Siğil Nedir?
Mukoza ve cilt yüzeyinde oluşan iyi huylu lezyonlara siğil adı verilmektedir. Birçok insanda sıklıkla meydana gelen bu oluşumlar, HPV virüsünden kaynaklanmaktadır. Bulaşıcılığı ise genellikle doğrudan veya dolaylı yollardan gerçekleşmektedir. Derinin üst kısmında epidermis tabakasının hasar gördüğü bazı durumlar nedeniyle de siğiller oluşabilmektedir.
Bu viral oluşumların tedavisinin hafif zorlukları bulunmaktadır. Bununla birlikte müdahale edilmeyen birçok lezyon, yıllar içinde kendiliğinden kaybolma eğilimi gösterirler. Aynı zamanda bu oluşumun çok sayıda alt türü bulunmaktadır. Farklı numaralarla adlandırılmış bazı alt tiplerin ise kansere zemin hazırlama konusunda yatkınlığı olabileceği belirlenmiştir. Bununla birlikte kötü huylu oluşumların genellikle genital bölgede meydana geldiği bilinmektedir. Aynı zamanda bağışıklığı düşük olan kişilerde de HPV kaynaklı kötü oluşumlar görülme riski yüksektir.
Siğil Neden Çıkar?
Söz konusu enfeksiyonel oluşumlar, HPV olarak adlandırılan papilloma virüslerine bağlı olarak gelişmektedir. Bunun yanında HPV kaynaklı olmayan ancak vücutta lezyona neden olan iki tür virüs daha bulunmaktadır. Bunlardan biri seboreik siğiller ve göbekli lezyon olarak bilinen molluskum kontagiosum virüsüdür. Ancak bu virüslerin neden olduğu oluşumlar gerçek siğil değillerdir. Kısa zamanda iyileşir ve kötü huylu olmazlar.
Bağışıklık sisteminin zayıf olması bu sağlık sorunun oluşmasına zemin hazırlamaktadır. Bu nedenle bağışıklığı güçlü tutmaya yarayan bazı yaşam pratiklerinin alışkanlık edinilmesi bu sorunu önlemede etkili bir yöntemdir. Vücudun herhangi bir bölgesinde HPV virüsünün alt tiplerinden birine bağlı olarak lezyon gelişebilmektedir. Ancak cildin dışında örneğin mukoza gibi yapılarda ortaya çıkanlar sıklıkla cilt tutulumu ile sınırlı olmak özelliği göstermekledir. Bununla birlikte sık olarak görülen HPV alt tipleri u şekildedir:
- HPV tip 2 ve 4 grubu virüsler bu cilt sorununa en çok neden olan virüs kategorisinde yer almaktadır. Bununla birlikte sırasıyla 1,3,27 ve 57 numaralarıyla isimlendirilmiş virüslerin de bu oluşumlara neden olduğu bilinmektedir.
- Çok derin olmayan ve düz görünümlü lezyonlar genellikle HPV 4 virüsünden kaynaklanmaktadır.
- En derin ve ayaklar ile ellerde sıklıkla görülen oluşumlar ise HPV 1 virüsünden kaynaklanmaktadır.
- Ayakta siğil oluşumlarında ise HPV 2,3,27 ve 57 virüsleri etkili olmaktadır.
Siğil Çeşitleri
Yukarda da belirttiğimiz gibi siğillere neden olan HPV virüsünün çok sayıda alt türü bulunmaktadır. Bununla birlikte enfeksiyona neden olan virüsün hangi bölgeye yerleştiğine ve yapısına bağlı olarak farklı türlerde lezyonlar gelişebilmektedir. Aynı zamanda bazen siğil olup olmadığının ayırt edilmesi güç, ancak siğil olmayan bazı lezyon oluşumları da ortaya çıkabilmektedir. Bunlar genellikle muayene sırasında tespit edilmektedir.
En sık görüldüğü bilinen siğil çeşitleri şunlardır:
Yaygın Siğiller
Verruca vulgaris olarak adlandırılan lezyon şekline yaygın lezyon denilmektedir. Bu oluşumlara en fazla ayaklarda ve ellerde rastlanmaktadır. Bununla birlikte verruca vulgarisler daha çok tırnakların hemen kenarına yerleşmiş bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Boyutları ise zaman içinde nerdeyse bir bezelye büyüklüğüne kadar ulaşabilmektedir. Belirtileri arasında ağrı veya kaşıntı yer almamaktadır. Yaygın siğiller arasında yer alan bir diğer tür ise periungual lezyonlardır. Bunlar da genellikle tırnak yataklarına yerleşmektedirler. Aynı zamanda ilk ortaya çıktıklarında toplu iğne başı kadar olan boyutları zamanla büyür. Genellikle tırnak yeme alışkanlığı olan kişilerde sıklıkla görülen bir lezyon türüdür.
Düz Siğiller
Verruca plana adı verilen düz lezyonlar, yaygın olanlarla çok fazla benzerlik göstermektedir. Bunlar genellikle yüzde, kol bölgesinde ve uyluklarda görülen lezyonlardır. Bazıları ilk dönemlerde gözle görünmeyecek ölçüde küçük olabilmektedir. Bu oluşumların üst tarafı genellikle pembe, kahverengi veya sarımtırak renkte ve düz görünümlüdür.
İpliksi Siğil
Verruca filiformis olarak bilinen bu alt tür genellikle iplik benzeri bir yapıya sahiptir. Özellikle ileri yaşlarda görülen lezyonlara daha çok yüz bölgesinde ve boyun bölgesinde rastlanmaktadır. Bazı durumlarda kaşıntılı seyredeceği için zaman içinde ciltte tahrişe neden olabilirler. Bu lezyonlar görüntüsü bakımında alışılmış lezyon görünümünden oldukça farklıdır. Ortaya çıktığı yerden uzun iplik şeklinde devam eden lezyonlar, bir veya iki milimetrelik bir uzunluğa sahiptir. Sarı veya cilt renginde olabilirler.
Genital Bölge Siğilleri (Kondilom)
Günlük yaşamı olumsuz etkileyen bu lezyonların genel seyri diğerlerine göre daha ağır olmaktadır. Çünkü bunlar genellikle genital bölgede kaşıntı ve ağrıya neden olmaktadır. Aynı zamanda genital siğillerin birden fazla olması sebebiyle bu durum, cinsel yaşamı aktif olan bireyleri oldukça rahatsız eder. Penis, anal bölge, kasıklarda ve testislerde ortaya çıkan lezyonlar aynı zamanda anüs içinde veya dışında da görülebilmektedir.
Genital siğiller tek tek veya kümelenmiş bir halde ortaya çıkabilmektedir. Bununla birlikte vajinanın iç kısmında oluşanlarda vajinal akıntı, kanama veya kaşıntı gibi şikayetler gözlemlenir. Kondilomları fark ettiğiniz anda daha fazla çoğalmamaları ve hemen iyileşmesi adına beklemeden doktora görünmeniz gerekmektedir.
Göbekli Siğiller
Bunlar görüntü itibari ile siğillere çok benzemektedir, ancak gerçek siğil değillerdir. HPV virüsünden kaynaklanmazlar. Diğer lezyonlardan farklı olarak bu oluşumlar kötü huylu değildir ve kendiliğinden geçme eğilimi göstermektedirler. Bununla birlikte vücutta belirli bir bölgede toplu halde ortaya çıkarlar. Daha çok yetişkinlerde görülen göbekli lezyonların oluştuğu alan ise genital bölgedir. Bunun yanında koltuk altı, karın bölgesi ve boyunda da görülebilmektedir.
Siğiller Neden Oluşur?
Bu sağlık sorununun yukarda da belirttiğimiz gibi temel birkaç nedeni bulunmaktadır. Bunlardan birisi HPV virüsüdür. HPV kaynaklı olan virüslerin deride enfeksiyonel lezyonlar oluşturması sonucu bu sorun ile karşılaşılmaktadır. Bunun yanında bir diğer neden, bağışıklık sisteminin zayıf olmasıdır. Bağışıklığı zayıf olan bireyler viral veya bakteriyel hastalıklara da açık hale gelirler. Bu durum da dolayısıyla siğil vb. gibi oluşumlar dahil olmak üzere birçok hastalığın yaşanmasına da zemin hazırlamaktadır. Son olarak bir diğer neden için genetik yatkınlık söylenebilir. Ailede deri lezyonlarını geçiren kişilerin olması genetik olarak bu tür sorunlara açık olduğunuza işaret etmektedir.
Siğil Tedavisi
Normal şartlarda siğillerin vücuda herhangi bir zararlar bulunmamaktadır. Bununla birlikte acil müdahale gerektirmezler. Ancak estetik olarak oldukça rahatsız edici bir sorun olan bu durumun oluşması halinde kişiler farklı tedavi yöntemlerine başvurmaktadır. Aynı zamanda siğilde kanama ve iltihap olması ya da farklı cilt hastalıkları ile birlikte ortaya çıkması gibi hallerde mutlaka doktora görünmeniz gerekmektedir.
Bu cilt lezyonlarının tedavisinde kullanılan birçok farklı yöntem bulunmaktadır. Hangi tedavinin uygulanacağı ise oluşa lezyonun boyutuna, türüne ve altta yatan neden bağlı oalrak belirlenmektedir. Uygulanan tedaviler genel olarak salisilik ait çözeltisi içeren solüsyonların siğil üzerine uygulanması, dermatocerrahi uygulamalarından kriyoterapi olarak adlandırılan dondurma tekniği ile oluşumun kendiliğinden düşmesinin sağlanması ve ileri vakalarda cerrahi tekniklerin uygulanması şeklindedir.
Sık Sorulan Sorular
Siğil tehlikeli midir?
Bu lezyonlar genellikle iyi huylu olmaktadır. Ancak bunun yanında bulaşıcı yapıları ve bazı durumlarda kansere neden olması sebebiyle risk taşımaktadır. Bununla birlikte genital bölgede oluşan lezyonlar cinsel organlara hasara neden olabileceği için hemen tedavi edilmesi gerekir.
Elde neden siğil çıkar?
Elde siğil oluşumları genellikle HPV virüsünün birkaç alt türüne bağlı olarak meydana gelmektedir. Bağışıklık sisteminin düşük olması, sürekli tırnak yeme alışkanlığı ve genetik yatkınlığı lan bireylerde sıklıkla görülmektedir.
Boyundaki çıkan siğiller nasıl geçer?
Bu lezyonlara genellikle doktorlar tarafından yazılan ilaçların uygulanması gerekmektedir. Salisilik asit içerikli losyonların oluşum üzerine sürülerek tedavi edilmesi sık kullanılan bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Bununla birlikte dondurma yöntemleri veya ileri vakalarda ufak cerrahi girişimlerle siğilin alınması şeklinde tedavi yöntemleri uygulanmaktadır.