Yaşamları içerisinde sosyal, ekonomik, politik karşılaştıkları tüm konular kadın psikolojisi içerisinde özel bir öneme sahiptir. Feminist düşüncenin yaygınlaşması, feminizmin ön plana çıkması ile birlikte kadın psikolojisi de öne çıkmıştır.
Kadın psikolojisinin, erkeklere oranla bir rahatsızlık belirtisi göstermeye çok daha meyilli olduğu araştırmalarla kanıtlanmıştır. Bu durumu destekleyen kimyasal etkenler, değerler kadın psikolojisi üzerinde daha yoğun durulmasına imkan yaratmıştır.
Kadınların limbik sisteminin (duygusal beyin) daha büyük olması da erkek ve kadın psikolojisi arasındaki temel farkı oluşturmaktadır. Aynı zamanda serotonin başta olmak üzere diğer nörotransmiterlerin dengesi de psikolojik problemlere yatkınlığı etkilemektedir.
Kadın psikolojisinde dinlenme isteği baskın olduğu için psikolojik rahatsızlıklarda terapi yöntemine de ağırlık verilebildiği görülmektedir. Uygulanması planlanan tedavi kişiden kişiye değişiklik göstermektedir.
Kadın Psikolojisine İyi Gelenler
Kadın psikolojisine iyi gelen pek çok etken bulunmaktadır. Özellikle psikolojik olarak yenilenmeyi destekleyenleri şu şekilde ele alabiliriz:
- Düzenli spor yapmak ve bedensel aktivitelerde bulunmak,
- Dengeli beslenme,
- Günlük belirlenmiş uyku saatlerini kaçırmadan uyumak ve vücudu dinlendirmek,
- Meditatif hareketler, yoga ve meditasyon yapmak,
- Hormonal dengeyi korumak,
- Çevresel faktörlerden ve ana stres kaynaklarından uzak kalmak.
Kadınların psikolojik gelişimleri ve dengeleri duygusallık derecelerine bağlı olarak değişkenlik gösterebilmektedir. Özellikle çevresel etkenlere bağlı olarak değişebilen kadın psikolojisini çok daha iyi bir noktaya getirmek için sinir ve stres kaynaklarını, eleştirileri kısıtlamak faydalı olmaktadır. Sosyal medya detoksu yapmak bu nedenle kadın psikolojisine iyi gelenler arasında üst sıralarda gelmektedir.
Kadın ve Erkek Psikolojisi Arasındaki Fark Nedir?
Kadınlardaki duygu yoğunluğu, çevresel baskı ve hormonal dengeler kadın ve erkek psikolojisinin ayrılmasındaki temeli oluşturmaktadır. İlkel dürtülere dayalı olarak incelendiğinde erkeklerin hayatta kalma ve savaşma içgüdüsü ağır basarken kadınların sahiplenme ve dinlenme ihtiyacının baskın olduğu düşünülmektedir.
Araştırmalarla da desteklenen kadınsı duygusallık, erkeklerin mantıkçı yaklaşımı ile zıtlık gösterebilmektedir. İki cins de duygusallığa ve zekaya önem verse de kadın psikolojisinde anlaşılma arzusu baskındır. Buna bağlı olarak cinslerin duygusal ihtiyaçları da değişiklik gösterebilmektedir.
İlişkilerde Kadın Psikolojisi
Kadınların duygusal ihtiyaçları içerisinde en öncelikli olanı dinlenmektir. Çözüm odaklılıktan önce anlamak ve anlaşılmak arzusunun baskınlaştığı görülmektedir. İlişkiler içerisinde kadın psikolojisi genellikle özgürlük, güven duygusu, anlaşılmak ve bağımsızlık üzerine eğilmektedir. Duygusal beklentiler ve ihtiyaçlar kadının psikolojik geçmişindeki travmalara, rahatsızlıklara bağlı olarak da farklı yönlerde şekillenebilmektedir.
Sağlıklı bir ilişki kurmak için kadının psikolojik ihtiyaçlarını göz ardı etmeden hareket etmek önem taşımaktadır. İlişkilerde limbik sistemi daha büyük olan kadının duygusal beklentileri ötelendiği takdirde; acı, üzüntü ve keder duyguları baskınlaşarak depresyon gibi duygusal kökenli rahatsızlıkları ortaya çıkarmaktadır.
Romantik ilişkilerde de kişiler arası diğer ilişkilerde de kadınların dinlenme ve önemsenme arzusu ön plana çıkmaktadır. Bu arzu giderilmediği takdirde kadınlarda depresyon, bunalım gibi etkilerin ortaya çıkması mümkündür.
Sık Sorulan Sorular
- Kadın psikolojisine ne iyi gelir?
Kadın psikolojisine iyi gelen pek çok öneri bulunmaktadır. Dengeli beslenme-uyuma, spor yapma ve sosyalleşme gibi öneriler kadın psikolojisini olumlu etkileyebilmektedir.
- Kadınlarda sık görülen psikolojik hastalıklar nelerdir?
Panik atak, fobi, anksiyete, depresyon ve bipolar bozukluk gibi rahatsızlıklar kadınlarda çok daha fazla görülmektedir.
- Psikolojik rahatsızlıklar neden kadınlarda daha sık görülmektedir?
Yapılan araştırmalara göre erkek beyni daha fazla serotonin üretmektedir. Bu durum da kadınların depresyon eğilimini açıklamakta kullanılmaktadır. Ekonomik, çevresel ve yasal faktörlerin dünya genelinde erkek egemenliğinde olmasının ve erkek gücünün öncelikli tutulmasının da kadın psikolojisinde yoğun etkileri olduğu görülmektedir.