Avicenna Hastanesi olarak kaleme aldığımız bu yazıda “Obezite Ameliyatları: Başarı Oranları ve Riskleri ” hakkında merak ettiğiniz tüm detaylara ulaşabilirsiniz.
Obezite Nedir?
Obezite yanlış beslenme alışkanlıkları, genetik bozukluklar, hormonal etkenler, hareketsiz yaşam ve beraberinde fazla gıda tüketimi sonucunda ortaya çıkan ciddi bir sağlık sorunudur. Vücuttaki yağ dokusunun aşırı artması sonucu çeşitli sağlık problemlerinin yaşamasına neden olan bu komplike bir rahatsızlık, hastaların yaşam kalitesini fazlasıyla etkiler.
Obezite Nasıl Hesaplanır?
Bu hesaplama türünde, boy ve kilo değeri üzerinden yapılan Vücut Kitle İndeksi (VKİ) – Body Mass Index (BMI) hesaplaması kullanılmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından obezite çeşitleri şu şekilde sınıflandırılmıştır.
-
30 üzeri = Obez
-
40 üzeri = Morbid Obez
- 50 üzeri = Süper Obez
Vücut kitle endeksi oranları başka bir açıdan şu şekilde sınıflandırılmaktadır.
-
18.5’den düşük: Düşük kilolu
-
18 – 24.9 arası: Normal kilolu
-
25 – 29.9 arası: Fazla kilolu
-
30 – 34.9 arası: Şişman (Hafif)
-
35 – 39.9 arası: Şişman (Orta)
- 40’dan yüksek: Morbid obez
Obezite Ameliyatları
Genel olarak obezite ameliyatlarına bariatrik cerrahi de denilmektedir. Hastalar diyet, fiziksel egzersiz, ilaçlar ve davranış modifikasyonu ile beklenilen kilo veremediği zamanlarda bariatrik cerrahisine başvurulur. Bu ameliyatlar kilo kaybını sağlamak amacıyla yapılmaktadır ve metabolizma aktivitelerinin düzenlenmesinde de önemli rol oynamaktadır. Obezite ameliyatlarında üç farklı tedavi yöntemi bulunmaktadır. Bu yöntemler şu şekildedir:
Kısıtlayıcı Yöntemler: Midenin kapasite ve hacmini azaltan, erken doymaya sebep vererek kalori alım miktarını düşüren yöntemlerdir. Bu yöntemler LAGB, VBG, LSG – Tüp Mide ve Mide Balonu’dur.
Emilimi Bozan Yöntemler: Besin akışını azaltıp emici alanı bypass eden ve böylece kalori miktarını azaltan yöntemlerdir. Bu yöntemler Biliopankreatik diversiyon (BPD) ve Jejunoileal Bypass’dır.
Kombine Yöntemler: Hem yiyecek alımını kısıtlayan hem de emilimi azaltan yöntemlerdir. Bu yöntemler Roux en-Y Gastrik Bypass – RYGB ve Duodenal Switch – DS’dir.
Obezite Ameliyatları Başarı Oranı
Obezite ameliyatlarının başarı oranı birçok unsura bağlı olarak değişmektedir. Ameliyatların başarı oranı ilk etapta ameliyatı gerçekleştiren cerrahi ekibe bağlıdır. Sonrasında ise kişinin kendi ile alakalı bir durumdur. Genellikle ameliyattan 18-20 ay sonra fazla kiloların %50 ila %70 oranında verildiği görülmektedir. Bu şekilde olması başarı bir operasyon anlamına gelmektedir. Fakat bazı durumlarda kişinin psikolojik durumlarına bağlı olarak ameliyattan sonra beklenilen oranda kilo verilemez ve bu durumda operasyon başarısız sayılır. Başarısızlık durumu hastaların %20’sinde karşılaşılmaktadır.
Yapılan ameliyatların başarılı olması için ameliyat sonrasında hasta bir takım unsurlara dikkat etmelidir. Ameliyat sonrası süreçte hastanın yapması gerekenler şunlardır:
-
Ameliyat sonrası verilen beslenme programına uyulmalıdır
-
Bol su tüketilmelidir
-
Daha hareketli bir yaşam tarzı benimsenmelidir
-
Günde en az 10 dakika hafif-orta egzersizlere vakit ayrılmalıdır.
-
Şeker içeren besinlerden uzak durulmalıdır
-
Gazlı içeceklerden uzak durulmalıdır
-
Yüksek kalori içeren atıştırmalıklar tüketilmemelidir
-
Besinler yutulmadan önce daha fazla çiğnenmelidir
- Beyaz ekmek yerine lif oranı yüksek çavdar, karabuğday gibi ekmekler tercih edilmelidir
Obezite Ameliyatlarının Riskleri
Ölüm: Obezite ameliyatlarının bazıları büyük cerrahi sınıfında kabul edilmektedir. Bu tarz ameliyatlarda ölüm riski oranı %0.1 ve 0.4 arasında değişmektedir.
Kanama: Ameliyat sırasında karşılaşılan ciddi kanamalara endoskopik ve ya laparoskopik girişimler ile müdahale edilir.
Bacakta pıhtı oluşumu: Obezite ameliyatlarında pıhtı oluşumu oranı %0 ile %1 arasındadır. Bu durum oldukça hayati bir risk teşkil etmektedir. Bacakta pıhtı oluşumu akciğer embolisine yol açabilir. Diğer yandan ciddi toplar damar yetersizliğine sebep olarak kronik bacak problemlerine yol açabilir.
Sızıntı: Sızıntı diğer anlamıyla kaçak oluşması durumu oldukça hayati bir risk teşkil etmektedir. Ameliyat sonrasında bir sızıntı olup olmadığının görülmesi için hastaya radyo opak sıvı içirilir ve birkaç gün boyunca hastada sızıntı(kaçak) olup olmadığı takip edilir. En erken kaçaklar ameliyattan 1-2 gün sonra olmaktadır.
Enfeksiyon: Ameliyat aletlerinin ve ortamın yeterince sterilize edilmemesi sonucu ortaya çıkan ve ciddi problemlere yol açabilen bir durumdur.
Akciğer komplikasyonları: Kan pıhtılaşması beraberinde ortaya çıkabilen ciddi bir risktir.
Sıkça Sorulan Sorular
Obezite hastalıkları?
Obezite sonucunda ciddi hastalıklar ile karşı karşıya kalınmaktadır. Bu hastalıklar; kalp hastalıkları, diyabet, kas iskelet sistemi hastalıkları, uyku apnesi ve cinsel sorunlardır.
Obezitenin nedenleri?
Fiziksel aktivitelerin azalması, değişen düzensiz beslenme alışkanlıkları, çeşitli sağlık sorunları obeziteye neden olmaktadır.
Mide küçültme ameliyatı?
Tüp mide ameliyatı olarak da bilinmektedir. Bu ameliyatta obez hastanın kilo vermesi amacıyla midenin %80-85’lik bir bölümü alınmaktadır.