Obezite Cerrahisi Nedir?
Obezite cerrahisi nedir sorusunun yanıtı, beden kitle indeksi belli bir oranın üzerinde olan ve “Obez” olarak kabul edilen kişilerin ameliyatlarının yapılması ve sağlıklı bir kiloya ulaşmalarının sağlanmasıdır. Obezite cerrahisi çeşitleri arasında en sık tercih edilen teknik ise tüp mide cerrahisi olmaktadır. Tüp mide ameliyatı dünya genelinde sleeve gastrektomi olarak da anılmaktadır.
Mide Küçültme Ameliyatı
Tüp mide ameliyatı teriminin halk dilinde mide küçültme ameliyatı olarak bilinmesinin sebebi, normalde balon şeklinde olan midenin, bombeli kısmının ameliyat ile alınıyor olmasıdır. Bu ameliyat esnasında hasta genel anestezi ile tamamen uyutulmaktadır. Bu esnada laparoskopik cerrahi tekniğinden faydalanılır. Karın duvarı açılmamaktadır. Tüp mide ameliyatı tedavisi, çubuk şeklindeki aletlerle ve çubuk şeklindeki kameralarla, karından içeriye küçük deliklerden giriş yaparak gerçekleştirilmektedir. Otomatik staplerden faydalanılır. Midenin daha önce bombe olarak tanımladığımız bölümü kesilir ve alınır. Bu kısım midenin neredeyse yüzde 70 ya da yüzde 80 gibi bir bölümü demektir. Bu da midenin her öğün esnasında maksimum küçük bir bardak kadar yiyecek alabilmesi anlamını taşımaktadır.
Tüp Mide Ameliyatı Sonrası
Obezite cerrahisi sonrası, hastanın midesi adeta ince ve uzun bir tüp haline getirilmiştir. Tüp mide ameliyatı sonrası, hastanın iştahında oldukça belirgin bir düşüş gözlemlenmektedir. İnsan midesinde açlık hissiyatını ortaya çıkartan etkenlerin başında ghlerin hormonu yer almaktadır. İşte bu hormon, ameliyat ile alınan midenin bombe kısmında bulunmaktadır. Ameliyatın ardından kandaki ghlerin hormonu seviyesi ileri seviyelerde düşüş gösterir. Hastanın acıkma sıklıkları azalır ve iştah seviyesi bir hayli düşer. Hasta çok daha kolay bir şekilde doyar ve yemek yeme hızında gözle görülür bir düşüş gözlemlenir.
Obezite Cerrahisi Sonrası Beslenme
Tüp mide ameliyatını atlatan hastaların merak ettikleri bir diğer konu da, obezite cerrahisi sonrası beslenme konusudur. Cerrahi operasyonun ardından uzman bir diyetisyenin de eşlik etmesiyle hastanın obezite cerrahisi beslenmesi programı hazırlanır. Özellikle ameliyat sonrası ilk iki hafta boyunca sıvı tüketimi ve devamında gelen 2 hafta da olabildiğince yumuşak gıdalarla beslenmek büyük önem taşımaktadır. Tam olarak 1 ay boyunca dikkatli beslenen hastanın, 1 ayın ardından yavaş yavaş katı gıdalara geçişi normal olandır. İştah büyük oranda azalacağı için, hastanın yediği porsiyonlar da büyük oran da düşecektir. Hal böyle olunca, düşük porsiyonların içerisine mutlaka sağlıklı gıdaların yerleştirilmesi gerekmektedir. Hastaların ilk aylarda ciddi hızda bir kola kaybı yaşamaları beklenmektedir. Bu sebeple hastaların ilk aylarda protein tozu kullanması ve vitamin desteği alması tavsiye edilebilmektedir.
Risk Faktörü
Tüp mide ameliyatı olan hastaların yalnızca yüzde 2 gibi küçük bir bölümünde ameliyat sonrası komplikasyon durumu ile karşılaşılmıştır. Bu da bu obezite tedavisi türünün, hafif – orta segment risk grubunda bir ameliyat olmasını sağlar. Ameliyat esnasında karın duvarı açılmadığı için hastanın aynı gün ayağa kalkması mümkün olmaktadır. Hastanede yatış süreci ise 3 ile 4 gün arasında değişiklik gösterir. Hasta, ortalama 2 hafta sonra tam anlamıyla gündelik yaşamına yavaş yavaş dönüşe geçer. Risk faktörü açısından değerlendirdiğimizde ise, hastaların uzman bir hekimin kontrolünde ve emin ellerde olduğu söylenebilir. Genellikle sonuçlar “mükemmel” seviyesinde olmaktadır. Hastaların ameliyattan hemen sonra kilo kaybı yaşamaya başlaması gözlemlenir. Birkaç ay içerisinde gözle görülür bir zayıflama ile karşı karşıya kalınır. Hastanın uzun vadede toplam kilosunun yüzde 75 kadarını kaybetmesi beklenmektedir.
Obezite Tedavisi Sonrası
Hastalar, ameliyattan sonra büyük bir fiziksel ve psikolojik rahatlama yaşayacaklardır. Hastanın günlük hayattaki konforu ve yaşam kalitesi, gözle görülür seviyelerde değişikliğe uğrar. Hasta adeta yeniden doğar ve ikinci yaşamının ilk adımını atar. Obezite tedavisi sonrası sadece obezite atlatılmış olmaz, şeker hastalığı ve uyku apnesi gibi hastalıkların da tedavisi dolaylı yoldan yapılmış olur. Diz ağrılarında azalma görülür, bacaklardaki varisler iyileşir ve kan yağları ya da yüksek tansiyon gibi sorunlar neredeyse yarı yarıya azalma gösterir. Tüm bu iyileşmeler, tüp mide ameliyatı sayesinde ve ona bağlı olarak kendi kendine yaşanır. Ameliyatın etkisinin doğallığı ve psikolojik açıdan da tatmin edici oluşu, bunun yanında ameliyat sonrası komplikasyon oranlarının düşüklüğü gibi sebeplerle yoğun olarak tercih edilen bir ameliyat haline gelmiştir.
Sıkça Sorulan Sorular
Tüp mide ameliyatı olmak için kaç kilo olmak lazım?
İleri derece obez olan bireyler, 35 – 40 arası vücut kitle indeksine sahip olan ve şişmanlığa bağlı hipertansiyon, uyku apnesi ve tip 2 diyabet gibi hastalıkları olan kişiler bu ameliyatı olabilir.
Tüp mide ameliyatı ne kadar sürede iyileşir?
Mide iç dikişler çoğunlukla 15 gün içerisinde iyileşir. Tam iyileşme süreci ise 1 ay sürer.
Tüp mide riskli mi?
Midenin daralması, dönmesi ya da tüp mide fıtıklaşması, safra kesesi taşı ve reflü gibi hastalıklar uzun vade riskler arasında yer alır.
Tüp mide sonrası mide yeniden büyür mü?
Evet, mide yeniden büyüyebilir ve eski halini alabilir. Özellikle kötü beslenme alışkanlıklarını bırakamayan kişilerde mide büyümesi meydana gelir.