Nöral Tüp Defekti ve Nöroşirürji

Nöral Tüp Defekti ve Nöroşirürji- kablolara bağlı hasta yenidoğan

İçindekiler

Ücretsiz Danışmanlık Alın

Nöral tüp defekti kısaca NTD olarak adlandırılmaktadır. Bazı bebeklerin beyin ve omurilik gelişimleri sırasında ortaya çıkan anormallikleri kapsar. Nöral tüp defekti sonucunda bebeklerin vücutlarının bazı bölümlerinde şekil veya işlevsel bozukluklar ortaya çıkmaktadır.

[trnebanner]

Avicenna Hastanesi olarak kaleme aldığımız bu yazıda Nöral tüp defekti hakkında merak ettiğiniz tüm detaylara ulaşabilirsiniz.

Beyin Ameliyatları Hakkında Bilgi ve Fiyat Al

Nöral Tüp Defekti Nedir?

Bu defekt türü, bebeklerin omuriliklerinin ve beyinlerinin gelişiminde ortaya çıkan anormalliklerdir. Nöral tüp, beyin dokusundan başlayıp omuriliği içine alacak şekilde boylu boyunca uzayan yapıdır. Bu yapı normal olarak döllenme sonrasındaki 2. veya 3. haftada gelişimini tamamlamaktadır. Normal şartlarda tamamlanması gereken nöral tüp gelişiminin herhangi bir sebepten tam olarak tamamlanamaması bu hastalığa sebep olur. Buna bağlı olarak gelişimi tamamlanamayan nöral tüpün bir kısmı açık kalmaktadır.

Nöral tüp defekti nedeni ile bazı gebelikler düşükle sonuçlanmaktadır. Diğer bir yandan, daha önce nöral tüp defektine sahip çocuğu olan çiftlerin ikinci çocuklarında da bu hastalığı görme olasılıkları %2-3’tür.

En sık rastlanan doğumsal anomalilerden olan nöral tüp defektinde karşılaşılan kusurlar spina bifida ve anensefaldir.

Spina bifida, açık ve/veya ayrık omurga anlamına gelmektedir. Başta myelomeningosel olmak üzere omuriliği etkileyen birçok şekilde karşımıza çıkmaktadır. Bu hastaların %85’inden fazlasında hidrosefaliye rastlanır. Hidrosefali, beyin ve omurilikte düzenli olarak gerçekleşen sıvı dolaşımının bozulması ve beyin içindeki boşluklarda yüksek basınca yol açması olarak tanımlanmaktadır. Erken dönemde tedavisi gerekir. Aksi taktirde ise bebeğin beyni hasar görür. Ağır seyreden vakalarda doğumdan sonraki 48 saat içinde cerrahi operasyon yapılmalıdır. Bu operasyonda amaç, kesenin kapatılması ve böylece omurilik sıvısının ayrıca dokuların iltihaplanmasının önlenmesidir.

Anensefal ise, beyin, kafatası ve skalpin büyük kısmının kusurlu oluşum göstermesidir. Beyin ve kafatası tam oluşmaz. Özellikle bebeğin düşünme ve koordinasyon yetilerini sağlayan bölümü oluşmamıştır. Beynin geri kalan kısımları ise açık ya da kemik ile kapanmıştır. Bu sebeple bu rahatsızlığa sahip olan bebekler çok uzun süre hayatta kalamazlar.

Nöral Tüp Defekti Neden Olur?

Nöral tüp defektlerinin nedeni kesin olarak bilinmemektedir. Diğer bir taraftan bu defekt türünün meydana gelme olasılığını arttıran bir takım unsurlar bulunmaktadır. Bu unsurlar:

  • Annede insüline bağımlı şeker hastalığı olması

  • Annenin aşırı kiloya sahip olması (Obezite)

  • Önceki hamileliğinde bebekte nöral tüp defekti gelişmiş olması

  • Anti-epileptik ilaç kullanılması (Sodyum valproat, valproik asit içeren ilaçlar)

  • Erken hamilelikte yüksek sıcaklıklara maruz kalınması (Uzun süreli ateş, kaplıcada-sauna-buhar odasında bulunmak)

  • Folik asit eksikliği

Tanısı Nasıl Konulur?

Nöral tüp defektleri, ultrason taraması ve anomali taramaları ile teşhis edilmektedir. Ultrason taraması iki kez yapılmaktadır. İlk tarama 8-14 hafta aralığındadır. Anomali taramaları ise hamileliğin 19-20 haftaları arasında yapılmaktadır. Genellikle bu tarama sırasında spina bifida teşhisi konulur. Spina bifida teşhisine varıldıktan sonra ise doğum sonrası 48 saat içinde cerrahi müdahale gerçekleştirilmektedir.

 

Sıkça Sorulan Sorular 

Nöral tüp defekti neden olur?

Nedeni kesin olarak bilinmemektedir. Diğer bir taraftan bu defekt türünün meydana gelme olasılığını arttıran bir takım unsurlar bulunmaktadır.

Nöral tüp defekti riski nedir?

Bu tarz vakaların büyük bir kısmında bebek sağlığı olumsuz etkilenmekte hatta ölümlere yol açabilmektedir. Erken teşhis ve zamanında cerrahi müdahale ile bebek sağlığına kavuşabilir.

Nöral tüp defekti tedavisi nedir?

Nöral tüp defektinin kesin bir tedavisi olmamakla beraber, buna bağlı olarak ortaya çıkan hastalıkların bazı tedavi yöntemleri mevcuttur. Spina bifida cerrahi müdahale ile tedavi edilmektedir.

 

Paylaş:

⚠️ Yasal Uyarı

“Bu internet sitesinin içerikleri, siteye giriş yapan hastaların ve ziyaretçilerin güncel bilgilere ulaşabilmesi adına hazırlanmıştır. Sitedeki bilgilerin, sağlık alanında tanı, tedavi ya da ilaç reçetesi gibi bir özelliği bulunmamaktadır. İnternet sitemiz, sağlıkla ilgili bütün konuların ancak, doktor muayenesi ile teşhis ve tedavi edilebileceğini savunmaktadır. Sitede yer alan bütün bilgiler doktor muayenesine teşvik amacıyla hazırlanmaktadır. Doğru bilgiyi her zaman doktorlardan alabilirsiniz. Sitede yer alan bilgilerin yanlış anlaşılmasına bağlı olarak ortaya çıkabilecek mağduriyetlerden internet sitemiz sorumlu değildir. Site içerisindeki bilgilerin kopyalanarak, başka internet sitelerinde kullanılması kesinlikle yasaktır. İnternet sitemizdeki bilgiler, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerince, internet sitesinin sahibinin iznine bağlı olarak kullanılabilmektedir. Siteye giriş yapan tüm ziyaretçiler, yukarıda yer alan yasal uyarıyı bütünüyle ve şartsız olarak kabul etmiş sayılır.

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Ücretsiz Danışmanlık Alın

İçindekiler

Avicenna MAG

İlgili İçerikler

Hemofobi (Kan Korkusu) Nedir?

Hemofobi (Kan Korkusu) Nedir?

Hemofobi halk arasındaki adıyla kan korkusu, yaralanma, kan görme veya iğne gibi durumlardan panik olma ve korkma durumudur. Kan korkusu olan kişiler, sadece kandan değil,

Sosyal Anksiyete(Sosyal Fobi) Nedir?

Sosyal Anksiyete(Sosyal Fobi) Nedir?

Sosyal anksiyete diğer adıyla sosyal fobi, kişinin başka insanlarla iletişime geçtiğinde hissettiği korku ve endişedir. Sosyal anksiyete bozukluğu olan kişiler, biriyle tanışmaktan, flört etmekten, hatta

Niktofobi (Karanlık Korkusu) Nedir?

Niktofobi (Karanlık Korkusu) Nedir?

Niktofobi halk arasındaki adıyla karanlık korkusu, dünya genelinde yaygın olan fobilerden biridir. Niktofobi, kişinin karanlıktan aşırı bir şekilde korkmasına neden olan bir fobi türüdür. Karanlık

Klostrofobi (Kapalı Alan Korkusu) Nedir?

Klostrofobi (Kapalı Alan Korkusu) Nedir?

Klostrofobi halk arasındaki adıyla kapalı alan korkusu, kişilerin kapalı alanlara karşı olan korku ve kaygısıdır. Kapalı alan korkusu olan kişiler, asansör, tünel, metro gibi kapalı

🇹🇷 المستشفى الأكثر ترجيحاً في تركيا لمتحدثي اللغة العربية في عام ٢٠٢٣