[trgebanner]
Gastrik Bypass Nedir?
Mideden küçük bir kese oluşturmayı ve yeni oluşturulan keseyi doğrudan ince bağırsağa bağlamayı içeren bir tür kilo verme ameliyatına gastrik bypass denir. Bu ameliyattan sonra yutulan yiyecekler, midenin bu küçük kesesine ve sonrasında direkt ince bağırsağa gider. Bu sayede mide çoğunu ve ince bağırsağın ilk kısmını atlar. Bariatrik cerrahinin en çok uygulanan türlerinden biri olan gastrik bypass, diyet ve egzersiz gibi alternatifler işe yaramadığı ve kilo nedeniyle ciddi sağlık sorunları olduğu takdirde uygulanır.
Gastrik Bypass Riskleri
Her cerrahi operasyonda olduğu gibi bu ameliyatın da risk faktörleri vardır. Gastrik bypass ameliyatı birçok cerrahi operasyona göre daha fazla riske sahip olabilir. Bu yüzden operasyondan önce uzman hekimlerin tüm tetkikleri yapması ve bunları kontrol etmesi büyük önem taşır. Gastrik bypass ameliyatı zararları, genel olarak ameliyat sürecine ve ameliyattan sonraki ilk haftalık sürece dayanır. Ameliyattan 15 gün sonra meydana gelebilecek herhangi bir risk yoktur. Bundan dolayı da ilk 15 günlük süreç hem hasta hem de doktor tarafından mutlaka gözlemlenip takip edilmelidir.
1. Kaçak Riskleri
Fazlasıyla kapsamlı bir ameliyat olan gastrik bypass ameliyatının en korkulan risklerden biri kaçak gelişimidir. Zımba hattında meydana gelebilecek riskler, anında müdahale gerektirir. Kaçağın en sık ortaya çıkan belirtileri arasında; aşırı derecede karın ağrısı, nabızda şiddetli yükselme, titreme ve güçsüzlük yer alıyor. Hekimin erken tanısı ve müdahalesi ile kaçaklar kolaylıkla tedavi edilebilir. Ancak geç kalındığı takdirde tedavi uzamakta ve ek sorunlara yol açmaktadır.
2. Emboli Riskleri
Yine her cerrahi operasyonunda olduğu gibi bu operasyonda da emboli riski vardır. Özellikle gastrik bypass ameliyatında emboli riski daha fazladır. Bu yüzden riski en aza indirmek adına operasyondan 24 saat önce kan sulandırıcı özelliklerine sahip ilaçlar kullanılabilir ve varis çorapları giyilebilir. Bu iki yöntem ile emboli risk oluşumunu azaltmış olabilirsiniz. Ayrıca bu iki yöntem ameliyat sonrası ilk 10 günü de kapsar.
3. Kanama Riskleri
Kanama risklerini erkenden gözlemlemek ve müdahale etmek için drenler kullanılır. Kanama meydana gelen hastalarda, yoğun baş dönmesi ve tansiyon düşüklüğü gibi belirtiler yaygın olarak görülür. Kanama olan hastalar, direkt kontrol altına alınarak en kısa sürede tedavi edilmelidir. Eğer kanama seviyesi şiddetliyse, ek kan takviyesi yapılır. Kaçak testinin ikinci gününde gerçekleştirilir ve testin ardından ilk 15 günlük sıvı diyeti uygulanır. İlk 15 günün ardından ikinci 15 günlük kısımda ise püre odaklı beslenme planı uygulanır. Sonraki süreçlerde normal katı beslenme diyetlerine geçilir. Tabii ki de bu beslenme programları diyetisyenler tarafından verilip uygulanmalıdır.
4. Beslenme Riskleri
Gastrik bypass riskleri ile tam olarak ilişkili olmasa da, bazı hastalarda meydana gelmektedir. Beslenme riski, operasyondan sonra hastanın yetersiz ve dengesiz beslenmesi sonucunda ortaya çıkabilecek vitamin ve mineral eksikliğini ifade eder. Operasyondan sonraki her hastaya kan tahlillerinin yapılması ve ihtiyacı olabilecek tüm takviye edici gıdaların reçete edilmesi gerekir.
5. Dumping Sendromu Riskleri
Bu risk, operasyondan sonra ortaya çıkabilecek bir tür yan etkidir. Besin maddelerinin mide ve ince bağırsak geçişinin hızlı olmasını ifade eder. Beslenme sonrası 10 – 30 dakika arasında meydana gelen şiddetli karın ağrısı, bu hızlı geçişin belirtisidir. Bunun dışında ishal ve mide krampları da bu belirtiler arasındadır. Ameliyattan sonra beslenme değişiklikleri yapılarak bu sendrom kolayca atlatılabilir.
Diğer Gastrik Bypass Riskleri
- Aşırı kanama
- Enfeksiyon
- Anesteziye karşı olumsuz reaksiyonlar
- Kan pıhtıları
- Akciğer ya da solunum sorunları
- Gastrointestinal sisteminde sızıntılar
Uzun vadeli riskleri ve komplikasyonları;
- Bağırsak tıkanıklığı
- Safra taşı
- Fıtık
- Dumping sendromu nedeniyle oluşan ishal, mide bulantısı ve kusma
- Düşük kan şekeri
- Yetersiz beslenme
- Mide delinmesi
- Ülser
- Kusma
Gastrik Bypass Faydaları – Avantajları
- Fazla kilolardan %80 kurtulunur.
- Gıda emiliminde azalma yaşanır.
- Kişi kendini daha çok tok hisseder ve iştah seviyesi düşer.
- Ameliyattan sonra verilen kilolar daha kalıcı olur.
- Sonradan geri kilo alma oranı, tüp mide ameliyatı olanlara göre daha düşüktür.
- Uzun süreli kilo kaybı sağlar.
- Aşırı kilolu olmanın vermiş olduğu sağlık sorunlarını ortadan kaldırır.
- Yaşam tarzı değişikliği ile birlikte yeterince kilo vermek mümkündür.
- Düşük porsiyonlar ile hızlı tokluk hissi elde edilir.
Sonuç
Uzun süreli kilo kaybı vermeyi sağlayan gastrik bypass ameliyatının, pek çok avantajının yanı sıra zararlarıda vardır. Her cerrahi operasyonda da olduğu gibi gastrik bypass zararları, yukarıda bahsettiğimiz faktörlerden oluşur. Ancak kilo vermek adına sıklıkla başvurulan ameliyat türlerinden biri olduğunu da belirtmeliyiz.
Ameliyat türüne ve yaşam tarzı alışkanlıklarınıza bağlı olarak kilo verme işleminiz, bu ameliyattan sonra tamamlanır. Fazla kilolarınızın ortalama %70’ini ya da daha fazlasını iki yılda kaybedebilirsiniz. Özellikle aşırı kilolu olan kişilerde bulunan kalp hastalığı, reflü, yüksek kan basıncı, yüksek kolesterol, tip 2 diyabet, inme, kısırlık ve obstrüktif uyku apnesi gibi hastalıkları da iyileştirme potansiyeline sahiptir.
Sıkça Sorulan Sorular
Gastrik bypass ameliyatında kilo verme ne zaman başlar?
Kademeli olarak en hızlı ilk aylarda verilir. Maksimum kilo kaybı için 1,5 – 2 yıl gereklidir ve bu süre zarfı boyunca fazla kiloların %70 – %80’i ortadan kalkar.
Gastrik bypass ameliyatı sonrası hastanede ne kadar süre kalınır?
Çoğunlukla 3 – 4 gün kalınır.
Gastrik bypass ameliyatı ne kadar sürer?
Genel anestezi altında yapılır ve yaklaşık 1 saat sürer.