Ateroskleroz (Damar Sertliği) Belirtileri ve Tedavisi

ateroskleroz damar sertliği muayenesinde kalp ritmi dinlenen hasta

İçindekiler

Ücretsiz Danışmanlık Alın

Ateroskleroz, kalpten vücuda oksijen ve besin taşıyan kan damarları kalınlaştığında ve sertleştiğinde ortaya çıkmaktadır. Bu durumda organ veya dokulara kan akışı zayıflar.

Ateroskleroz Nedir?

Günlük yaşamda özellikle kalp hastalığı riski bulunanlar sıklıkla ‘Ateroskleroz ne demektir?’ sorusunun cevabını ararlar. Bu hastalık halk arasında damar sertliği veya kalp damar kireçlenmesi olarak bilinmektedir. İsminden de anlaşılacağı üzere, sağlıklı ve elastik olan atardamarların duvarlarının sertleşmesi sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. İnsan vücudunda bulunan atardamarlar hayat boyu vücuda göre şekil alabilecek bir esnekliğe sahiptir. Bu esneklik, vücudun dengesinin korunmasında ve sağlıklı bir hayat sürmesinde oldukça etkilidir.

Yaşam tarzı alışkanlıkları başta olmak üzere birtakım nedenlerle bazı zamanlarda damar çeperlerinde pıhtı veya kolesterol birikmesi gibi bir durum meydana gelmektedir. Fakat bu birikme uzun süreli olmadığı veya sık sık tekrarlanmadığı sürece kendiliğinden düzelmektedir. Ancak devamlı kolesterolün yüksek olması, damarlarda kalınlaşmaya neden olur. Bununla birlikte damar sertleşmesi meydana gelir.

Ateroskleroz Belirtileri

Hafif seyreden damar sertleşmesi, genellikle çok belirti göstermez. Ancak bir arter, organ ve dokulara yeteri miktarda kan pompalayamayacak duruma geldiğinde ateroskleroz belirtileri görülebilmektedir. Bununla birlikte bazen bir kan pıhtısının damar duvarlarında birikmesi ve bu pıhtının beyin damarlarına sıçraması felç, kalp damarlarına sıçraması ise kalp krizi riskini doğurabilir.

Genel olarak görülen orta ve şiddetli evre damar sertliğinin belirtileri şu şekildedir:

  • Kalp atardamarlarında sertleşme olan hallerde; göğüs ağrısı sıklıkla görülmektedir.
  • Beyne giden atardamarlarda sertleşme olması halinde; kollarda veya bacaklarda uyuşukluk, güçsüzlük, konuşma zorluğu, geçici görme kaybı ve yüz kaslarında sarkma olur.
  • Uzuvlarda oluşan damar sertliği bacak ağrısı, kan basıncının düşmesi ile birlikte hipotansiyona neden olur. Bacakta damar sertliği genellikle hareket eksikliğine bağlı olarak gelişmektedir. Kolda damar sertleşmesinde ise ağır kaldırma ve hareketsizlik etkilidir.
  • Böbreklere giden atardamarlar tıkandığında ise, yüksek tansiyon ve böbrek yetmezliği ile karşı karşıya kalabilirsiniz.

Boyun Damar Sertliği Belirtileri

Boyun bölgesinde bulunan karotis damarlarında sertlik oluşması halinde, çoğunlukla işitme ve konuşmada bozukluk görülmektedir. Bununla birlikte vücutta denge kaybı, çok fazla susama hissi ve baş ağrısı görülmektedir. Boyun hareketlerinde kısıtlılık ve ense ağrıları da hissedilmektedir.

Ateroskleroz Nedenleri

Aterosklerotik kalp hastalığı nedenleri değişiklik göstermektedir. Bununla birlikte bu hastalık, çocukluk çağında başlayıp gizli bir şekilde ilerleyen tehlikeli bir sağlık sorunudur. Genel olarak direkt bir nedeni olmadığı bilinmekle birlikte, uzmanlar tarafından bu hastalığın oluşma riskini artıran bazı faktörler olduğu düşünülmektedir. Genel olarak damar sertleşmesine neden olan faktörler şu şekildedir:

  • Hipertansiyon (yüksek tansiyon),
  • Kolesterolün yükselmesi,
  • Sigara kullanımı,
  • Alkol kullanımı,
  • Trigliseritlerde yaşanan yükseklik,
  • İnsülin dengesinin bozulması,
  • Obezite,
  • Şeker hastalığı,
  • Artrit ve sedef hastalığı gibi bazı sağlık sorunlarına bağlı olarak damar sertleşmesi görülebilmektedir.

Atardamarların iç çeperlerinin zarar görmesiyle birlikte kan hücreleri, yaralanma olan yerde toplanarak iç çeperde birikmektedir. Bundan sonra ilerleyen zamanlarda kolesterol ve yağın da bu bölgede birikmesiyle arterler sertleşir ve daralır. Bu daralmadan dolayı vücuda yeteri miktarda kan pompalanamaz ve çeşitli sağlık sorunları ortaya çıkar. Bunlarla birlikte sağlıksız beslenme alışkanlıkları, obezite, uyuşturucu madde kullanımı ve diğer sağlıksız yaşam pratikleri arterosklerozun oluşmasında çok etkili olan faktörlerdendir.

Ateroskleroz Tanı Yöntemleri

Yukarda vurgulanan belirtilerden herhangi birine sahip olduğunuzda öncelikle olarak bir kardiyoloji uzmanına görünmeniz gerekir. Bununla birlikte kardiyoloji uzmanı ilk olarak size detaylı bir fizik muayene yapacaktır. Tıbbi öykünüzü de aldıktan sonra ihtiyaç duyulan diğer testler yapılır. Öncelikle bu hastalığın tanısında en önemli olan kolesterol ve kan şekeri ölçümlerini yapmak için kan tahlilleri alınmaktadır. Damar sertliği varlığında bu eğerler çok yüksek çıkar. Bunların yanında vücutta bir enfeksiyonun varlığı sorgulanır. Bunu öğrenmek için C reaktif protein (CRP) olarak isimlendirilen bir kan testi de yapılmaktadır. Çünkü ateroskleroz kalp hastalığı, uzun süreli bir enfeksiyona bağlı olarak da gelişebilen bir hastalıktır.

Kan testlerinin ardından kalp hastalıklarının teşhisi için en sık kullanılan yöntemlerden biri olan elektrokardiyografi (EKG) çekilir. Bu şekilde kalp atımlarında bir anormallik olup olmadığı belirlenir. Herhangi bir aritmi veya diğer bozuklukları fark eden hekim, damar sertliğinin varlığına dair daha net şüphe duyar. Belirtiler daha çok aktivite sırasında görülüyorsa eforlu EKG de çekilebilir. Eforlu EKG’de egzersiz sırasında yaşanan kalp sorunları rahatlıkla belirlenmektedir. Hasta egzersiz yapacak halde değilse, bunun yerine vücutta sanki egzersiz yapmış gibi bir etki uyandıran bazı ilaçlar uygulanmaktadır.

Yapılan testlerin sonucunda elde edilen veriler tanılama için yeterli değilse, koroner kalsiyum testi, doppler ultrason, PET veya MRA görüntüleme tahlilleri, kardiyak kateterizasyonu yapılmaktadır. En son aşama ise anjiyografidir. Anjyografi, kasık veya el bileğinden büyük bir atardamara bir kataterle girip, vücuda kontrast madde verilerek yapılan detaylı bir görüntüleme tetkikidir. Aynı zamanda tedavi için de kullanılmaktadır. Damar tıkanıklığından dolayı stent takılmasına ihtiyaç duyulan hastalara bu işlem esnasında stent takılabilmektedir. Anjiyografiden sonra kalp rahatsızlıkları kesin olarak teşhis edilmektedir.

Ateroskleroz Risk Faktörleri

Sık olarak görülen ateroskleroz kardiyovasküler hastalıktır. Bu hastalık erken yaşlarda başlayarak yavaş yavaş ilerler ve ileri yaşlarda ortaya çıkar. Bu sebeple yaşlanmak damar sertliği riskini en çok artıran faktörlerden biridir. Bunun dışında aterosklerotik hastalıklar için risk oluşturan diğer faktörler şunlardır:

  • Yüksek tansiyon,
  • Enfeksiyon,
  • Şeker hastalığı,
  • Yüksek kolesterol,
  • Obezite,
  • Uyku apnesi,
  • Sigara ve tütün kullanımı,
  • Genetik faktörler,
  • Egzersiz eksikliği,
  • Sağlıksız beslenme.

Ateroskleroz Tedavisi

Damar sertliğinin hangi evrede olduğu hastanın genel sağlık durumu üzerinde çok etkilidir. Uygulanacak belirli tedaviler elbette vardır, ancak en etkili yöntem hastaların sağlıksız olan yaşam alışkanlıkları üzerinde yapacakları değişikliktir. Kalp damar hastalıklarından korunmanın en etkili yolu; sigara veya alkol alımını bırakmak, sağlıklı beslenme alışkanlığı edinmek ve hareketli bir hayat tarzını benimsemektir. Düzenli olarak yapılacak olan bir egzersiz programı size bu konuda çok yardımcı olur.

Özellikle sigara tüketimini bırakmak arter (atardamar) sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır. İdeal ve sağlıklı olan kilo sınırınızı korumanız bu anlamda oldukça önemlidir. Bunun yanında beslenme tarzı olarak, kepekli tahılların ve özellikle beyaz ekmek yerine tam buğday veya kepekli ekmeğin tercih edilmesi gerekir. Genel bir alışkanlık kazanmak için bu konuda alanında uzman bir diyetisyenden yardım alın. Kendiniz için gerekli tüm tedbirleri aldıktan sonra eğer damar sertliğine sahipseniz, bunun için mevcut olan tıbbi veya cerrahi tedavi yöntemler bulunmaktadır.

Medikal Tedavi

Damar sertliğinin vücutta yarattığı sorunları en aza indirmek veya hastalığı tamamen gidermek için çeşitli medikal tedavi seçenekleri mevcuttur. Aterosklerozun tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar şu şekildedir:

  • Statinler ve Diğer Kolesterol İlaçları: Düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL) kötü kolesterolü etkili bir şekilde düşürür. Bununla birlikte arterlerdeki yağ birikimini yavaşlatarak, tamamen durdurabilir. Statinler genellikle yüksek olan kolesterol seviyesini düşürmek için yapılır. Bunun dışında bu tedavide arterleri eski sağlığına kavuşturmak amaçlanmaktadır.
  • Kan Sulandırıcı İlaçlar: Kan pıhtılarını çözmek ve kanın daha akışkan bir al almasını sağlamak amacıyla uygulanmaktadır. Bu şekilde pıhtı oluşumunu önleyerek kalp krizi geçirme riski veya diğer tehditlerin gerçekleşmesi önlenmeye çalışılmaktadır. Bu ilaçlar, hastalığın ileri evresinde hastane ortamında damardan verilebileceği gibi daha erken evrede ağızdan tedavi olarak da uygulanmaktadır.
  • Tansiyon İlaçları: Kan basıncını düşüren ilaçlar, hastalığın vücutta yaratacağı etkileri en aza indirir. Genellikle bu hastalığı tamamen iyileştirmek amacıyla uygulanmaz. Tıpkı kan sulandırıcıların yaptığı gibi, bazı tansiyon ilaçları da kan basıncını dengeleyerek kalp krizi riskini azaltmaya yardımcı olmaktadır.
  • Diğer İlaçlar: Vücutta insülin dengesinin bozulduğu durumlarda insülin dengeleyici ilaçlar veya ödem olması durumunda idrar söktürücü ilaçlar uygulanabilmektedir. Bunlar hastane ortamında damardan uygulanabileceği gibi daha hafif vakalarda evden de oral (ağız) tedavilerle tedavi edilebilmektedir.

Cerrahi Yöntemlerle Uygulanan Tedaviler

Bazı durumlarda uygulanan medikal tedaviler damar sertliğinin tedavisi için yeterli olmamaktadır. Burada devreye cerrahi tekniklerle tedavi girmektedir. Çok ağır seyreden semptomlar ve tam tıkanıklık, daralma vb. gibi problemlerin varlığında tedavi ancak cerrahi yöntemlerle yapılmasına ihtiyaç duyulur.

Aterosklerozda genel olarak tercih edilen cerrahi teknikler şu şekildedir:

  • Stent Takılması: Perkütan koroner müdahale (PCI) olarak bilinen bu işlem, tıkanan bir arterin açmak için uygulanmaktadır. İşlem sırasında sorun olan artere bir kateter yerleştirilir. Ucunda sönük bir şekilde balon olan ikinci bir katater tıkanıklığın içine yerleştirilir. Bundan sonra atardamar genişletilerek balon şişirilir. Damarın bu şekilde açık kalabilmesi için de son olarak oraya bir stent yerleştirilir.
  • Karotis Endarterektomi: Karotis arterler boyunda bulunan ve şah damarı olarak bilinen damarlardır. Bu arterlerde de zaman içinde ateroskleroz gelişebilmektedir. Endarterektomi işlemi bu arterlerde oluşan sertliği ve tıkanıklığı açmak için uygulanmaktadır. Lokal veya genel anestezi altında uygulanabilen bu işlem, karotis damarlarında meydana gelen tıkanıklıklar için sıklıkla uygulanan bir tedavidir.
  • Fibrinolitik Tedavi: Bu tedavi yöntemi genellikle kalp krizi geçiren hastalarda uygulanmaktadır. Kalp krizi sırasında damarlarda oluşan pıhtı ve tıkanıklığı gidermek amacıyla yapılmaktadır. Bu şekilde pıhtı eritilir ve kana eski akışkanlığı kazandırılmaktadır. Kalp krizi şikayetleri başladığı andan bu tedavinin uygulanmasına kadar geçen süre ne kadar kısa olursa hastalığın giderilmesi de o kadar kolay olmaktadır. Bununla birlikte fibrinolitik tedavi, kalp krizinde ölüm riskini yüzde 50 azaltmaktadır.
  • Bypass Ameliyatı: Atardamarlarda ortaya çıkan tıkanıklık veya daralmanın giderilmesi için uygulanan cerrahi tekniğe bypass adı verilmektedir. diğer tüm tedavi seçenekleri ile giderilemeyen tıkanıklıkların tedavisi için tercih edilen tedavi şeklidir. Bu işlem, hasarlı olan damar yerine vücudun en uygun başka bir bölgesinden alınan sağlıklı damarın konulması şeklinde gerçekleştirilmektedir.

Komplikasyonlar

Bu hastalıktan sonra görülebilecek komplikasyonlar hastalığın hangi arterlerde ortaya çıktığına bağlı olarak değişir. Bununla birlikte genel olarak görülen komplikasyonlar şu şekildedir:

  • Koroner Arter Hastalığı: Uzun süren ve ileri evre damar sertleşmesinde genel olarak göğüs ağrısı görülür ve kalp krizi geçirme riski çok yüksek olur. Bu da kalp yetmezliği veya koroner kalp hastalıklarına neden olmaktadır.
  • Karotis Arter Hastalığı: Beyne yakın olan arterlerde meydana gelen tıkanma ve daralmalar sonucunda iskemik ataklar veya felç geçirme ihtimali bulunmaktadır. Bunların altında yatan hastalık da karotis arter hastalığı bulunmaktadır.
  • Periferik Arter Hastalığı: Bu hastalık, kol ve bacaklardaki damarlarda meydana gelen tıkanıklık veya daralma sonucu ortaya çıkmaktadır. Ortaya çıkan dolaşım sorunları, sıcak veya soğuğa karşı olan duyarlılığı artırmaktadır. Bu durumlarda vücut dengeleri değişir. Bununla birlikte nadiren doku ölümleri de gerçekleşmektedir.
  • Anevrizmalar: Damar sertliği, vücutta anevrizma oluşmasına neden olur. Atardamarların duvarlarında meydana gelen çıkıntılar anevrizma olarak adlandırılmaktadır. Çoğunlukla görülen bir semptomu yoktur, ancak felç ve kalp krizi riski barındırmaktadır. Bununla birlikte anevrizmalar genel sağlık kontrolleri sırasında tespit edilmektedir.
  • Kronik Böbrek Hastalığı: Böbreklere giden damarların tıkanması sonucu meydana gelmektedir. Tıkanma, bu kısmın oksijensiz kalmasına neden olur. Zaman içinde bu durum sonucunda böbrek hastalıkları ortaya çıkmaktadır.

 

Sık Sorulan Sorular

Ateroskleroz nelere yol açar?

Erken evrede hiçbir etki göstermeyen bu hastalık uzun vadede kalp krizi, aritmi, böbrek hastalıkları ve felç gibi hayati risk barındıran hastalıklara neden olur. Bunların yanında kangren, kalp yetmezliği ve yürüme ile konuşma bozuklukları da görülebilmektedir. Ancak erken tedavi yapıp önüne geçilen damar hastalıkları, hastaların yaşam tarzında yapacağı olumlu değişikliklerle birlikte önlenmektedir.

Ateroskleroz en sık hangi damarda olur?

Bu hastalık çoğunlukla kalp, bacak damarlarında ve kasıklardaki damarlarda meydana gelmektedir. Bunlardan sonra sık olarak boyunda bulunan karotis arterde meydana gelmektedir.

Damarda kireçlenme olur mu?

Damar kireçlenmesi halk arasında kullanılan bir terimdir. Bu terimin tıbbi karşılığı aterosklerozdur. Vücut dokuları ve ardından damarlarda biriken kolesterol, yağ ve pıhtılar damar duvarında kalınlaşmaya ve sertliğe neden olur. Tıkanma da görülen bu hastalık, tedavi edilmediği takdirde hayati risk taşımaktadır. Vücudun normal işleyişini bozarak, farklı bazı hastalıklara neden olur. Kalp damar hastalıklarının teşhisi için çok geç kalınmaması gereklidir. Bu sebeple her yıl rutin sağlık kontrollerinizi erken teşhis tedavi veya tedbir için yaptırmanızı şiddetle tavsiye ederiz.

Paylaş:

⚠️ Yasal Uyarı

“Bu internet sitesinin içerikleri, siteye giriş yapan hastaların ve ziyaretçilerin güncel bilgilere ulaşabilmesi adına hazırlanmıştır. Sitedeki bilgilerin, sağlık alanında tanı, tedavi ya da ilaç reçetesi gibi bir özelliği bulunmamaktadır. İnternet sitemiz, sağlıkla ilgili bütün konuların ancak, doktor muayenesi ile teşhis ve tedavi edilebileceğini savunmaktadır. Sitede yer alan bütün bilgiler doktor muayenesine teşvik amacıyla hazırlanmaktadır. Doğru bilgiyi her zaman doktorlardan alabilirsiniz. Sitede yer alan bilgilerin yanlış anlaşılmasına bağlı olarak ortaya çıkabilecek mağduriyetlerden internet sitemiz sorumlu değildir. Site içerisindeki bilgilerin kopyalanarak, başka internet sitelerinde kullanılması kesinlikle yasaktır. İnternet sitemizdeki bilgiler, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerince, internet sitesinin sahibinin iznine bağlı olarak kullanılabilmektedir. Siteye giriş yapan tüm ziyaretçiler, yukarıda yer alan yasal uyarıyı bütünüyle ve şartsız olarak kabul etmiş sayılır.

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Ücretsiz Danışmanlık Alın

İçindekiler

Avicenna MAG

İlgili İçerikler

Hipertimezi (Unutamama Hastalığı) Nedir?

Hipertimezi (Unutamama Hastalığı) Nedir?

Hipertimezi, yani unutamama hastalığı kişinin geçmiş olayları ve detayları son derece detaylı ve net bir şekilde hatırlamasıdır. Bu hastalığa sahip olan kişiler, yaşadıkları olayları inanılmaz

Sezaryen Doğum Nedir? Hangi Durumlarda Uygulanır?

Normal doğumun uygun olmadığı ve riskli olduğu durumlarda doğumun cerrahi bir operasyonla gerçekleştirilmesine sezaryen doğum denilmektedir. Sezaryen ameliyatının tercih edilmesinin birden fazla nedeni bulunmaktadır. Ancak

İkiz Gebelik Nedir ve Belirtileri Nelerdir?

İkiz Gebelik Nedir ve Belirtileri Nelerdir?

İkiz gebelik veya çoğul gebelik, anne karnındaki bebeğin iki veya ikiden fazla olmasıdır. Çoğul gebelik İki farklı şekilde gerçekleşmektedir. Çoğul gebeliğin oluşma nedenlerinden biri döllenmiş

Filofobi (Aşık Olma Korkusu) Nedir?

Filofobi (Aşık Olma Korkusu) Nedir?

Filofobi, aşık olma korkusu veya duygusallık korkusu olarak da bilinen bir sorundur. Derin ve anlamlı hisler beslemekten ve duygusal ilişkiler kurmaktan kaçınan kişilerin yaşadığı bir

🇹🇷 المستشفى الأكثر ترجيحاً في تركيا لمتحدثي اللغة العربية في عام ٢٠٢٣