Uyuz Hastalığı: Nedir, Belirtileri ve Tedavisi

Uyuz hastalığı belirtileri taşıyan kadın

İçindekiler

Ücretsiz Danışmanlık Alın

Uyuz hastalığı, deride kaşıntı ve döküntüye sebep olan bir cilt hastalığı olarak bilinir. Özellikle sonbahar ve kış aylarında daha fazla görülmekle birlikte, bulaşıcı bir hastalıktır. Bu nedenle aile içinde, okullarda ve diğer kalabalık yerlerde fiziksel temas yoluyla hızla yayılabilir.

Uyuz Hastalığı Nedir?

Sarcoptes scabiei von hominis olarak adlandırılan bir akarın sebep olduğu cilt hastalığına uyuz denilmektedir. Bu akarlar halk arasında uyuz böceği olarak da anılmaktadır. Uyuz hastalığı, kişisel hijyenden bağımsız olarak birçok kişide kendini gösterebilmektedir. Bununla birlikte uzun süre geçmeyen uyuz akarları insan derisinde aylarca yaşayabilmektedir. Cilt yüzeyinde çoğalarak içeri doğru girer ve yumurtalarını bırakırlar. Bu da deride kaşıntılı, kırmızı döküntülere neden olur.

Akarlar kişiden kişiye temas yoluyla bulaşabildiği gibi giysilerin veya yüzeylerden de bulaşabilmektedir. Hatta bunun için çok yakın temasa gerek yoktur. Bu hastalık çok can sıkıcı olsa da tedavisi kolaydır. Uyuz akarlarını ve yumurtalarını öldüren krem veya solüsyon şeklinde ilaçlar tedavi için yeterli olmaktadır.

Uyuz Hastalığı Belirtileri

Genel olarak dirseklerde, bileklerde, koltuk altı, bel, kalça, göğüsler, genital bölge ve el-ayak parmak aralarında görülen uyuz döküntüleri kaşıntıya sebep olur. Çocuklarda ise yüz, kulak arkası, avuç içi ve ayak tabanında döküntü ve kaşıntı görülmektedir. Bununla birlikte uyuz akarlarının açtığı çukurlar dışardan bakıldığında çıplak gözle görülebilmektedir. Uzun süreli meydana gelen uyuz hastalığında farklı deri iltihapları da oma ihtimali çok yüksektir.

Genel olarak görülen uyuz hastalığının belirtileri şunlardır:

  • Geceleri artan kaşıntı,
  • Cilt yüzeyinde beyaz veya gri renkli çizgiler,
  • Sıcak banyo sonrası artan kaşıntı,
  • Akarın neden olduğu siyah noktalar,
  • Deride içi sıvı dolu lezyon oluşumu,
  • Yaygın döküntü ve kızarıklık.

Uyuz Hastalığı Nedenleri

İnsanlarda bu hastalığa neden olan sekiz ayaklı akarlar, gözle görülemeyecek kadar küçüktür. Ancak mikroskopla görülebilir. Bununla birlikte dişi akarlar, derinin hemen alt kısmında yuva yaparak çukurlar oluşturur ve bu çukurlara yumurtalarını bırakırlar. Ardından yumurtalar çatlayarak akar larvalarının cilt yüzeyine doğru ilerlemesine neden olur. Larvalar yayıldıkları deri yüzeylerinde olgunlaştıktan sonra diğer yüzeylere ve insanlara yayılabilirler. Ortaya çıkan kaşıntı ise, bu akarlara karşı vücudun verdiği bir reaksiyondur.

Yakın fiziksel temas ve nadiren giysiler, yatak çarşafları ve enfekte yüzeylere temas ile akarların vücuda yerleşme riski bulunmaktadır. Hayvanlar ve insanların etkilendiği akarların türleri ise farklılık göstermektedir. Bununla birlikte insanlar, hayvanlarda uyuza neden olan akarlara temas ettiklerinde geçici bir cilt reaksiyonu gözlenir. Ancak bu çok uzun sürmez, yani tam gelişmiş bir uyuz reaksiyonu görülmez. Döküntülerin genital bölgede geniş bir alanı kapladığı durumlarda da genital enfeksiyonlar görülmektedir.

Psikolojik Uyuz

Aslında psikolojik uyuz olarak anılan bu durum, organik ve bilinen herhangi bir nedenle açıklanamayan kaşınma halidir. Daha çok stres kaynaklı olduğu düşünülen rahatsızlık, psikojenik pruritus olarak bilinmektedir. Bununla birlikte kaşıntı, psikolojik bir takım tetikleyicilerin varlığında şiddetlenmektedir. İleri evrelerde deri yüzeyinde döküntü ve yaralar da görülebilir. Bazı durumlarda 6 hafta veya daha fazla da sürebilir. Tedavisinde ise, medikal uygulamaların yanı sıra bu kaşıntının neden olduğu faktörler araştırılır. Hastalık, esas nedenin, yani tetikleyicinin ortadan kaldırılması ile tamamen giderilmektedir.

Bebeklerde Uyuz Hastalığı

Tıpkı yetişkinlerde olduğu gibi uyuz akarları bebekler ve çocuklara da bulaşabilmektedir. Ancak anne sütü alan 6 aylık bebeklerde akarların neden olduğu çukurluklar görülmemekledir. Bunun yerine tüm vücudu kaplayan bir kızarıklık ve kabarma mevcuttur. Aynı zamanda kaşıntısı olduğu için bebekte devamlı bir huzursuzluk ve bütün gece ağlama gibi belirtiler gözlenebilir. Bebeğinizde uyuzdan şüphelenmeniz halinde vakit kaybetmeden alanında uzman bir çocuk doktoruna görünmeniz gereklidir. Doktorunuz tedavi için kükürtlü pomatlar, bebeğe zararlı olmayan krem veya solüsyonlar önerir. Ancak bu merhem veya solüsyonlar vücuda sürüldükten maksimum 8 saat sonra bebeğinize banyo yaptırmanız gerekir.

Uyuz Hastalığına Yakalanma Riskleri

Uyuz hastalığına yakalanma riski, kalabalık ortamlarda uzun süre bulunan insanlarda daha fazladır. Bununla birlikte cinsel yaşamı aktif olan, birden çok kişi ile kısa sürede ilişkiye girenler, kurumsal bakıma ihtiyaç duyulan yerlerde bulunanlar ve diğer kalabalık tesislerdeki insanların bu hastalığa yakalanma riski oldukça yüksektir. Aynı zamanda uyuz salgını, kreşler veya okullardan hızlı bir şekilde yayılmaya başlayabilir. Bunun sebebi, küçük çocukların devamlı birbirine temas ederek oyun oynamalarından kaynaklanmaktadır. Ayrıca uyku saatlerinde yastık veya yorgan paylaşımı yapmaları halinde de uyuzun yayılma riski artmaktadır.

Uyuz salgınının başlama riski yüksek olan diğer alanlardan biri de hapishane, huzurevleri vb. gibi kurumlardır. Bu kurumlarda görevli olan personelin kurum içinde bakıma ihtiyacı olanlara temas etmesi sonucu yayılma başlar. Bu hastalıkta ten teması çok etkili olduğu için genellikle hijyene dikkat de edilse yayılmasına engel olunamaz.

Uyuz Tanısı

Uyuz teşhisi, şiddetli kaşıntı ile kendini belli etse de, kesin tanılama için detaylı bir fizik muayene gereklidir. Bu muayenede uzman hekim tarafından akarların ortaya çıkardığı belirtiler saptanmaya çalışılır. Genellikle dermatoskop adı verilen bir tıbbi araç ile uyuz taraması yapılmaktadır. Bu detaylı mikroskobik deri incelemesinde hem akar hem de yumurtaların varlığı belirlenir. Uyuz hastalığı tanısı konulan bireylerin aile üyelerinde herhangi bir belirti olup olmadığına bakılmaksızın, muayeneye çağırılırlar. Nedeni ise, hastalığın aile içinde bulaşma riskinin çok fazla olmasıdır. Bununla birlikte uyuz akarları vücuda girdikten sonra ilk belirtileri göstermesi 2 veya 6 haftayı bulabilmektedir.

Uyuz Hastalığı Tedavisi

Uyuza yakalanma riski bulunan veya yakalanan kişilerin en çok merak ettikleri soru, ‘uyuz hastalığı nasıl geçer?’ sorusudur. Bu hastalığın tedavisi genel olarak krem veya solüsyonlar aracılığı ile yapılmaktadır. Bu kremler ve losyonlar, kaşıntının arttığı saatlerde bütün cilde uygulanarak semptomların azaltır ve akarları öldürücü bir etki gösterir. Gece uygulanan krem veya solüsyonların üzerine kişinin sabah uyandığında ılık bir duş alması gereklidir. Bazı ileri vakalarda doktorunuz ağızdan (oral) tedavi de önerebilir. Oral tedavilerle birlikte uygulanan kremler ve solüsyonlarla etkin bir tedavi süreci yürütülmektedir. Aynı zamanda tüm ilaçların doktorun yazdığı reçeteye uygun olarak kullanılması çok önemlidir. Bu şekilde tedavi çok daha hızlı sonuç verir.

 

Sıkça Sorulan Sorular

Uyuz bulaşıcı mı?

Bu hastalık genel olarak yakın temas ile bulaşan bir hastalıktır. Bununla birlikte insandan insana geçebildiği gibi, enfekte yüzeyler, kıyafetler veya yatak çarşaflarından da yayılabilir. Ancak bunun için virüsün bulunduğu kişi veya yüzeylere 15-20 dakikalık bir temasınızın olması gereklidir.

Uyuz kendiliğinden geçer mi?

Çok kolay bulaşabilen bir parazit hastalığı olan uyuz, kendi kendine iyileşen bir tür değildir. Hatta müdahale edilmediği durumlarda bazı deri enfeksiyonlarına da neden olabilmektedir. Bununla birlikte, bitkisel yöntemler veya farklı alternatif tıp uygulamaları ile hastalığı tedavi etmeye çalışmak yerine, uzman bir hekime danışmanız gerekir.

Uyuz olduğunu nasıl anlarsın?

Bu hastalıkta görülen en yaygın belirti, uzun süren şiddetli kaşıntıdır. Bunun sebebi ise uyuz akarlarına vücudun verdiği reaksiyondur. Hastalığın ayırt edici bir diğer belirtisi ise, geceleri artan kaşıntıdır. Aynı zamanda kaşıntının olduğu bölgelerde kızarıklık ve kabarcıkların oluşması da sık görülen belirtiler arasındadır.

Uyuz akarları deri yüzeyinde ne kadar yaşarlar?

Bu hastalığa neden olan akarlar deri yüzeyinde günlerce hatta aylarca yaşayabilmektedir. Ancak belirti göstermeleri maksimum 6 haftayı bulmaktadır.

Paylaş:

⚠️ Yasal Uyarı

“Bu internet sitesinin içerikleri, siteye giriş yapan hastaların ve ziyaretçilerin güncel bilgilere ulaşabilmesi adına hazırlanmıştır. Sitedeki bilgilerin, sağlık alanında tanı, tedavi ya da ilaç reçetesi gibi bir özelliği bulunmamaktadır. İnternet sitemiz, sağlıkla ilgili bütün konuların ancak, doktor muayenesi ile teşhis ve tedavi edilebileceğini savunmaktadır. Sitede yer alan bütün bilgiler doktor muayenesine teşvik amacıyla hazırlanmaktadır. Doğru bilgiyi her zaman doktorlardan alabilirsiniz. Sitede yer alan bilgilerin yanlış anlaşılmasına bağlı olarak ortaya çıkabilecek mağduriyetlerden internet sitemiz sorumlu değildir. Site içerisindeki bilgilerin kopyalanarak, başka internet sitelerinde kullanılması kesinlikle yasaktır. İnternet sitemizdeki bilgiler, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerince, internet sitesinin sahibinin iznine bağlı olarak kullanılabilmektedir. Siteye giriş yapan tüm ziyaretçiler, yukarıda yer alan yasal uyarıyı bütünüyle ve şartsız olarak kabul etmiş sayılır.

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Ücretsiz Danışmanlık Alın

İçindekiler

Avicenna MAG

İlgili İçerikler

Kulak Tümörü

Kulak Tümörü Nedir?

Kulak tümörü, kulak yapılarında oluşan ve genellikle kontrolsüz hücre büyümesinden kaynaklanan bir kitle veya lezyondur. Tümörler, kulak kepçesi, dış kulak kanalı, orta kulak veya iç

Çocuklarda Obezite

Çocuklarda Obezite Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Çocuklarda obezite, vücutta aşırı miktarda yağ birikmesi sonucu çocuğun boyuna ve yaşına göre sağlıklı bir kilonun üzerinde olmasıdır. Genellikle, yanlış beslenme alışkanlıkları, yetersiz fiziksel aktivite

🇹🇷 المستشفى الأكثر ترجيحاً في تركيا لمتحدثي اللغة العربية في عام ٢٠٢٣