Çocuklarda Doğuştan Kalp Hastalığı Neden Olur?
Doğumsal kalp hastalıkları, genetik ve çevresel etkenlerin bir araya gelmesiyle oluşabilmektedir. Down sendromu gibi hastalıkların olduğu bebeklerde, doğuştan kalp anomalileri görme riski artış göstermektedir. Annenin hasta olduğu durumlar da, bebekte kalp hastalığı görülme riskini arttırmaktadır. Annede olması durumunda bebeği risk altına alan hastalıklar ve durumlar şunlardır:
- Diyabet
- Fenilketonüri
- Kızamık
- Viral enfeksiyon
- Rutin kullanılan ilaçlar
- Radyasyon
Doğuştan Kalp Hastalığı Hangi Sıklıkla Görülmektedir?
Doğuştan kalp hastalığı, her 100 doğumdan 1’inde görülmektedir. Yüzde 1 her ne kadar düşük bir oran gibi gözükse de, tıp dünyası için oldukça yüksek bir orandır. Eğer anne doğuştan kalp hastası ise, bu oran yüzde 10 gibi bir seviyeye yükselmektedir. Yine kardeşlerden birisinde, doğuştan gelen kalp hastalıkları görülmüşse, diğer kardeşlerde de görülme riski 4 kata kadar yükselmektedir.
Çocuklarda Sık Görülen Doğumsal Kalp Hastalıkları Nelerdir?
Her ne kadar bu hastalıkların çok çeşidi olsa da, genellikle kalp odacıklarını ayıran duvarlarda delikler ve kalp kapaklarında ya da damarlarında darlık görülmesi problemleri görülür. Bir başka deyişle, doğuştan aort darlığı yaşayan bebekler ve doğuştan kalbi delik bebekler en sık görülen hasta türüdür. Siyanotik doğuştan kalp hastalıkları arasında en çok fallot tetralojisi ile karşı karşıya kalınır. Bu hastalığı yaşayan bebeklerde gelişme geriliği, bayılma ve sık sık morarma görülebilmektedir. Şant kalbin sağından soluna doğru olur ve akciğerlere ilerleyen kan akışı düşmüştür. Kalbin bir odacığının, kapağının ya da damarının gelişememiş olması ya da damarların ters olması gibi ağır ve acil tedavi gerektiren, doğuştan kalp yetmezliği yaşayan hastalarla daha nadir karşılaşılır.
Doğuştan Kalp Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
Doğumsal kalp hastalıkları, problemin türüne göre farklılıklar göstermektedir.
Ciddi kalp hastalığı olan yeni doğmuş bebeklerde şu belirtiler ortaya çıkar:
- Morarma
- Beslenme problemleri
- Emerken yorulma ve terleme
- Zor nefes alma
- Sık nefes alma
- Çarpıntı
Bu tarz belirtiler gösteren ciddi kalp hastalığı olan bebeklerden bazıları, doğumda hiçbir bulgu göstermezler. Fakat, 1-2 hafta gibi kısa bir sürenin ardından acil müdahale gerektiren bir şok durumu ya da düşük kalp debisi ile karşı karşıya kalınabilir.
Kalbinde geniş bir delik bulunan bebeklerde şu belirtiler ile karşılaşılır:
- İlk aylarda kilo alamama
- Sık sık solunum yolu enfeksiyonuna yakalanma
- Bayılma
- Morarma
Yaşı büyük çocuklarda doğuştan kalp hastalığı belirtileri şunlardır:
- Kolay ve hızlı yorulma
- Enerji ve dayanıklılık seviyesinde azalma
- Göğüs ağrısı
- Çarpıntı
- Bayılma
Baz doğuştan kalp hastalığı yaşayan çocuklarda hiçbir belirti bulunmamaktadır. Bu çocukların ilk belirtileri göstermesiyle birlikte uzman bir doktor tarafından muayene edilmesi gerekmektedir.
Doğuştan Kalp Hastalığı Tanısı Nasıl Koyulur?
Doğumsal kalp anomelileri yaşayan ya da yaşadığı tahmin edilen çocuklarda, yaşadığı öykü ailesinden ayrıntılı bir şekilde dinlenir. Ardından çok kapsamlı bir kardiyolojik muayene yapılır. Dinlenen öyküye ve yapılan muayeneye bağlı olarak bazı laboratuvar testleri yapılır.
- Oksijen Satürasyonu: Morarma yaşayan bebeklerin nabzı, parmaktan oksimetre ile öğrenilir.
- Elektrokardiyografi: Kalp hızını ve ritim problemlerini inceler.
- Akciğer grafisi: Akciğer damarlanması olmuş mu ve kalpte büyüme meydana gelmiş mi, bakılır.
- Ekokardiyografi: Zararsız, güvenilir ve çok kolay bir tekniktir. Detaylı bilgiler sunar. Kalpteki odacıklar, kapaklar, kalpten çıkış yapan ve kalbe gelen damarlar kolaylıkla incelenir. Damarların ve kapakların boyutlarına, basınçlarına ve kasların kasılma oranlarına bakılır. Günümüzde çok sayıda hastalığın tanısında kullanılan tek yöntem haline gelmiştir.
- Holter monitorizasyon: Bu teknikle hastaya holter takılır. Hasta günlük yaşamına devam ederken 24 saat boyunca EKG ve ritim değerlendirmesi yapılır.
- Efor testi: Çocuk bir yürüme bandında hızla yürütülür. Bu esnada sürekli kalp elektrokardiyografisi çekilir.
- Kalp kateterizasyonu ve anjiyokardiyografisi: İnvaziv yöntemlerden birisidir. Modern tıpta girişimsel tekniklerle tedavi yapılacağı zaman tercih edilir.
- Kardiyak MR ve CT: Bu teknikle görüntüleme yapılırken, doğuştan kalp hastalığı tanısı ve tedavisi planlanır.
Anne Karnındaki Bebeğe Hastalık Teşhisi Yapılabilir Mi?
Anne karnındaki bebeklerin kalpleri, 18. haftadan itibaren fetal ekokardiografi tekniği ile değerlendirme altına alınabilir. Bu tetkik oldukça zor ve zahmetlidir. Bu da tecrübeli doktorlar tarafından yapılmasını gerektirir. Bu yüzden alanında uzman bir hekimin ve hastanenin yapması gerekir. Tercihen çocuk kardiyoloji uzmanı bir doktor tarafından yapılmalıdır. Bu tekniğin ne bebeğe ne de anneye hiçbir zararı bulunmamaktadır.
Fetal ekokardiyografi yaptırılan bir bebek, sağlıklı bulunursa aileler doğum öncesinde çok rahatlarlar. Fakat, ekokardiyografi ile bir hastalık teşhisi yapılırsa, doğum süreci yeniden planlanmalı ve buna uygun bir merkezde doğum yapılmalıdır. Eğer bebekte doğum sonrası yaşama şansı düşük bir hastalık teşhisi yapılmışsa, bu durumun aile ile paylaşılması ve kendilerine sunulacak olan seçenekleri gözden geçirmeleri istenir.
Çocukluk Döneminde Doğuştan Gelmeyen Kalp Hastalığı Görülebilir Mi?
Çocukluk döneminde sonradan oluşabilecek kalp hastalıkları görülebilmektedir. Bu dönemde oluşabilecek olan metabolik hastalıklar, genetik sendromlar, bağ dokusu hastalıkları, nörolojik hastalıklar ya da renal hastalıklar, hipertansiyonda kalp tutulumu olabilmektedir. Kanser hastası çocuklarda radyoterapi ve kemoterapi tedavilerinin bir sonucu olarak kalp zarar görebilir. Öte yandan bakteriyal enfeksiyonlar ya da viral hastalıklar kalp kaslarını, koroner arterleri ya da kalp zarlarını zorlayabilir. Tonsillite sebebiyet veren beta hemolitik streptokok enfeksiyonları Türkiye’de yoğun olarak görülmektedir. Bu enfeksiyonlar zaman zaman kalp kapağını da zarara uğratmaktadır. Kolesterolü ve trigliserid değerleri yüksek olan ailelerin yine obezite hastası olan çocuklarında sık sık kalp hastalığı görülür. Ritim bozukluğu gibi problemler de hemen hemen her yaştan insanda oluşabilir.
Çocukların Kalp Sağlığını Korumak İçin Alınması Gereken Önlemler
Yeni doğmuş bebeklerin doğumdan hemen sonraki gün mutlaka nabız oksimetre ölçümleri yapılmalıdır. Aynı zamanda oksijen satürasyonu bakılmalı ve az seviyelerde olanların acilen doktora gösterilmesi gerekmektedir. Doğuştan kalp hastalığı teşhisi koyulan bir çocuğun, hem ameliyat öncesi hem de ameliyat sonrası süreçte düzenli olarak kontrol edilmesi gerekir. Doğuştan kalp hastalıkları olan çocukların diş ve ağız bakımlarına büyük önem gösterilmesi gerekmektedir. Çünkü kalbin enfeksiyonlardan korunabilmesi için ağız ve diş temizliği çok önemlidir. Bazı durumlarda çocuğun antibiyotik kullanması gerekebilir.
Doğuştan kalp hastalığı olan çocuklarda aktivite kısıtlaması çoğu zaman gerekmemektedir. Tam tersi, hem çocuğun psikolojik olarak desteklenmesi hem de kalp gücünün arttırılabilmesi için spor ve egzersiz yapmaları gerekmektedir. Fakat, ani ölüme neden olabilecek ciddi hastalığı bulunan çocukların doktor kontrolünde spor yapması ve yarışma gibi yüksek enerji harcatacak aktivitelerden kaçınması gerekmektedir. Spor ve aktivite konusunda en doğru bilgiyi, çocuğunuzun kardiyoloji doktoru verecektir. Çünkü bazı hasta çocukların okulda merdiven çıkması bile yasaklanabilmektedir. Çocukların kalp ve damar sağlığını koruyabilmek adına aileler bilinçlenmeli ve sağlıklı beslenme/yaşam konularında donanımlı olmaları gerekmektedir.
Sıkça Sorulan Sorular
Doğuştan gelen kalp hastalığı genetik midir?
Doğuştan meydana gelen kalp hastalıklarının tam sebebi bilinmemekle beraber, tahmin edilen belirtilerinden biri genetiktir. Kalıtsal bir durum sebebiyle kalp hastalığı yaşanabilir.
Bebeklerde kalp delikliği olur mu?
Bazı durumlarda bebekler, kalbi delik olarak dünyaya gelebilir. Küçük delikler cerrahi müdahaleye gerek kalmadan kendiliğinden düzelebilir. Daha büyük delikler cerrahi yöntemle tedavi edilerek, düzeltilebilir.