Avicenna Hastaneleri Kulak Burun Boğaz (KBB) bölümü, bütün yaş grupları için dış kulak, kulak zarı, orta kulak, burun, boğaz, yemek borusu, ses telleri ve yüz sinirleri ile ilgili hastalıkların tanı ve tedavisini yürüten tıbbi branştır.
Kulak Burun Boğaz Nedir?
Kulak Burun Boğaz, en eski tıbbi branş olarak bilinmektedir. KBB hastalıkları hemen hemen her yaş grubundan insanda görülebilmektedir. Hastalıkların büyük bir bölümü, yapılacak olan fiziki muayenelerle teşhis edilebilmektedir. Bu da kulak burun boğaz doktorlarının en yoğun uygulama yapan doktorlar olduklarını göstermektedir. KBB bölümünün ilgi alanına giren yerler; kulak, nazal yol, burun, sinüsler, ağız, gırtlak, tükürük bezleri, üst yutak, troid gibi bölümlerdir. Kulak burun boğaz doktoru olarak uzmanlık yapan hekimler, hem medikal hem de cerrahi tedaviler yapabilmektedirler. Bir doktorun kulak burun boğaz uzmanı olabilmesi için 6 yıllık tıp eğitiminin ardından 6 yıllık uzmanlık eğitimi alması gerekmektedir.
Kulak Hastalıkları
Duyma problemleri, kulak enfeksiyonları, denge problemleri, yüz ya da kafa siniri ile ilgili problemler, dış kulak ve iç kulak sorunları genel olarak kulak hastalıklarının içerisinde yer alırlar. KBB uzmanlarının kulakla ilgili tanı ve tedavi hizmeti verdiği hastalıklar; kulak çınlaması, kulakta sıvı birikmesi, kulak kirine bağlı problemler, akut orta kulak iltihabı, dış kulak yolu iltihabı ve işitme kaybıdır. Yine kulak tümörleri, kulak akıntıları, kulak ağrıları ve kulak kanamaları gibi problemlerle de ilgilenirler.
Burun Hastalıkları
Burun akıntısı, nezle, burundaki şekilsel bozukluklar, burun eğrilikleri, sebepsiz burun kanaması, koku alma sorunu, burun estetiği, sinüzit ve alerjik nezle gibi hastalıklar, kulak burun boğaz uzmanı doktorlar tarafından tedavi edilir.
Boğaz Hastalıkları
Üst solunum yolu ve sindirim yolu ya da sindirim borusu hastalıklarının geneli ve gırtlak yapısıyla ilgili problemler de kulak burun boğaz doktorlarının uzmanlığına girmektedir. Solunum, ses ve yutkunma problemleri de tanı ve tedavilere dahildir. Kulak burun boğaz uzmanları, bademcik ameliyatları da yaptıkları gibi, uyku apnesi, horlama ve farenjit gibi hastalıkların da tedavisini gerçekleştirmektedir.
Boyun Kitleleri
Boyunda kitle görüldüğünde mutlaka bir KBB hekimine başvurulmalıdır.
Boyundaki şişliklerin en yaygın nedeni enfeksiyonlara bağlı olarak gelişen lenf bezlerinin büyümeleridir ve genellikle çok ağrılıdır.Baş boyunda 300 e yakın lenf bezi vardır, normalde ele gelmezler ve belli olmazlar. Bazen zayıf kişilerde, ince uzun boyunlularda derin palpasyonla ele gelebilirler. Bazen bunlar doğrudan enfekte olabilecekleri gibi, yüzdeki boyundaki iltihaplı akneler,diş, dil, ağız içi ve bademcik enfeksiyonları gibi durumlarda reaksiyonel olarak şişerler.Bu lenf dokuları hızlı büyürler, ağrılıdırlar ve birden fazla sayıda olurlar.
Bunun dışında doğuştan beri var olan bazı kistik kalıntıların büyümesi veya enfekte olması ile de ortaya çıkarlar. Bazen de lenf bezlerinin kendisinde veya baş boyundaki kötü huylu tümörlerin lenf belerine yayılması nedeniyle de oluşabilirler.Bu kitleler daha uzun sürelidir, sert, ve birbirlerine yapışık tarzda olurlar ve tedavi ile gerilemezler. Özellikle herhangi bir enfeksiyon olmadan, 15-20 günü geçen boyun kitlelerinde doktora başvurmak gerekir. Çocuklardaki en sık neden enfeksiyonlardır, yetişkinlerde hızlı büyüme gösteren kitlelerde kötü huylu tümörlerin ekarte edilmesi gerekir.
Ayırıcı tanıda; biyokimyasal tetkikler ,ayrıntılı klasik ve endoskopik muayeneler ,ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi veya MRI tetkikleri istenebilir. Gerek görülürse kitleden ince iğne aspirasyon biopsisi, true-cut biopsi veya kesi yapılarak biopsiler alınması gerekebilir. Patolojik tetkik sonucunda kesin tanı konabilir.
Tanıya göre tıbbi veya cerrahi tedavi, ya da radyoterapi veya kemoterapi yapılması gerekebilir.
Enfeksiyonlara bağlı olanlarda 7-14 günlük antibiyotik kullanılır. Kısa sürede ağrı ve şişlik geçer, fakat lenf nodlarındaki şişliklerin tamamen geçmesi gittikçe azalan şekilde birkaç hafta sürebilir. Tüberküloz gibi spesifik enfeksiyonlarda tedavi aylar sürer.Eğer konjenital kistik bir lezyon varsa tedavi primer olarak cerrahidir. Kötü huylu tümörler nedeniel oluşmuşsa , asıl tümörün tedavisinin yanında boyundan bu kitlelerin temizlenmesi için boyun diseksiyon operasyonları veya radyoterapi –kemoterapi yapılması gerekebilir.
Endoskopik Sinüs Cerrahisi (ESC)
Sinüs hastalıklarının ( kronik enfeksiyonlar, polipler, kistler, bazı tümörler) operasyonunda kullanılan modern tedavi yöntemine endoskopik sinüs cerrahisi ( ESC) denmektedir. Burun dışından herhangi bir kesi olmadan , burun içine giren nazal teleskoplar aracılığıyla monitör görüşü altında sinüsler için özel geliştirilmiş aletlerle yapılır.
ESC, genellikle kronik sinüs enfeksiyonlarında, nazal poliplerde, sinüslerin tümörlerinde ve ayrıca ön kafa çukurunun yaralanmalarında, travmalara bağlı göz çukurunun hasarlarında, beyin omirilik sıvısı kaçaklarında, gözyaşı kesesinin iltihaplarında dışardan kesi olmadan operasyonunda(dakriosistorinostomi), hipofiz tümörlerinin cerrahi tedavisinde kullanılmaktadır.
Bunun için bu konularda ve oluşacak komplikasyonlarda uygulanacak işlemlerde deneyimli olan tecrübeli cerrahlarca uygulanmalıdır, yoksa komplikasyonların(kanamalar,intraorbital kanama,göz çukuru travması, göz yaşı kanalı yaralanması, BOS kaçağı, kafa içi komplikasyonları) oluşması kaçınılmazdır.
Genellikle genel anestezi tercih edilir. Operasyonun süresi müdahale edilecek sinüslerin sayısına, tek veya çift taraflı olmasına, sinüslerdeki ve burun içindeki patolojilerin yaygınlığına bağlı olarak değişir.
Nadir durumlar dışında tampon konmaya gerek olmaz, kanama ihtimali varsa veya beraberinde septuma ve konkalara da müdahale edilmişse tampon koymak gerekebilir.Bir gece hastanede kalmak yeterli olur. On gün kadar ilaç tedavisi verilir. Burun içinde kabuklanma için burun gargaraları ve nemlendirici sprayler uygulanır. Doktorun belirleyeceği aralıklarla birkaç günde bir kontrol ve pansumanlara gelinmelidir.
Miringoplasti – Kulak Zarı Deliğinin Kapatılması
Daha önce geçirilmiş orta kulak enfeksiyonları nedeniyle kulak zarında oluşan perforasyonlar veya kulak zarının travmalarına bağlı (tokat, patlama, yabancı cisim) kalıcı delikler nedeniyle kulak zarının tamir edilmesi işlemidir.
Kulak zarında delik olan hastalarda ; iletim tipinde işitme azlığı, dışardan özellikle banyo sırasında veya denize havuza girince su kaçması sonucunda zaman zaman enfeksiyonlar oluşur.Onun dışında kulak ugultusu olabilir. Tedavi edilmezse tekrarlayan enfeksiyonlar nedeniyle ve işitme kayıpları artabilir. Kişiler sürekli olarak kulaklarını korumak zorunda kalırlar, denize ve havuza giremezler.
Kulak zarının tamir edilmesi ile hem hastanın işitmesi düzelir hem de kulaklarını korumak zorunda kalmazlar.
Eğer delik çok küçükse , lokal anestezi ile dış kulak yolundan girilerek tamir edilebilir. Delik büyükse, genel anestezi altında genellikle dış kulak yolundan veya kulak arkasından girilerek tamir edilebilir. Perforasyonun tamiri için genellikle hastanın kendi, temporal adelesinin kılıfı, kulak kıkırdağının zarı ve kıkırdağı kullanılır. Bazı durumlarda hazır satılan fasialar, beyin zarı, damar duvarı gibi materyeller de kullanılabilir. Eğer hastada aynı anda kemikcik zincirde sorun varsa bunun da tamir edilmesi gerekir, bu işleme timpanoplasti diyoruz.
Hasta, genellikle aynı gün taburcu edilebilir ve normal hayatına dönebilir. Dış kulak yoluna konan pansumanlar nedeniyle , zardaki deliğin büyüklüğüne bağlı olarak bir hafta ile üç hafta süresince dış kulak yolunda pansumanlar olacaktır. Pansumanlar boşaltılınca bir süre antibiyotikli damlalar kullanılacaktır. İşitme bir ,birbuçuk ay içinde normale dönecektir.
Kulakta Sıvı Toplanması ( Kronik Seröz veya Mukoid Otitis Media) ve Kulak Tüpü (Grommed Tüp) Takılması
Üst solunum yolu enfeksiyonlarında geçici olarak kulaklarda ağrı ile beraber effüzyon (sıvı) toplanabilir. Tedavi ile bu durum kısa sürede düzelir. Bunun nedeni ,genizden orta kulağa giden östaki borusunun geniz tarafındaki açıklığının enfeksiyona bağlı ödem nedeniyle tıkanmasıdır.
Tüm çocuklar altı yaşına kadar en az bir kez böyle orta kulak enfeksiyonu geçirir ve çoğu enfeksiyon viral kökenlidir.
Kulakta sıvı toplanması en fazla çocuklarda görülür. Büyüklerde de görülebilir, büyüklerde genellikle tek taraflıdır ve genizdeki tümoral oluşumlar ekarte edilmelidir. Çocuklar sık üst solunum yolu enfeksiyonu geçirirler ve orta kulak iltihaplarına meyillidirler.
Östaki borusunun görevi orta kulak boşluğunun havalanmasını ve içerdeki mukusu boğaza direne etmektir. Çocuklarda östaki borusu erişkinlere göre kısa , düz ve yatay seyirlidir, ancak yedi yaşında erişkinlerdeki açılanmaya erişir. Sık üst solunum yolu enfeksiyonları, geniz etindeki hipertrofiler, allerjik nezleler veya iltihabi kistler nedeniyle östaki borusu tıkanır ve görevini yapamaz böylece orta kulakta iltihapsız sıvı birikir.Orta kulak iltihabında sıvı genellikle en fazla bir ay içinde düzelir, %10 unda ise birkaç ay sürebilir.
Eğer orta kulakta biriken sıvı , tüm tedavilere rağmen düzelme üç aydan daha fazla sürede düzelmezse orta kulağın havalanma ve direnajını sağlamak için ventilasyon tüpü takılmalıdır. Geniz mutlaka kontrol edilir ve varsa geniz eti de bu arada alınmalıdır.
Hastada iletim tipi işitme azlığı oluşur, TV nin sesini açar veya TV ye yanaşır, okulda özellikle arka sıralarda oturuyorsa duyamaz, derse ilgisizleşir, zaman zaman kulak ağrıları olur. Muayene ve gerekirse işitme testleri ve orta kulak basınç ölçümleri ile tanı konur.
Operasyon genel anestezi altında yapılır. Kulakta dıştan kesi yapılmadan, dış kulak yolundan girilerek, mikroskopik görüş altında kulak zarının ön alt kadranına parasentez (kulak zarı kesisi)yapılır, önce orta kulaktaki sıvı veya mukus aspire edilir ve sonra grommed tüp takılır. Hastanın bu işlemden sonra ciddi bir ağrısı olmaz. İşitme aynı gün bile normale döner.
Tüpün amacı , östaki borusu normal görevine dönene kadar onun görevini üstlenmektir.İlk kez yapılanlarda kısa süreli kalan (4-6 ay) tüpler kullanılır ve tüpler kendiliğinden dış kulak yoluna atılır . Eğer tüpler atıldıktan sonra durum tekrarlarsa o zaman T-tube denen ve kendiliğinden atılamayan tüpler koymak gerekir, fakat bu durum nadirdir. Bir yıldan daha uzun süre yerinde kalır ve doktorun kontrolünde çıkarılabilir.
Operasyondan sonra , tüpler atılana kadar banyo yaparken kulaklara vazelinli pamuklar konmalıdır,denize havuza girilmemelidir. Üst solunum yolu enfeksiyonlarında akıntı olabilir, hemen doktora baş vurulmalıdır.
Septoplasti – Burun Septumu Deviasyonu Operasyonu
Her iki burun boşluğunu ortasından ayıran bölmeye septun denir. Önde kıkırdaktan arkada kemikten oluşmuştur. Bu yapıların her iki tarafında ise mukoperikondrium ve mukoperiosteum denen yumşak dokular vardır. Bu yapının burundan nefes almayı engelleyen eğriliklerine septum deviasyonu denir.
Burun boşlukları sürekli olarak aynı açıklıkta değildir. Kişiden kişiye değişen zamanlarda ( 3ila 12 saat arasında ) burun içindeki mukozalarda ve burun yan duvarlarındaki konkalarda(burun etleri)dönüşümlü olarak volüm değişiklikleri olur. Bu olaya nazal siklus denir.Normal insanlarda farkına varılmayan bu durum deviasyonu olanlarda farkına varılır, gün içinde burunun açılıp kapandığını hissederler. Deviasyonu olanlar genellikle , açık olan açık kalsın diye tıkalı olan burun tarafına yatarlar.
Deviasyon ve konka hipertrofisi olanlarda, allerjik nezlesi olanlarda ;nezle olursa uzun sürer ve sinüzit olma ihtimali artar. Ayrıca, gece ağız solunumu nedeniyel boğaz kuruluğu olur, uyku kalitesi bozulur, üst ve alt solunum yolu enfeksiyonlara yatkınlık artar. Aşırı olanlarda koku bozuklukları ve uyku apnesi ortaya çıkabilir.
17 yaşından önce burun gelişimi tam olarak tamamlanmadığından operasyon yapılmamalıdır. Ama ciddi burun travması nedeniyle nefes alamama, veya çok aşırı iki taraflı burun tıkanıklığına neden olan deviasyonlu çocuklarda , kısıtlı operasyon yapılabilir, 17-18 yaşından sonra eğer yine burun tıkanılığına neden olan eğrilikler devem ederse ikinci bir operasyona gerek olacağı bilinmelidir.
Tedavi: Operasyondan en az altı saat önce yeme içme yapılmamalıdır, yani aç karnına gelinmelidir. Kişinin sürekli kullandığı ilçlar versa hekimine söylemelidir, kan sulandırıcı ilaçlar en az bir hafta önce kesilmelir, yoksaerasyon sırasında ve sonrasında aşırı kanamalara neden olurlar.
Dışardan kesi olmadan burun içinden girilerek eğrilik ve konkalardaki hipertrofi düzeltilir. Operasyon lokal anestezi ile yapılabileceği gibi, genellikle genel anestezi altında uygulanır. Operasyon tamamlanınca , septumun durumuna ve konkalara uygulanan işlemlere bağlı olarak hiç tampon konmayabilir veya kişiye aşırı rahatsızlık vermeyen silikon splintler ve/veya merocell tamponlar konulabilir.
Konan tamponlar genellikle ikinci gün alınırlar.Kanama olursa yeniden tampon koymak gerekebilir, fakat bu durum nadirdir..Tamponlar ciddi sıkıntı yaratmazlar ve kolaylıkla çıkarılırlar. Kendiliğinden eriyen dikişler kullanılmaktadır, dikişlerin alınması gerekmemektedir.
- Yüzde herhangi bir şişlik olmaz.
- Anestezinin etkisi geçince 3-4 saat sonra ağızdan beslenmeye başlanır, yemek kısıtlaması yoktur.
- Tamponlar nedeniyle boğazd kuruluğu ve gözlerde yaşarma olabilir. Burun ucundan ve genizden ara ara kanlı sızıntılar olabilir.Başı yüksek yatmak ağrıyı azaltır.
- Tamponlar alındıktan sonra gittikçe azalan sürelerde burun içinde ödem ve kabuklanmlar olabilir.Bunlar deniz suları veya ılı tuzlu karbonatlı burun gargaraları ile temizlenecektir ve gerekirse doktorunuz temizleyecektir. Aşırı yapılmadan hafif sümkürmelerle burun temizlenebilir.
- İlk bir ay aşırı yoğun ekzersizlerden kaçınılmalıdır.Hastalar genellikle tamponları alınınca günlük normal yaşamlarına dönerler.
- Ateş(38 dereceyi geçen), aşırı kanama, burundan kötü koku gelmesi, ağrı kesicilerle geçmeyen ağrı olursa doktora gidilmelidir.
Rinoplasti – Septorinoplasti – Estetik Burun Operasyonu
Burunun şeklinin yeniden yapılandırılmasına rinoplasti veya estetik burun operasyonu denir. Eğer hastada nefes almasını engelleyen durumlar varsa (deviasyon, konka hipertrofisi vs) ozaman bunlar da aynı anda düzeltilecekse septorinoplasti yapılır. Bu operasyon nadir durumlar hariç 18 yaşını tamamlamadan yapılmamalıdır.
Yapısal olarak burun şeklininin beğenilmemesi, geçirilmiş travmalar, kazalar sonrasında oluşmuş burun şekil bozuklukları veya tümör nedeniyel oluşan burun deformitelerinin düzeltilmesi gerekir. Ayrıca burunda herhengi bir problem olmadan sadece estetik görünüm nedeniyle de operasyon istenebilir. Bunun için kişinin psikolojik problemleri olmaksızın, etki altında kalmadan sadece kişinin kendisinin istemesi ve belirli bir yaş olgunluğuna erişmiş olması gerekir.
Operasyon açık ve kapalı tekniklerle yapılabilir. Doktorun tercihine bağlı olarak, eğer burunun uç kısmindaki kıkırdaklarda ve septumun üst kısımlarında aşırı deformite yoksa kapalı teknik uygulanır. Açık teknik, burun deliklerinin orta kısmındaki columella denen yerde bir kesi yapılarak uygulanır, ciddi bir iz kalmaz.Bu teknikte kıkırdaklar ve kemikler üzerindeki cilt kaldırılrak, direkt görüş altında daha kolay ve düzgün rekonstrüksiyon sağlanabilir. Gereken greftler daha kolay ve düzgün yerleştirilebilir. İki teknik arasında bunun dışında hiçbir fark yoktur.
Yüzde, birkaç gün şişlikler ve hafif morarmalar olabilir. Burun içine aşırı tampon konmaz, slikon splintler konabilir veya hiç konmaz. Burun dışına , bantlar ve alçı veya benzeri stabilizasyon sağlayan malzeme konur. Bunlar en az bir hafta sonra alınır, bir hafta kadar da bantlama uygulanır.
Burun sırtındaki ödem ve şişlikler iki hafta içinde tamamen iner. En bir sene kadar geçtikten sonra hastaların çok az bir kısmında küçük müdahaleler gerekebilir.
Hastalar altı ay boyunca gözlük takmamalıdır. Buruna temas etmeyen gözlükleri kullanabilirler.
Aşırı güneşten korunmak gerekir.Sigara içilmemesi iyileşmeyi iyi yönde etkiler. Hem dökümantasyon hem de operasyon planlaması için, operasyondan önce hastanın karşıdan, profillerden, başının üstten ve alttan fotografları çekilir. Operasyondan önce en az on gün önce kan sulandırıcı ilaçlar alınıyorsa kesilmelidir, sigara içilmemelidir
Tonsillektomi – Bademcik Operasyonu
Bademcikler solunum ve beslenme yolumuzun kesişme yerine yerleştirilmiş, vücudumuzun savunma sisteminin en büyük parçasıdır. Solunum yolu veya beslenme ile vücuda giren mikropları tanımaya yardımcıdır. Bademcikler dışında benzer yapıda olan adenoidler(geniz eti) ,dil kökü bademciği, boğazda karşı duvardaki lateral lenfoid kolonlar ve ayrı ayrı bol miktarda lenfoid dokular bulunur. Bademciklerin alınmasıyla bu diğer dokular aynı görevi sürdürmektedir. Bazı durumlarda bunları da almak gerekebilir.
Sık sık bakteriyel anjin olmaya yol açan kronik bademcik iltihaplanmaları ve apseleri,, solunumu ve beslenmeyi zora şokacak derecede büyük olması, horlama ve sleep apnelere yol açacak hipertrofileri, ağız kokusu nedeni olması, tümöral gelişim barındırması nedenleriyle opere edilmesi gerekir.
Operasyon genel anestezi altında uygulanır. Klasik cerrahi tonsillektomi yapılabileceği gibi, bipolar koterle,thermal welding veya coblasyon yöntemi ile de yapılabilir. Bunların avantajı kanama olmaması, kısa sürede bitmesi ve sonrasında daha az ağrı olmasıdır. Gereken durumlarda kanama kontrolü için dikiş kullanılabilir. Yüzde bir oranında kanamalar olabilir. Erken kanamalar ilk dört saat içinde görülür. Gittikçe azalan oranlarda ilk on gün içinde kanama olması muhtemeldir. Kanama olursa hemen doktora ulaşılmalıdır.
Hasta aynı gün veya bir gün sonra taburcu edilir. Ağrı için ilaçlar verilir. Operasyondan iki-dört saat sonra ağızdan beslenmeye geçilebilir. Ilık sıvı gıdalar, çorbalar, muhallebi, yoğurt, meyva suları ve püreleri gibi katı olmayan gıdalar verilir. Genellikle birkaç gün ile on gün arasında düzelir.