Divertikülit Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?

divertikulit nedeniyle bağırsak ağrısı yaşayıp doktora giden kadın

İçindekiler

Ücretsiz Danışmanlık Alın

Divertikülit, genellikle akut ataklar esnasında tespit edilen bir bağırsak hastalığıdır. En sık olarak kalın bağırsağın alt kısmında oluşur. Özellikle 40 yaşından sonra daha yaygın görülmektedir. Divertiküller ise kalın bağırsak duvarında meydana gelen şişkin ve küçük keseciklerdir. Bu keselerin yırtılarak, bir veya daha fazlasının iltihaplanması durumunda ortaya çıkan hastalık, divertikül olarak adlandırılmaktadır.

[trgebanner]

Bu hastalık baş gösterdiğinde kişide genellikle şiddetli karın ağrıları, yüksek ateş, ishal ve kusma görülmektedir. Hafif divertiküler hastalık, dinlenme ve yaşam tarzı alışkanlıklarında yapılacak olan bazı değişimlerle tedavi edilebilir. Ancak şiddetli ve tekrarlayan bağırsak divertikülünde ameliyat gereklidir.

 

Avicenna Endoskopi ve Kolonoskopi Merkezi

 

Divertikülozis Nedir?

Kalın bağırsağın iç astarı olarak bilinen tabakanın dışarıya doğru kese halinde şişmesi ile divertiküller oluşmaktadır. Bağırsak duvarında oluşan bu küçük ceplerin, tüm bağırsak yapısını etkileme yeteneği olsa da çoğunlukla sigmoid kolon ve sol kolonu tutar. Oluşan kesecikler ise bağırsak duvarının en zayıf noktalarından dışarı doğru sarkar. Bu duruma divertikülozis denilmektedir. Divertikülit ile arasındaki fark; divertikülozis kesecik oluşmasına verilen genel bir addır, divertikülit ise bu keseciklerin iltihaplanmasıdır. Bununla birlikte divertiküler hastalığı bulunan kişilerin yüzde 10-20 kadarında iltihaplanma görülmektedir.

Divertikülozis Nasıl Gelişir?

Vücuda alınan besinler, sindirilip emilmesinin ardından bağırsakta ilerler. Sindirim tamamlandığında artık maddeler, kalın bağırsağın son kısmı olan makattan dışkı şeklinde atılmaktadır. Tüm bu sistem içinde dışkının kalın bağırsakta ilerlemesi bağırsak duvarının kas hareketleriyle gerçekleşmektedir. Bununla birlikte posalı gıdalar ve içilen su miktarının bağırsak hareketleri üzerine çok büyük bir etkisi vardır.

Her gün tüketilmesi gereken lifli (posalı) gıdaların ve su miktarının azalması halinde, dışkı sert ve kuru bir hale gelmektedir. Bu nedenle bağırsak duvarındaki kaslar, sert ola dışkıyı ilerletmek amacıyla çok fazla efor harcar. Yani, bunu gerçekleştirmek için daha fazla kasılmaya ihtiyaç duyar. Sonuçta lümen içindeki basınç artarak bağırsak duvarının dışarı doğru itilerek, kesecikler oluşturmasına sebep olur. Oluşan bu kesecikler divertiküldür. Ancak bu evrede hastada herhangi bir belirti orta çıkmaz. Çoğunlukla daha ileri evrede ve iltihaplanma olduğunda, yani divertikülit olduğunda semptomlar görülmeye başlar.

Divertikülit Belirtileri

Divertükilozis ileri evrelerde karnın sol alt kısmında ağrı, ishal, kusma ve nadiren rektal kanamaya neden olabilmektedir. Ancak bu şikayetler, hastaların bir çoğunda ortaya çıkmaz bunun yanında farklı sindirim sistemi hastalıkları görülür. Bununla birlikte divertikülit geliştiğinde de hastalık artık belirti göstermeye başlamaktadır. Genel olarak görülen divertikülit belirtileri aşağıdaki gibidir:

  • Yüksek ateş,
  • Karın ağrısı,
  • Tekrar eden bulantı ve kusma,
  • İshal,
  • Üşüme ve titreme,
  • Rektal kanamalar,
  • İleri evrede bağırsak perforasyonu (bağırsak delinmesi),
  • Apse oluşumu,
  • Fistül gelişimi.

Bu belirtilere sahip olan kişilerin bir doktora başvurarak muayene olması gereklidir.

Divertikülit Nedenleri

Bu hastalığa maruz kalanlar veya divertikülit geliştirme riski bulunan birçok kişinin sıklıkla yanıt aradığı soru, ‘divertikülit neden olur?’ sorusudur. Genellikle kolonda divertikül oluşumu, bağırsak duvarının çok zayıf olan yerleri şiddetli basınca maruz kaldığında meydana gelmektedir. Divertikülit, keseler yırtıldığında ortaya çıkmaktadır. Açılan keseciklerin içi iltihaplanır ve hastalık belirti göstermeye başlar.

Bu basıncın oluşmasındaki en büyük etken de sağlıklı olmayan beslenme alışkanlıkları ve hareketsizliktir. Bunların yanında obezite ve bazı ilaçların kullanımı da kolon divertikülü oluşmasına zemin hazırlar. Yaş unsuru da bu hastalık için ayrı bir risk faktörü oluşturmaktadır. Özellikle 40 yaşından büyük bireyler divertiküler hastalık oluşumuna daha fazla yatkındır. Bunlarla birlikte genetik yatkınlık da hastalığa yakalana riskini artırmaktadır.

Divertikül Komplikasyonları

Divertiküler hastalıkların seyri esnasında birden fazla komplikasyon gelişebilmektedir. Bununla birlikte bazı divertiküllerde enfeksiyon olmadan da kanama gelişebilmektedir. Genel itibari ile bu hastalıkta oluşabilecek komplikasyonlar aşağıdaki gibidir:

  • Karın Ağrısı (Fistül veya Perforasyon Olmadan): iltihaplanması durumunda karnın sol alt kısmında şiddetli kramp şeklinde ağrılar görülmektedir. Bunu daha sonra yüksek ateş, titreme, ishal ve kusma da takip ederek daha ağır bir tablo bir yaşanır. Oluşan iltihabın bağırsak duvarından karın içine yayılması durumunda ise, apse gelişerek diğer organları da enfekte edebilmektedir. Hastalığın bu evresinden sonra bağırsak delinmelerinin de görülme olasılığı artmaktadır. Bu durumda divertikülit ağrısı çok daha şiddetli bir şekilde hissedilmektedir.
  • Kanama: Divertikül kanaması, ileri evrelerde hayati risk taşıyan kanamalardır. Hastanın daha önce belirgin bir şikayeti yokken ani olarak başlayan parlak kırmızı renkte kan gelmesi divertikül kanaması olduğunu düşündürebilir. Bu kanamanın şiddetine göre hastada bayılma veya şok gibi semptomlar görülmektedir. Böyle bir durumda acil müdahale gereklidir.
  • Apse-Fistül Gelişmesi: Kalın bağırsaklarda meydana gelen bu iltihabi hastalık zaman içinde birikintilere yol açarak apselerin oluşmasına neden olur. Apseler dokularda şişlik meydana getirir. Bu duruma müdahale edilmediğinde bağırsak ile diğer organlar arasında bağlantılar oluşmaktadır. Örneğin, kalın bağırsak ile rahim arasında bir bağlantı oluşur. Daha açık bir ifadeyle, oluşan apseler diğer organların içine boşaldığı takdirde normalde olmayan bir kanal ortaya çıkar. Bu kanallar fistül olarak isimlendirilmektedir.
  • Perforasyon: Bağırsak kolonunda apse oluşumu daha sonra dokularda anormal derecede büyük şişliklere neden olmaktadır. Bunun sonucunda da bağırsak delinmeleri, yani perforasyon meydana gelme ihtimali bulunmaktadır. Perforasyon oluştuğunda içerde biriken cerahat dışarı akar ve iltihap karın içine yayılır. Apseler, çok büyük değilse antibiyotik tedavisi ile düzeltilebilir. Ancak büyük olan apseler içim ameliyat gereklidir.
  • Tekrarlayan Ataklar Sonrası Darlık Oluşması: Divertiküllerin yırtılması sonucu gelişen enfeksiyonlar, bağırsak duvarının kalınlaşmasına neden olmaktadır. Tekrarlayan enfeksiyonlar, bağırsak duvarının kalınlaşmasına neden olmaktadır. Bu enfeksiyonların tekrarlanması halinde bağırsak tıkanıklıkları ve bazı dışkılama problemleri baş gösterebilir. Hasta böyle durumlarda tuvalete çıkmak konusunda oldukça zorlanır. Ve oluşan darlık için genellikle çözüm, cerrahi tedavi yöntemleridir. Ancak tam tıkanmanın olmadığı durumlarda acil müdahale gerekmemektedir. Hastanın şikayetlerinin şiddetine göre uygun bir tedavi doktor tarafından planlanır.

Divertikülit sonrası komplikasyonların önüne geçmek için hastanın nitelikli bir tedavi görmesi gereklidir.

Divertikülit Tanısı

Bu hastalığın tanılama süreçleri, öncelikle doktorun yapacağı detaylı fizik muayene ile başlamaktadır. Muayene ile birlikte sağlık öykünüzü de ayrıntılı bir şekilde dinleyen hekiminiz, şikayetlerinize en uygun tetkik yöntemlerini ister. Divertiküler hastalıkların teşhisi için genel olarak yapılan tetkikler şunlardır:

  • Çift Kontrastlı Bağırsak Filmi: Kalın bağırsakların içini tamamen görüntülemek amacıyla renkli film çekilir. Bu tetkik, hastanın şikayetleri karın zarı iltihaplanması şüphesi uyandırıyorsa yapılır. Genellikle bu şikayetler; sol karın ağrısı ve yüksek ateştir.
  • KolonoskopiUcunda ufak kamera bulunan tıbbi bir cihaz yardımıyla bağırsakların ayrıntılı bir şekilde doktor tarafından incelendiği tetkik yöntemidir. Kolonoskopide gerekirse, doku örneği alınarak patoloji laboratuvarına gönderilmekte ve varsa polip temizliği yapılmaktadır.
  • Bilgisayarlı Tomografi (BT): Vücudun radyoloji olarak kesitler halinde görüntülenmesi işlemidir. BT taramaları genellikle acil durumlarda yapılmaktadır. Hastanın şikayetlerinin karın zarı iltihaplanması, apse gelişimi ya da perforasyon olduğunu düşündürdüğü takdirde uygulanmaktadır.

Bu tetkikler sonrasında Divertikülit tanısı koyulan hastanın tedavisine başlanabilir.

Divertikülit Tedavisi

Herhangi bir belirti vermeyen veya komplikasyona neden olmayan hafif divertiküler hastalıkların tedaviye ihtiyacı yoktur. Bu durumda genellikle koruyucu önlemler alınarak divertikül oluşumu engellenmeye çalışılmaktadır. Ancak ileri evre, özellikle iltihaplanmaya sebep olmuş veya kanama, perforasyon vb. gibi komplikasyonlar gelişen divertiküler hastalıkların iyileşmesi için kesinlikle tedavi gereklidir. Tedavi tercihi, hastalığın yerine ve şiddetine göre değişir.

Divertikülit için Koruyucu Tedavi

Bu hastalığa yakalanma ihtimali bulunan veya hafif evrede hastalığı geçirenler için tercih edilen tedavidir. Hastalığın daha ileri bir evreye taşınmaması ve kanama, daralma vb. gibi komplikasyonlara neden olmaması için yapılmaktadır. Bu hastalığı önlemek adına genel olarak alınan tedbirler şu şekildedir:

  • Posalı (lifli) gıda tüketin,
  • Her gün en az 2,5 litre su için,
  • Az az ve sık sık beslenme alışkanlığı edinin,
  • Düzenli egzersiz yapın,
  • Kabız olmamaya özen gösterin,
  • Karın ağrıları olması halinde sıcak uygulaması yapın,

Bunların yanında tekrar eden sindirim sistemi şikayetlerinde vakit kaybetmeden alanında uzman bir doktora başvurulmalı.

Medikal Tedavi

Orta ve şiddetli evredeki divertiküler hastalıklar için hemen müdahale çok önemlidir. Bu hastalıkların tedavisinin başarılı olması için erken tanı çok etkilidir. Hafif ve orta evrede divertikülit vakaları hastaneye yatırılmaya gerek kalmadan tedavi edilebilmektedir. Bunun yanında koruyucu önlemlerin de alınması gereklidir.

Enfeksiyon varlığında ise, antibiyotik tedavileri uygulanmaktadır. Kabızlık şikayetleri için dışkı yumuşatıcı ilaçlardan yararlanılmaktadır. Bu süreçte hastanın ağrılarını ve bağırsak spazmlarını giderecek ilaçlar da doktor tarafından reçete edilmektedir. Tedaviye rağmen iyileşme görülmeyen hastalara daha ayrıntılı tetkikler yapılarak uygun görüldüğü takdirde ameliyat yapılmaktadır.

Divertiküler Hastalıkta Kanama Tedavisi

Divertiküler kanama şikayeti olan hastalara acil olarak müdahale edilmesi gereklidir. Bununla birlikte en kısa zamanda hastaya kolonoskopi işlemi yapılarak sorunun kaynağı teşhis edilmelidir. Kanamanın ne kadar olduğuna bağlı olarak bir anjiyografi de istenir. Bunun dışında kanamayı durdurmak için bazı ilaçlar yapılmaktadır. Bu destek tedavilerle divertiküler kanamalar, çoğunlukla giderilebilmektedir. Nadiren ciddi ve durdurulamayan kanamalar olmaktadır. Bu durumda hastalar acilen ameliyata alınır.

Divertikülit Ameliyatı

Divertikülit ataklarında oluşan semptomların şiddetine göre hastanın ameliyat edilmesine karar verilebilmektedir. Bu hastalığın tedavisi için genel olarak kullanılan cerrahi teknikler şunlardır:

  • Koruyucu ve medikal tedavilerle divertiküler hastalık atakları geçirilemeyen hastalarda, hasarlı olan bağırsağın bir kısmının çıkarılması gerekir. Çoğunlukla tercih edilen ilk cerrahi teknik de budur. Yani, bağırsağın yalnızca hasarlı olan kısmının alınması işlemidir. Bu ameliyatta çıkarılan bölümü telafi etmek için geride kalan bağırsak uçları birbiriyle birleştirilmektedir. Bu işlem anastomoz adını alır. İşlem sonrasında hastalar normal yaşamlarında olduğu gibi doğal dışkılama süreçlerini aynı şekilde yaşarlar.
  • Bazı durumlarda da işlemi yapan cerrah, bağırsağı çıkarıp anastomozu sağladıktan sonra ince bağırsağı geçici olmak kaydıyla karın duvarına ağızlaştırabilmektedir. Bunun amacı dikiş hattında oluşan sızıntıların önüne geçmektir. Yapılan bu işleme koruyucu ileostomi adı verilmektedir. Ameliyat sonrasında hastanın tamamen iyileşmesi için 3– ay arasında bir sürenin geçmesi gereklidir.
  • Divertiküler hastalıklara bağlı olarak gelişen perforasyonlar, karın zarı ile birlikte komşu organların iltihaplanmasına sebep olabilmektedir. Bu durumda acil olarak ameliyat ile tedavi gerekmektedir. Operasyon sırasında cerrah, hasarlı olan bağırsak bölümünü çıkarır. Ancak bağırsak devamlılığı sağlanamadığı durumlar olabilmektedir. Bu durumda kalın bağırsak, karın derisine ağızlaştırılmaktadır. Bu işleme kolostomi adı verilmektedir. Bununla birlikte kolostomili hastaların bağırsak kontrolü tamamen kaybolmuştur. Dışkılar karın derisine yapıştırılan özel bir kolostomi torbasına dolmaktadır. Bu operasyondan en fazla 6 ay sonra kalın bağırsak eski işlevini kazanır. Hasta bu süreçten sonra dışkılama kontrolünü yeniden kazanır.

Ameliyat sonrasındaki süreçte rahatsızlığın tekrarlanmaması adına kontrol altına alınmalıdır.

Divertikül Ameliyatı Kaç Saat Sürer?

Yapılacak işlemin büyüklüğüne göre ameliyat süresi değişkenlik gösterir. Ancak ortalama bir işlemin süresi 2 saattir. Ameliyat sonrasında hastanın bir süre yoğun bakımda tedavi görmesi gerekmektedir. Yakın takiple komplikasyonlar önlenir.

Ağızdan beslenme durumu bir süre için tamamen durdurulmaktadır. Bunun yerine serum takviyesi ve diğer medikal tedaviler uygulanmaktadır. Hastanın genel sağlık durumuna göre ortalama 5 gün sonra yemek yemeye azar azar başlanır. Hastanın iyileşerek normal hayata dönemsi ise 6 haftayı bulmaktadır.

Divertiküler Hastalıklardan Korunma Yöntemleri

Bu hastalığın gelişmesini önlemek için tüketilmemesi gereken bazı gıdalar bulunmaktadır. Öncelikle beslenme alışkanlığınızı posalı yani lifli gıda ağırlıklı olacak şekilde düzenlemeniz gereklidir. Bunun yanında bol sıvı alımı da olmazsa olmaz önlemlerden biridir. Ancak şöyle bir ayrıntıya da değinmemiz gerekir; divertikülit gelişmesi halinde posalı yiyecekler yerine posası az yiyecekler tüketilmelidir. Çünkü hastalık sürecinde bağırsakların olabildiğince dinlenmeye ihtiyacı vardır. Bunu desteklemek adına divertikülit beslenmesi yani, posası az yiyecekler tercih edilmelidir.

Yemeklerin az az ve sık sık yenmesi şeklide bir alışkanlık geliştirmeniz de sağlıklı olan tercihlerdendir. Bunun yanında düzenli olarak egzersiz yapmak oldukça önemlidir. Tuvalet alışkanlıklarınız da bu hastalığın gelişmesini önlemede etkili olan faktörlerden biridir. Örneğin, her gün bir kere dışkılamanın olması bağırsak sağlığınızın iyi olduğun işaret etmektedir. Aynı zamanda dışkılama hissi geldiği an yapılması, bunun ertelenmemesi gerekir. Çünkü dışkıyı içerde tutmaya çalıştığınız an bağırsaklardaki basınç artmaktadır. Aynı zamanda bu durum kabızlık sorununa da zemin hazırlar.

 

Sıkça Sorulan Sorular

Divertikülit kendiliğinden geçer mi?

Hafif evrede olan divertiküler hastalıklar, yaşam alışkanlıklarında yapılan ufak değişimlerle giderilebilmektedir. Ancak divertikülit hastalığının kendiliğinden iyileşmesi söz konusu değildir. Bu durumda destekleyici ve medikal tedavilere başvurulmaktadır. Daha ileri vakalarda cerrahi teknikler uygulanabilir.

Kabuklu yemişler divertikülite neden olur mu?

Bu konu ilgili henüz yapılan bir çalışma veya kanıtlanmış bir veri bulunmamaktadır. Bu sebeple bu tür yemişlerin tüketilmesinde bir sakınca yoktur. Ancak bazı hastalarda kabuklu yemiş tüketiminden sonra divertikül ataklarının geliştiğine dair şikayetler olmaktadır. Böyle bir durumla karşı karşıya kalan kişilerin kendi vücutlarını dinleyip, rahatsız edici gıdaları saptaması gerekmektedir. Aynı zamanda bu konu ile ilgili bir alerji testi yaptırabilir veya uzman bir doktora başvurabilirsiniz.

Divertikülit ölümcül müdür?

Bu hastalık hafif ve orta derecede iken hayati risk barındırmamaktadır. Ancak ileri evrede ortaya çıkacak olan komplikasyonlar ve yan hastalıklar neticesinde ölüm riski tabi ki bulunmaktadır. Özellikle perforasyon ve kanama geliştiği durumlarda bu risk çokça arttığından, acil müdahale gerektirmektedir.

Paylaş:

⚠️ Yasal Uyarı

“Bu internet sitesinin içerikleri, siteye giriş yapan hastaların ve ziyaretçilerin güncel bilgilere ulaşabilmesi adına hazırlanmıştır. Sitedeki bilgilerin, sağlık alanında tanı, tedavi ya da ilaç reçetesi gibi bir özelliği bulunmamaktadır. İnternet sitemiz, sağlıkla ilgili bütün konuların ancak, doktor muayenesi ile teşhis ve tedavi edilebileceğini savunmaktadır. Sitede yer alan bütün bilgiler doktor muayenesine teşvik amacıyla hazırlanmaktadır. Doğru bilgiyi her zaman doktorlardan alabilirsiniz. Sitede yer alan bilgilerin yanlış anlaşılmasına bağlı olarak ortaya çıkabilecek mağduriyetlerden internet sitemiz sorumlu değildir. Site içerisindeki bilgilerin kopyalanarak, başka internet sitelerinde kullanılması kesinlikle yasaktır. İnternet sitemizdeki bilgiler, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerince, internet sitesinin sahibinin iznine bağlı olarak kullanılabilmektedir. Siteye giriş yapan tüm ziyaretçiler, yukarıda yer alan yasal uyarıyı bütünüyle ve şartsız olarak kabul etmiş sayılır.

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Ücretsiz Danışmanlık Alın

İçindekiler

Avicenna MAG

İlgili İçerikler

Niktofobi (Karanlık Korkusu) Nedir?

Niktofobi (Karanlık Korkusu) Nedir?

Niktofobi halk arasındaki adıyla karanlık korkusu, dünya genelinde yaygın olan fobilerden biridir. Niktofobi, kişinin karanlıktan aşırı bir şekilde korkmasına neden olan bir fobi türüdür. Karanlık

Klostrofobi (Kapalı Alan Korkusu) Nedir?

Klostrofobi (Kapalı Alan Korkusu) Nedir?

Klostrofobi halk arasındaki adıyla kapalı alan korkusu, kişilerin kapalı alanlara karşı olan korku ve kaygısıdır. Kapalı alan korkusu olan kişiler, asansör, tünel, metro gibi kapalı

Hipertimezi (Unutamama Hastalığı) Nedir?

Hipertimezi (Unutamama Hastalığı) Nedir?

Hipertimezi, yani unutamama hastalığı kişinin geçmiş olayları ve detayları son derece detaylı ve net bir şekilde hatırlamasıdır. Bu hastalığa sahip olan kişiler, yaşadıkları olayları inanılmaz

Sezaryen Doğum Nedir? Hangi Durumlarda Uygulanır?

Normal doğumun uygun olmadığı ve riskli olduğu durumlarda doğumun cerrahi bir operasyonla gerçekleştirilmesine sezaryen doğum denilmektedir. Sezaryen ameliyatının tercih edilmesinin birden fazla nedeni bulunmaktadır. Ancak

🇹🇷 المستشفى الأكثر ترجيحاً في تركيا لمتحدثي اللغة العربية في عام ٢٠٢٣