Çocuklara Bağırmanın Etkileri: Bağırmak Çözüm Değil!

Çocuklara bağırmanın etkileri

İçindekiler

Ücretsiz Danışmanlık Alın

Çocukların bazı sergilediği olumsuz davranışlar, ebeveynler tarafından hoş karşılanmaz ve bu duruma tepki gösterirler. Gösterdikleri bu tepkiler çoğunlukla bağırma şeklindedir. Ancak bağırma tepkisi yerinde, tonunda ve uygun bir üslup ile olduğunda faydalıdır. Peki çocuklara bağırmanın etkileri nelerdir? Ebeveynler neden bağırır? Hepsi ve daha fazlası için Avicenna Hastanesi olarak ele aldığımız bu yazımızı okuyarak öğrenebilirsiniz.

Çocuklara Bağırmanın Etkileri

Çocuğunuz sıcak su dolu bir bardağa yaklaştığı zaman içgüdüsel olarak onu uyarmak istersiniz. Ve bu sebepten ötürü bağırmanız normal bir tepki olarak karşılanır. Çünkü bunu yaparken çocuğunuzun zarar görmesini engellemek istersiniz. Ayrıca önemli bir konuda çocuğun dikkatini çekmek için ses yükseltmek sağlıklı bir davranıştır.

Ancak ebeveynler uyarmak veya dikkat çekmek için değil daha çok azarlamak amacıyla çocuklarına bağırırlar. Çocukların yaptıkları her hata için onlara bağırmak veya azarlamak kısa süreliğine de olsa çocukları susturabilir ve itaatkar yapabilir. Ancak bu şekilde davranışlarında bir düzelme görülmez. Bunun aksine sürekli olarak bağırmak ve azarlamak, çocukları fiziksel, psikolojik ve sosyal açıdan olumsuz etkilediği gibi gelişimlerine de zarar verir.

Üstelik çocuklar bu şekilde eylemlerinin sonuçlarını anlamak yerine anne babalarından korkmayı öğrenirler. Çocuklar öğrenme konusunda anne babalarını örnek alır ve onlara güvenirler. Ancak bağırmak ve saldırganlık, çocuğun aile içerisinde normal bir durum gibi algılanması olumsuz etkilere neden olur. Çocuklar bu durumu zamanla davranışlarına yansıtırlar.

Ebeveynler Neden Bağırır?

Çoğu insan, bunalmış ve öfkeli hissettiğinde bağırabilir. Bağırmak kısa süreliğine bir çözüm yarattığı için bu yöntem defalarca tekrarlanabilir. Tekrarlanan bu davranış ise bir süre sonra alışkanlık yaratır ve çocukla sağlıklı bir iletişim kurulması engellenir. Yapılan çoğu çalışmalarda anne babaların çoğu, bağırma eylemini doğru bulmadıklarını açıklamışlardır.

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi anne babalar bazı zamanlar istemedikleri halde öfkelerini kontrol altında tutmakta zorlanırlar ve çocuklarına bağırırlar. Sonradan bu durumdan her ne kadar pişman olup üzülseler de, bu bağırmanın sürekli olması çocuklarda uzun süreli olumsuz etkiler doğurur. Neticede istemese bile bunu yapan pek çok anne baba vardır ve bu durumla nasıl başa çıkacakları karşısında oldukça zorlanırlar. Ancak konuşmalarında ufak değişiklikler yapmak ve saygılı bir iletişime geçmek tahmin edildiği kadar zor değildir.

Bağırmak Çocukları Nasıl Etkiler?

Bağırmak, istenmeyen bir durumla karşılaşıldığında çocuğa mesaj yani ders verilmesi olarak algılansa da, durum hiçte öyle değildir. Bağırmak o an için disiplini sağlayarak çocukları daha iyi bir konuma getirmez. Hatta sürekli olarak bağırmak, çocukları fiziksel ve sözlü olarak daha agresif hale getirmektedir. Sonuçta bağırmak bir öfke ifadesidir ve çocukları korkuttuğu gibi kendilerini güvensiz hissetmelerine de neden olur.

Sakin bir şekilde kalmak, o an için disiplini sağlamasa veya ortamı iyileştirmese de, çocukların kendilerini sevmelerini ve kabul edilmelerini sağlayan güvenli bir ortamın oluşmasını sağlar. Çocuklara bağırmak, sözlü zorunluluklar ve hareketlerle gelen bağırmalar duygusal istismardır ve bu durum uzun vadede endişe, özgüven eksikliği ve artan saldırganlık gibi negatif sonuçlar doğurur. Peki çocuklara bağırmanın etkileri nelerdir? Şimdi aha detaylı bahsedelim…

Bağırmanın Olumsuz Etkileri

  • Çocuklar mesajlarını birbirine iletmek adına bağırmayı seçerler.
  • Çevresindeki kişilerle saygılı olmak yerine, bağırmayı tercih ederler. Hatta anne ve babalarına sürekli bağırırlar.
  • Anne ve babalar ile çocukların arasındaki ilişki kararsız ve sağlıksız bir şekilde ilerler.
  • Çocuklar ebeveynlerinden uzaklaştıklarında, ebeveynlerinden daha fazla etkilenebilirler.

Bağırmanın Klinik Etkileri

Davranış Problemlerini Arttırabilir

Çocuklarınıza bağırdığınızda kendilerine çekidüzen verdiklerini ve rahatsız olduğunuz davranışları artık yapamayacaklarına inanabilirsiniz. Ancak sürekli azarlanan çocuklar, ileride daha fazla sorun çıkarabilmektedir. Örneğin yapılan bir araştırmada, anne babaları tarafından sürekli bağırılan çocuklar, bir sonraki yıl daha fazla olumsuz davranış sergilemiştir. Hatta düzenli olarak anne babalarının bağırmalarına maruz kalan çocuklarda, şiddet ve saldırganlık belirtileri tespit edilmiştir.

Depresyon ve Kaygıyı Arttırabilir

Çocuklar bağırma eylemi ile karşılaştıklarında üzgün, incinmiş ve korkmuş hissederler. Hakareti de içeren sürekli azarlama hali, sözel bir istismardır ve bu durum çocukların psikolojik sorunlar yaşamalarına yol açar. Bunun yanı sıra bu sorunlar depresyon ve anksiyete gibi problemler yaratabilir.

Fiziksel Sağlığı Kötü Etkileyebilir

Çocukluk döneminde sürekli azar ve bağırmalara maruz kalan çocukların strese girdiği ve buna bağlı olarak fiziksel sağlıklarının bozulduğu ortaya çıkmıştır. Yetişkinlik yıllarında kronik ağrı, baş, sırt ve boyun ağrıları yaşayanların, çocukluk dönemlerinde bağırma ve azarlanmaya maruz kaldıkları bir araştırmada ortaya çıkmıştır.

Beyin Gelişimini Olumsuz Etkileyebilir

Beyin, olumsuz olan bir söz ya da davranışları olumlu söylenen sözlerden ayrıştırıp işlemeye meyillidir. Buna bağlı olarak bağırmak, çocuğun beyin gelişimini değiştirebilir. Çocukluğunda anne babası tarafından sürekli azarlanmış ve bağırılmış kişilerin beyni, MR taramaları ile sözel istismara maruz kalmamış kişilerle karşılaştırılan bir çalışma yapılmıştır. Beyin sesleri ve dili işlemekten sorumlu alanlarında, farklılıklar ortaya çıkmıştır.

Çocuklara bağırmak onların beyin yapılarında önemli ve kalıcı değişikler yaratabilir. Sakin bir konuşma tarzı ile karşılaşan beyin nörotransmitterleri, yatıştırıcı biyokimyasallar gönderir. Kişi bu sayede kendini güvende hisseder. Bağırma ile karşılaşan beyin, savaş veya kaç savunmasına başvurabilir. Bunun sonucunda da çocuk anne veya babasına vurabilir ya da ortamdan uzaklaşabilir.

Sağlıklı İletişim Kurmayı Engeller

Bağırmak bir iletişim yöntemi olmadığı için, çocuklar bağırma eylemi ile karşılaştıklarında çoğunlukla iletişim kurmayı reddederler. Aynı zamanda ya ortamdan uzaklaşırlar ya da içine kapanırlar. Yaşı ilerlemiş çocuklar ise genel olarak anne babalarına cevap verme eğiliminde olurlar. Meydana gelen iletişimsizlik ve çatışma durumu her iki taraf için de yıpratıcı olur. Öte yandan bağırma eylemine maruz kalan çocuk, bu durumu taklit ederek yanlış bir iletişim kurabilir.

Bağırmanın Önüne Geçmek İçin Ne Yapılır?

Yanlarına Gidin

Çocuklar bir şeye daldıkları zaman karşısındakini duymayabilirler. Onlara seslendiğinizde cevap vermemeleri sizi sinirlendirebilir ve bağırmanıza neden olabilir. Eğer çocuğunuzun dikkatini çekmek istiyorsanız, yanına gitmeyi tercih edin. Bu bağırmaktan daha etkili bir davranış olup, saygı içeren bir yaklaşımdır. Onların yanlarına gittiğinizde boy hizalarına inin ve göz teması kurun. Ardından sakin bir ses tonu ile konuşmayı sürdürün. Saygı gören çocukların olumlu cevap verme olasılıkları daha yüksektir.

Nefes Egzersizi Yapın

Sinirlendiğiniz zaman kontrolünüzü kaybetmemek adına kendinize biraz zaman ayırın. 1’den 10’a kadar saymak ve yavaş yavaş nefes alıp vermek öfkenizi yatıştırmaya yarayabilir.

Ben Dili Kullanın

“Ben” dili, kişiler arasında sağlıklı bir iletişimin ve empatinin kurulmasında etkili bir yöntemdir. Çocuğunuzun yaptığı davranışların size neler hissettirdiğini baz alan “ben” dili kullanmayı, alışkanlık haline getirebilirsiniz. Bu sayede çocuğunuz ile empatik bir şekilde iletişim kurmaya başlayacaksınız. Empatik iletişimden dolayı çocuğunuza bağırmak zorunda da hissetmemiş olacaksınız.

Duygularınızı İfade Edin

Sevinç ve mutluluk kadar öfke ve kızgınlık gibi duygular da doğal duygulardır. Ancak kontrol edilemeyen öfke duygusu istenmeyen sonuçlar doğurabilir. Kızgın olduğunuz zamanlarda, çocuğunuza o an kızgın ve öfkeli olduğunuzdan bahsedin. Bu onların sizin üzerinize gelmelerini engelleyecektir.

Ortamdan Ayrılın

Öfkenizi kontrol etmekte aşırı derecede zorlanıyorsanız ya da çocuğunuz sinirlerinizi yıpratmakta ısrarcıysa, o an ortamdan ayrılmak daha faydalı bir davranıştır. Ortam değişikliği hararetin arttığı zamanlarda kişiyi sakinleştirmek adına oldukça etkilidir.

Net Olun

Çocukların yaramazlık yapması kadar doğal bir şey yoktur. Ancak bazı davranışların tolere edilemeyeceğini onlara sakin bir dille açık ve net şekilde ifade etmeniz gerekmektedir.

Kaliteli Zaman Geçirin

Ailece kaliteli bir zaman geçirmek ve ortak paylaşımlarda bulunmak aile içi güven ve sevgi ilişkisini artırmaya yardımcı olur. Aynı zamanda bu durum çocuklarınıza bağırmak yerine, daha sevgi dolu ifadeler kullanarak onları sakin bir dil ile uyarmanızı sağlar.

Stres Atın

Çocuklara karşı hoşgörülü olmak adına kendiniz zaman ayıracak ve stresinizi azaltacak aktivitelerde bulunabilirsiniz. Stresten arınmış bir kişinin tahammül sınırı artar ve bağırma olasılığı düşer.

Mizahı Kullanın

Ortamdaki gerilimi azaltmak adına mizahı kullanmak en etkili yöntemlerden biridir. Çocuğunuz tolere edilebilecek bir davranışta bulunursa, ona bağırıp kalbini kırmak yerine esprili ve mizah dolu bir yaklaşımda bulunabilirsiniz. Bu şekilde ortamı yumuşatabilir ve gerginliğin azalmasını sağlayabilirsiniz.

 

Sıkça Sorulan Sorular

Bebeğe bağırmak onu nasıl etkiler?

Bağırma eylemi sürekli olduğunda bebeğin psikolojik sağlığına ciddi zararlar verebilir.

Çocuğu dövmek nelere yol açar?

Suça yönelik davranışları arttırır, akıl sağlığına zarar verir, güvenini kaybeder, kendine inanmayan ve sevmeyen bir birey olur, çaresiz hisseder, değersiz ve yetersiz hisseder, her zaman kendini suçlu hisseder ve kalıcı fiziksel yaralar verir.

Bebekler şiddeti unutur mu?

Çoğu kişi çocukların yaşadıklarını unutacağını düşünür ancak çocuklar unutmazlar. Aile içinde şiddet gören çocuklar, diğer çocuklara göre daha yüksek duygusal ve davranışsal sorunlar yaşarlar.

 

Paylaş:

⚠️ Yasal Uyarı

“Bu internet sitesinin içerikleri, siteye giriş yapan hastaların ve ziyaretçilerin güncel bilgilere ulaşabilmesi adına hazırlanmıştır. Sitedeki bilgilerin, sağlık alanında tanı, tedavi ya da ilaç reçetesi gibi bir özelliği bulunmamaktadır. İnternet sitemiz, sağlıkla ilgili bütün konuların ancak, doktor muayenesi ile teşhis ve tedavi edilebileceğini savunmaktadır. Sitede yer alan bütün bilgiler doktor muayenesine teşvik amacıyla hazırlanmaktadır. Doğru bilgiyi her zaman doktorlardan alabilirsiniz. Sitede yer alan bilgilerin yanlış anlaşılmasına bağlı olarak ortaya çıkabilecek mağduriyetlerden internet sitemiz sorumlu değildir. Site içerisindeki bilgilerin kopyalanarak, başka internet sitelerinde kullanılması kesinlikle yasaktır. İnternet sitemizdeki bilgiler, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerince, internet sitesinin sahibinin iznine bağlı olarak kullanılabilmektedir. Siteye giriş yapan tüm ziyaretçiler, yukarıda yer alan yasal uyarıyı bütünüyle ve şartsız olarak kabul etmiş sayılır.

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Ücretsiz Danışmanlık Alın

İçindekiler

Avicenna MAG

İlgili İçerikler

Niktofobi (Karanlık Korkusu) Nedir?

Niktofobi (Karanlık Korkusu) Nedir?

Niktofobi halk arasındaki adıyla karanlık korkusu, dünya genelinde yaygın olan fobilerden biridir. Niktofobi, kişinin karanlıktan aşırı bir şekilde korkmasına neden olan bir fobi türüdür. Karanlık

Klostrofobi (Kapalı Alan Korkusu) Nedir?

Klostrofobi (Kapalı Alan Korkusu) Nedir?

Klostrofobi halk arasındaki adıyla kapalı alan korkusu, kişilerin kapalı alanlara karşı olan korku ve kaygısıdır. Kapalı alan korkusu olan kişiler, asansör, tünel, metro gibi kapalı

Hipertimezi (Unutamama Hastalığı) Nedir?

Hipertimezi (Unutamama Hastalığı) Nedir?

Hipertimezi, yani unutamama hastalığı kişinin geçmiş olayları ve detayları son derece detaylı ve net bir şekilde hatırlamasıdır. Bu hastalığa sahip olan kişiler, yaşadıkları olayları inanılmaz

Sezaryen Doğum Nedir? Hangi Durumlarda Uygulanır?

Normal doğumun uygun olmadığı ve riskli olduğu durumlarda doğumun cerrahi bir operasyonla gerçekleştirilmesine sezaryen doğum denilmektedir. Sezaryen ameliyatının tercih edilmesinin birden fazla nedeni bulunmaktadır. Ancak

🇹🇷 المستشفى الأكثر ترجيحاً في تركيا لمتحدثي اللغة العربية في عام ٢٠٢٣