Ergen psikolojisi, genellikle duygusal iniş çıkışların fazla olduğu, depresyona ve isyana daha meyilli olunan bir dönemdir. Bu dönemde, olası bir psikolojik rahatsızlığın oluşmaması için ergeni anlamaya, dinlemeye ve hassasiyetini bilerek özel alanına saygı göstermeye dikkat edilmelidir.
Ergenlik, 13-21 yaş aralığında gerçekleşen bir dönemdir. Çocukların hormonal, fizyolojik ve psikolojik olarak asıl geliştikleri dönem olarak değerlendirebileceğimiz ergenlik, uzmanlar tarafından “araf” olarak da adlandırılmaktadır. Yetişkinlik ve çocukluk arasındaki bağlantıyı kuran ve nasıl bir yetişkin olacağımızı belirleyen temel dönemdir.
Hormonların pik yaptığı bir dönem olan ergenlik, psikolojisi gereği de bambaşka bir kapıyı aralamaktadır. Çocukluktan çıkışın ve yetişkinliğe atılan adımların sağlam olmasının temeli ergenliğin doğru bir psikoloji ile sonlandırılmasıdır.
Ergenlik, psikolojik olarak en çok zorlanılan dönemdir denebilir. Bu dönemde hem tüm duygular hem de fiziksel tüm değişimler meydana gelir. Cinsellik, fiziki farklılıklar, hormonal dengesizlikler gibi pek çok etken ergen psikolojisinin değişkenliğine neden olmaktadır.
Ergenlikte Ortaya Çıkan Psikolojik Rahatsızlıklar
Ergenlikte ortaya çıkan pek çok rahatsızlık bulunmaktadır. Bu rahatsızlıkları şu şekilde sıralayabiliriz:
- Depresyon
- Duygu durum bozukluğu
- Panik atak
- DEHB
- Karşıt gelme bozukluğu
- Yeme bozuklukları (anoreksiya nervoza, bulimia nervoza)
- Şiddet ve saldırganlık dürtüsü
- OKB
- Anksiyete
Ergenliği Travmasız Atlatma Yolları
Ergenlik sürecini travmasız ve psikolojik bir rahatsızlık yaşamadan atlatmak için ergenin çevresindeki kişilerin de desteği gerekmektedir. Travmaya en açık olunan dönemlerden biri ergenliktir. Yetişkinliğe geçişin ve kişiliğin oturduğu bu dönemde dış etkenlere, çevremizdeki enerji ve tepkilere açık oluruz. Ana alıcı olduğumuz ergenlik döneminde travmayı oluşturan temel etken ise çevresel faktörlerdir.
Ergenin psikolojisinin olumsuz etkilenmemesi adına şu davranışların kesinlikle sergilenmemesi gerekmektedir:
- Başarısızlıklarını eleştirmek,
- Fiziksel özelliklerinden bahsetmek ve alay etmek,
- Konuşmasını kesmek, onu dinlememek,
- Savunduğu fikirleri ciddiye almamak,
- Sürekli nasihat vermek,
- Özgürlük alanını aşırı kısıtlamak,
- Herhangi bir şeye katılım için yahut kendisini açması için onu zorlamak.
Bu davranışları yapmak ergenin üzerinde travmatik etkiler bırakarak ya aşırı saldırganlaşmasına ya da tamamen içine kapanmasına sebep olabilmektedir. Bu durum ise ileriki yaşantısını etkileyecek kadar travmatik ve kalıcı etkiler bırakmaktadır. Bu nedenlere bağlı olarak ergen psikolojisini gözeterek hareket etmek gerekmektedir.
Ergen Psikolojisinin Bozuk Olduğu Nasıl Anlaşılır?
Ergenliğin kendisinin getirmiş olduğu bir gerginlik ve umursamazlık/aşırı umursama durumu vardır. Bu süreçlerin yanı sıra anne babalar için uyarıcı olabilecek etkenler şu şekildedir:
- Alkol kullanımı,
- Ani kilo alıp verme,
- Şiddete meyillilik,
- Tamamen arkadaş grubunu ve çevresini değiştirme
- Saldırgan söylemler
Bu tip davranış farklılıkları ile karşılaşıyorsanız siz de bir psikolog veya psikiyatr yardımı için özel hastanelere başvurabilirsiniz. Böylece olası travmanın büyümesini engelleyerek ergenin mental sağlığını koruma imkanı edinmeniz mümkün olacaktır.
Sık Sorulan Sorular
- Ergenler neden mutsuz olur?
Vücuttaki ani değişimlerin korkutuculuğu, gelecek kaygısı ve belirsizliğin getirdiği endişenin ergenleri mutsuz ettiği görülebilmektedir. Bu mutsuzluğun önüne geçmek için ise hastanelerin psikiyatri, psikoterapi bölümlerini ziyaret etmek, yardım almak gerekmektedir.
- Ergen psikolojisi bozulduğunda ne yapılmalı?
Hastaneden randevu alarak psikolog ve psikiyatristler ile ergeni bir araya getirmeniz yeterli olmaktadır. Tedavi planına uyumlu hareket ederek ergenin psikolojik sağlığını iyileştirmek mümkündür.
- Ergen birine nasıl davranmalı?
Ergen birisine destekleyici, sakin ve onu anladığınızı belirten bir şekilde yaklaşmanız, aradaki iletişimin olumlu bir hâl almasını sağlayacaktır.