[trgebanner]
Duodenal Switch Nedir?
Operasyon esnasında mide çıkışı korunup, kesilmiş olan ince bağırsak mide çıkışına bağlanır. Ortak kanal 75 santimetre ile 10 santimetre arasında şekillendirilerek, biliopankreatik diversiyonda karşılaşılan bazı yan etkilerin azaltılması sağlanır. Öte yandan midenin pyrolik ismi verilen kapağına dokunulmadığı için, hastada hazımsızlık gibi problemler görülmez.
Duodenal Switch Ameliyatı
Duodenal switch operasyonunda midenin açlık hormonu salgısı üreten bölümünün operasyon esnasında çıkarılması ile, hastanın açlık duyma hali azaltılır ve yenilen yemek seviyesi de bu sayede azaltılmış olur. Bu da hastanın günlük aldığı kalori miktarını azaltır ve hasta kolayca kilo vermeye başlar. Kilo verdirici özelliği nedeniyle bir obezite cerrahisi yöntemi olarak kullanılmaktadır. Bu operasyonun yağ emilimini azalttığının altını çizmek gerekir. Bu yüzden özellikle yağlı gıdalarla beslenen hastalar için tercih edilmesi gereken bir cerrahi yöntemdir. Fakat, duodenal switch cerrahisi yaptıran hastaların, yaşamları boyunca özel bir diyet yapmaları ve mineral, vitamin takviyesi kullanmaları gerekmektedir.
Malabsorpsiyon (Emilim Kısıtlaması) Nedir?
Sindirim sistemi problemlerine bağlı olarak görülen emilim bozuklukları, malabsorbsiyon olarak da isimlendirilmiştir. Sindirim sistemi problemleri, farklı hastalıklara bağlı olarak oluşabilmektedir. Örneğin emilimin yapıldığı ince bağırsakların hastalanması, malabsorpsiyona neden olabilir. Emilim bozukluklarının en büyük belirtilerinden birisi ishaldir. Genellikle var olan başka bir hastalık nedeniyle oluşmaktadır. Sıklıkla çölyak hastalığı geçirdikten sonra kendisini göstermeye başlayan emilim kısıtlaması, dışkıda yaşanan değişikliklerle ortaya çıkar. Genellikle dışkıda renk değişikliği ve yağ oranında değişim yaşanır. Bu da gaz problemlerine ve şişkinliğe neden olmaktadır. Emilim bozukluğu hastalığı, vitamin ve mineral eksikliklerine de neden olabilmektedir.
Duodenal Switch Yan Etkileri
Duodenal switch operasyonun kendi başına belli başlı yan etkileri bulunmaktadır. Bunlar, aşağıdakiler gibidir:
- Geçici böbrek problemleri
- İshal
- Bağırsak tıkanıklıkları
- Kötü kokulu gaz çıkarma
- Hayatın sonuna kadar vitamin ve mineral takviyeleri kullanımı
- Karın içerisinde apse çıkması
- Safra kesesi taşı problemi
- Protein eksiklikleri
Duodenal Switch Ameliyatı Kimler İçin Uygundur?
Duodenal switch cerrahisi, diğer operasyonlardaki gibi mide hacminin çok küçültülmediği, fakat ince bağırsaklara ciddi operasyonlar yapılması gereken hastalara yapılan bir ameliyat olarak bilinir. Vücut kitle indeksi 50’nin üzerinde çıkan süper obezite hastaları için en çok tercih edilen operasyonlar arasında yer almaktadır. Operasyon, midenin küçültülmesinden daha ziyade, bağırsakların kısaltılmasına yönelik olduğu için, hastaların operasyon sonrasında kilo alma şansı bir hayli azaltılmış olur. Buna bağlı olarak da, hastaların ameliyat sonrası uymaları gereken bir diyet programına ihtiyaç duyulmaz.
Doktorlar, yağ oranı yüksek gıdaların tüketimini, ameliyat olan hastalara daha çok tavsiye eder. Çünkü bu operasyon ile yağ emilimi azaltılmıştır. Yağlı gıdaların daha fazla yenilerek, yağlardan toplanan ve hayati önemi bulunan vitaminlerin emilim seviyeleri artırılmaya çalışılır. Çok büyük yaşamsal değişikliklere gerek duyulmayan bu ameliyat ile, süper obezite hastalarının kolayca kilo vermeleri sağlanır. Tekrardan kilo almak gibi sorunlar ise, duodenal switch operasyonundan sonra oluşmamaktadır.
Düzenli olarak kontrollerin yapılması ve hasta tarafında her şeyin yolunda gittiğinden emin olunması gerekir. Hastanın geçirdiği operasyonun başarısı için yaşam tarzında değişikliklere gitmesi ve egzersizleri hayatına sokması gerekmektedir.
Avantajları
- Ameliyat türleri arasında en kapsamlı kilo verdirme tekniği olarak kabul edilir.
- Diyabet, hipertansiyon, trigliserit ve yüksek kolesterol gibi hastalıkların tedavisinde en net tekniktir.
- Vücut kitle indeksi 50’yi geçmiş süper obezite hastaları için en kesin çözüm yöntemidir.
- Midenin pyrolik kapağına bir zarar verilmediği için, hazımsızlık gibi problemler kendisini göstermez.
- Açlık hormonu üretimi azaltıldığı için, hastalarda iştahsızlık başlar ve kilo verme hızlı gerçekleşir.
- Gastrik bypass ya da kelepçe gibi yöntemlere göre daha kolay kilo verdirir.
Hangi Cerrahi Yöntemi Kullanılır?
Duodenal switch operasyonunda, hastanın genel sağlık durumuna ve cerrahın kararına göre çeşitli ameliyat teknikleri uygulanabilmektedir. Bu yöntemler genel olarak aşağıdakiler gibidir:
- Açık cerrahi: Büyük bir kesi atılan açık ameliyatlarda, görünüş açısından sorun yaratabilecek bir kesi yarası oluşabilir. Öte yandan hastanın iyileşme süreci çok daha uzun olur. Cerrahlar genellikle kapalı yöntemi tercih etseler de, ameliyat sırasında bir problemle karşılaşılması halinde açık cerrahi tercih edilmektedir.
- Robotik cerrahi: Hastanın karın bölgesinden içeriye sokulan robot, hem cerrahın içeriden görüntüye sahip olmasını hem de ameliyatı gerçekleştirmesini sağlar. Doktorlar tarafından fazlasıyla beğenilen bu yöntem, içeriye sokulan kamera ile 16 kata kadar zoom yapmayı mümkün kılar.
- Laparoskopik cerrahi (Kapalı yöntem): Kapalı ameliyat ile gerçekleştirilen bir duodenal switch ameliyatı, ameliyatın karına atılacak mini kesiler ile yapılmasını sağlar. Bu sayede hem hastanın ameliyattan sonra estetik bir problem yaşamasının önüne geçilmiş olur, hem de iyileşme süreci çok hızlı atlatılır.
Sıkça Sorulan Sorular
Duodenal tüp nedir?
Sleeve gastrektomi ve gastrik bypass niteliklerini birleştiren cerrahi operasyona, switch ya da duodenal swith ameliyat yöntemi denir.
Duodenal switch nasıl yapılır?
İki adımda gerçekleştirilen bu işlemde ilk olarak, midenin ortalama %80’i çıkarılır ve kalanına ince bir tüp haline getirilen sleeve gaskrektomi uygulanır. 1,5 – 2 litre hacme sahip mide, 120 ml hacimli uzun ve ince bir tüp haline dönüşür. Sonrasında bypass için mideye bağlanan ince bağırsak ayırılır ve iki ayrı yol ve ortak bir kanal ortaya çıkarılır.