlık Alın

Kalça çıkığı, gelişimsel nedenlere bağlı olarak doğuştan gelişebileceği gibi travmatik yaralanmalar sebebiyle de ortaya çıkabilir.

Kalça Çıkığı Nedir?

Normal bir kalça ekleminde, uyluk kemiğinin yuvarlak tepesi, pelviste fincan şeklindeki bir yuvaya oturarak eklem oluşturur. Femurun üst kısmı yuvadaki normal pozisyonundan çıktığında ise kalçanın çıkık olduğu söylenir. Bununla beraber kalça çıkığı meydana geldiğinde, femur başı yuvadan geriye ya da öne doğru itilir.  Kalça çıkıkları doğuştan olabileceği gibi yaralanmalara bağlı da gelişmektedir. Genel itibari ile kalça çıkıklıklarında çok ağrı hissedilir. Hastalar bacağını hareket ettiremez ve bazen de bacaklar veya ayaklarda his kaybı yaşayabilirler.

Kalça Çıkığı Türleri

Literatürde kalça çıkıkları, asetabulumla (femur başının kalça kemiği ile eklem yaptığı çukur) ilişkili olarak femur kalça kemiğinin hareket ettiği yere göre tanımlanmaktadır.

  • Arka Çıkıklar: Femur başının geriye doğru itildiği çıkıklardır. En yaygın olan kalça çıkığı türlerindendir ve genellikle araba kazaları ile atletik spor yaralanmalarından kaynaklanmaktadır.
  • Ön Çıkıklar: Femur başının asetabulum yuvasından öne doğru itilmesi ile ortaya çıkmaktadır. Ayrıca bu tip kalça çıkıkları eğlence amaçlı yapılan amatör sporcu yaralanmalarında da görülmektedir.
  • Gelişimsel Displazi: Doğuşta olan, kalçanın anormal şekillenmesidir. Bu hastalığın tanısı, fiziksel muayene veya radyolojik muayene (ultrasonografi, röntgen vd.) ile konulmaktadır.

Kalça Çıkığı Belirtileri

Birçok kalça çıkığında, femur başı kalça kemiği ile eklem yaptığı çukurdan (asetabulum), arkaya doğru itilir. Buna posterior (arka çıkık), öne doğru itilmesine de anterior çıkık adı verilmektedir. Bu iki kalça çıkığı türünde de genel itibari ile görülen belirtiler şu şekildedir:

  • Yoğun ve geçmeyen ağrı,
  • Hareket etmede güçlük,
  • Siyatik sinirlerin hasar görüldüğü durumlarda alt bacak ve ayaklarda his kaybı,
  • Bacakların dışa doğru dönmesi,
  • Alt ekstremite uzunluklarının birbirinden farklı olması.

Kalça Çıkıklarında Tanı Yöntemleri

Öncelikle bir ortopedi uzmanı tarafından fiziksel muayene yapılır. Bu tür durumlarda, ortopedi cerrahı çoğu zaman sadece bacağın konumuna bakarak teşhis koyabilir. Ancak bunun yanında farklı görüntüleme tetkikleri ile kesin tanı konulur. Bu görüntüleme teknikleri şu şekildedir:

Ultrason

Ultrason görüntüleri, dönüştürücü olarak bilinen küçük bir el cihazı aracılığıyla gönderilen ve alınan yüksek frekanslı ses dalgaları kullanılarak elde edilir. Bu yöntemle elde edilen görüntülerde; eklemler, tendonlar ve kasların çevresindeki yumuşak dokuların ayrıntıları görüntülenebilmektedir. Kalça çıkığı problemlerinde bu görüntüleme tekniği sıklıkla kullanılmaktadır.

Röntgen

X-ışınları, görüntü elde etmek için kullanılan ilk tercihlerden biridir. Kemik yapıları röntgende net bir şekilde görüntülenebilmektedir.

Manyetik Rezonans (MR)

Röntgen ile kemik yapısı sorunsuz görüntülenebilse de bazı durumlarda ortopedist, ayrıca çevredeki yumuşak dokulardaki bir yaralanmanın olup olmadığını da görmek isteyebilir. Bu durumda MR tetkiki istenmektedir.

Bilgisayarlı Tomografi (BT)

Bu yöntem, röntgene oranla çok daha ayrıntılı bilgi sağlamaktadır. BT taramaları, kalça ekleminin anormal şekilde birbirine sürtünerek kıkırdaklara zarar verip vermediğini tespit etmek veya osteoid osteoma gibi bazı hastalıklar için ameliyat öncesi ölçümler elde etmek amacıyla da kullanılır.

Kalça Çıkığı Tedavisi Nasıl Yapılır?

Kalça çıkıklığının, kemiklerde ağrı veya eklem hareketlerinde kısıtlanmaya sebep olmamak için hızla tedavi edilmesi gerekir. Hafif olan çıkıklarda tedavi daha hızlı sonlandırılırken, tam çıkıklarda daha uzun sürmektedir. Kalça çıkığı tedavisi, hastanın yaşına, kemik sağlığına ve kalça eklemindeki deformasyonun seviyesine bağlı olarak değişebilir. Kalça eklemi doktor tarafından detaylı olarak muayene edildikten sonra ameliyatsız yöntemler ile ameliyat süresinin geciktirilmesi sağlanır ya da cerrahi yöntemler ile direkt tedavi uygulanmaktadır.

Erişkin hastalarda kalça çıkığı genellikle artık yıpranmış ve çıkık olmasından dolayı hareket yeteneğini kaybetmiş bir kalçadır. Bu hastaların şikayetlerini giderebilmek için kalça çıkığı ameliyatının kaçınılmaz olduğu zamanlarda protez yapılması bir tedavi seçeneğidir. Protez, bacağın boyunu uzatıp diğer ekstremiteyi eşitlerken iki bacak arasındaki farklılığı ortadan kaldırır. Aynı zamanda kalça ekleminde var olan dinamiği yeniden oluşturur. Kasların tam yerinde ve uygun bir şekilde çalışmasını sağlayarak hastanın yeniden sorunsuz yürüyebilmesine olanak tanır.

Kalça Çıkığı Ameliyatı

Kalça çıkıklarında tedavi için genellikle total kalça protezi veya parsiyel kalça protezi kullanılmaktadır.  Hangi protez türünün kullanılacağına ise ortopedi uzmanı karar verir. Kalça protezi cerrahisinden sonra tüm ağrılar ortadan kalkar ve yürüme ya da spor yaparken yaşanan güçlükler de azalır.

Çoğunlukla, kalça eklemi aşağıdaki gibi ameliyatlarla onarılmaktadır:

  • Artroskopi: Eklem içindeki sorunları incelemek, teşhis etmek ve tedavi etmek için kullanılan cerrahi bir yöntemdir. Genel itibari ile eklem iltihaplanmaları, yaralanmaları ve meydana gelen diğer eklem hasarlarında tercih edilmektedir. Çoğunlukla diz, omuz, dirsek, ayak bileği ve kalça eklemlerine uygulanmaktadır.
  • Periasetabular Osteotomi: Asetabulumdaki bir deformitenin tedavisi için kullanılan cerrahi bir prosedürdür. Genç erişkinlerde bulunan kalça displazisinde sıklıkla kullanılmaktadır.
  • Kalça Protezi: Bu yöntemde, ileri derece hasar almış kalça eklemi yapay bir eklemle değiştirilerek eski haline getirilmektedir Genellikle orta yaşlı bireylerde gelişen çıkıklarda kullanılan bir yöntemdir.

Kalça Çıkığı Ameliyatı Riskleri ve Komplikasyonları

Her operasyonda olduğu gibi bu operasyonun da bazı riskleri ve komplikasyonları bulunmaktadır. Görülme olasılığı bulunan riskler ve komplikasyonlar aşağıda gibidir:

  • Ameliyat sonrası her iki bacak arasında boyut farklılığı,
  • İmplant çıkığı,
  • Bacaklarda morarma veya his kaybı,
  • Emboli,
  • Enfeksiyon,
  • Femur başı osteonekrozu,
  • Çıkıkların tekrarlanması.

Bebeklerde Kalça Çıkığı Nedir?

Doğuştan kalça çıkığı, bebeklerde kalça ekleminin düzgün bir şekilde oluşmadığı bir durumdur. Gelişimsel kalça displazisi de denilen bu gelişim bozukluğunda, kalçanın soketi çok sığdır ve femur başı yerinde sıkıca tutulmadığından kalça eklemi gevşektir. Ağır vakalarda ise femur yuvadan çıkar ve displazi, her iki kalçayı da etkileyebilir ancak sıklıkla sol kalçada görülür. Bununla beraber kalça çıkıklığı bebeklerde ve çoğunlukla kız çocuklarında görülmektedir.

Bebeklerde Kalça Çıkığı Belirtileri

Özellikle bebeklerde kalça gelişimi geriliği açıkça fark edilebilen bir durum değildir. Bu problemin fark edilebilmesi için düzenli muayene gereklidir. Özellikle ilk 6 ayda tanı koyulan kalça displazilerinde iyileşme oranı yüzde 100 olmaktadır. Bazı durumlarda muayene ile de tanı koymak mümkün olmaz. Kesin tanı çoğunlukla 1. ayda yapılacak olan bir kalça ultrasonu ile konulmaktadır. Bu ayda bebeklerde kalça çıkığı ultrasonu değerleri tanı koymada yardımcı olur ancak 4. ve 6. ayda tanı yöntemi olarak ultrason değil genellikle röntgen kesin sonuç vermektedir. Bunlarla birlikte bebeklerde kalça çıkıklığı belirtileri aşağıdaki gibidir:

  • İki bacak arasındaki boy farkı,
  • Normalden geç bir zamanda yürümeye başlama,
  • Topallama,
  • Bacakları tam olarak yana açamama,
  • Kalçada uyluğun iç kısımlarında bulunan deri katmanları arasındaki eşitsizlik.

Bebeklerde Kalça Çıkığı Tedavisi

Bebeklerde kalça gelişimi geriliği tedavisi üç farklı zamanda gerçekleşebilmektedir. Bununla birlikte ilk 6 aylık süreçte fark edilen kalça displazilerinde bacak askıları vb. gibi basit tedavi yöntemleri etkili olmaktadır. 6 ila 18. aylarda genellikle çıkık olan eklem yerine oturtularak alçıya alınmaktadır. Ancak 18. aydan sonra fark edilen kalça displazileri için kesin çözüm ameliyattır. Bu tedavi şekillerinden sonra bebeğin kalçasının normal seyrinde gelişmesi gerekir. Bununla birlikte bebeklerde kalça gelişimi geriliği tedavilerinin ardından artrit vb. gibi sağlık problemlerin gelişme riskine karşı düzenli doktor muayenesi gereklidir.

Kalça Displazisi Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Kalça çıkıklığının tedavi edilmediği durumlarda geçmeyen ağrılarla birlikte iki bacak arasında boy farkı, topallama ve ileri seviyede yürüyememe gibi kalıcı sakatlıklar meydana gelebilir. Bu sebeple bebeklerde kalça displazisi teşhis edildiği andan itibaren en kısa sürede tedavi edilmesi gerekmektedir.

 

Sıkça Sorulan Sorular

Kalça çıkığı nasıl anlaşılır?

Bebeklerde gelişen displazilerde genellikle muayene sırasında ve diğer görüntüleme tetkikleri ile anlaşılmaktadır. Erişkinlerde ve yine bebeklerde ilerleyen dönemlerde bacak boyu kısalığı, topallama ve yürüyememe gibi sorunlar görüleceğinden bu belirtiler kalça gelişimi geriliklerinin anlaşılmasını sağlar.

Bebeklerde kalça çıkıklığı için hangi bölüme gidilir?

Bebeğinizde eğer kalça çıkıklığı şüphesi varsa, mutlaka pediatrik ortopedi ile ilgilenen bir ortopedi doktoru tarafından muayene edilmesi gerekir.

Bebeklerde kalça çıkıklığı sınırı var mıdır?

Bu rahatsızlık için sınır düzeyi belirtilmemiştir. Ancak belli ölçülerde bazı eklemlerle temasın devam edebilme ihtimali vardır. Tanı yöntemleri ile bu temasın ne kadar olduğu da teşhis edilebilmektedir.

 

Paylaş:

⚠️ Yasal Uyarı

“Bu internet sitesinin içerikleri, siteye giriş yapan hastaların ve ziyaretçilerin güncel bilgilere ulaşabilmesi adına hazırlanmıştır. Sitedeki bilgilerin, sağlık alanında tanı, tedavi ya da ilaç reçetesi gibi bir özelliği bulunmamaktadır. İnternet sitemiz, sağlıkla ilgili bütün konuların ancak, doktor muayenesi ile teşhis ve tedavi edilebileceğini savunmaktadır. Sitede yer alan bütün bilgiler doktor muayenesine teşvik amacıyla hazırlanmaktadır. Doğru bilgiyi her zaman doktorlardan alabilirsiniz. Sitede yer alan bilgilerin yanlış anlaşılmasına bağlı olarak ortaya çıkabilecek mağduriyetlerden internet sitemiz sorumlu değildir. Site içerisindeki bilgilerin kopyalanarak, başka internet sitelerinde kullanılması kesinlikle yasaktır. İnternet sitemizdeki bilgiler, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerince, internet sitesinin sahibinin iznine bağlı olarak kullanılabilmektedir. Siteye giriş yapan tüm ziyaretçiler, yukarıda yer alan yasal uyarıyı bütünüyle ve şartsız olarak kabul etmiş sayılır.

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Ücretsiz Danışmanlık Alın

İçindekiler

Avicenna MAG

İlgili İçerikler

Hemofobi (Kan Korkusu) Nedir?

Hemofobi (Kan Korkusu) Nedir?

Hemofobi halk arasındaki adıyla kan korkusu, yaralanma, kan görme veya iğne gibi durumlardan panik olma ve korkma durumudur. Kan korkusu olan kişiler, sadece kandan değil,

Sosyal Anksiyete(Sosyal Fobi) Nedir?

Sosyal Anksiyete(Sosyal Fobi) Nedir?

Sosyal anksiyete diğer adıyla sosyal fobi, kişinin başka insanlarla iletişime geçtiğinde hissettiği korku ve endişedir. Sosyal anksiyete bozukluğu olan kişiler, biriyle tanışmaktan, flört etmekten, hatta

Niktofobi (Karanlık Korkusu) Nedir?

Niktofobi (Karanlık Korkusu) Nedir?

Niktofobi halk arasındaki adıyla karanlık korkusu, dünya genelinde yaygın olan fobilerden biridir. Niktofobi, kişinin karanlıktan aşırı bir şekilde korkmasına neden olan bir fobi türüdür. Karanlık

Klostrofobi (Kapalı Alan Korkusu) Nedir?

Klostrofobi (Kapalı Alan Korkusu) Nedir?

Klostrofobi halk arasındaki adıyla kapalı alan korkusu, kişilerin kapalı alanlara karşı olan korku ve kaygısıdır. Kapalı alan korkusu olan kişiler, asansör, tünel, metro gibi kapalı

🇹🇷 المستشفى الأكثر ترجيحاً في تركيا لمتحدثي اللغة العربية في عام ٢٠٢٣